Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Düzenin acı faturası sel felaketi

Düzenin acı faturası sel felaketi
 

Sırtını İslam'i görüntüye dayayıp hedefini acımasız batı kapitalizminden yana koyanların uyguladığı rant ve kar amaçlı dünya tamahlığı sisteminin getirdiği doğal çevrenin acı faturası.

İyi bakın rant destekli emlakçılık yapıp ev emlak ve kapitale doymayanların görüş ve görünüşleri riya yüklü münafıklıktır. İşte rant amaçlı çarpık kentleşme ve sonuçları.

Elbette yönetim beceriksizliğini unutmamak gerekir. Hiç olmazsa metrolojik uyarılara göre çukur alanlarda tedbir alınıp, trafiğe kapatılabilirdi. Su basma riski olan alanlarda boşaltma ve önlemler alınabilirdi. Ama para peşinde koşanlar gözlerini bu tarafa çeviremezler.

Herşey de kar, para ve rant; sosyal fayda, devletin sosyo psikolojik hizmetleri, sosyal ulaşım ve hizmet tesisleri ya satılıyor ya da arsa olarak imara açılıyor. Yeterki para getirsin kıymetlensin. Sanki halk deyişi ile sistemde fertlerin de dini imanı para olmuş. Hani manevi değerlere önem verilecek muhafazakar yönetimler hizmeti ve öz kültürü zenginleştirecekti!

Alınteri ve helal kazançla kısa zamanda aşırı zengin olunmaz. Aşırı zenginleşenlerin mal varlıkları helal kazanç olması, eşyanın ve ekonominin mantığına ve kurallarına aykırıdır.

Bu, dünya sevgisinin tamahlığa dönüşmesidir ki doğal hayatı tahrip ederek her olur olmaz yeri imara açarak veya kaçak yollarla meskun mahallere dönüştürenler, ceplerini doldurduktan sonra bıraktıkları, doğal çevrenin acı yanıtı bu sel felaketleri olmaktadı

Planlamacılar mı konularında bilinçsiz, yoksa siyasi yetkililer ve komisyon veya meclisler mi teknik kadroların öneri ve planlarını mı dikkate almıyorlar. Sıradan vatandaş bile bu çarpık kentleşmeyi fark eder. Öncelikle topoğrafik havzanın meteorolojik kayıtları ve havza yağış sonucu toplanan su potansiyelini bilmeleri gerekir. Elbette kentleşmiş bir saha ile doğal alanın yağan yağmur sularını yüzeyden taşıma debisi farklılaşır. Öyle semtler varki su yutacak toprak yüzey görmek imkansız. Buna göre ya medeni-modern planlama gerekir yada ona göre sel savakları, kanallar ve köprüler yapmak gerekmektedir. Yüzlerce tır'ı sürükleyen sel, bir tır'ın geçemeyeceği köprüye sığar mı? TV görüntülerine iyi bakın (Yerinde görenler zaten biliyor) anayol ve bağlantılarının kavşak göbeği bağlantı yollarının arasında (kavşak ortak alanı) yeşil saha olarak kalması gereken yerlerden. (Olsa olsa hobi bahçeleri olarak kullanılabilir.) Hangi mantık (üstelik çukur bir alan) tır garajı yaptırır; ancak taraftar ve suistimal, menfaatçilik.

Bu durumda sorumlular gerdan kıra kıra halkın karşısına çıkmaya utanmalıdırlar. (Earth-Google'den dün Kopenhag kent görünümündeki planlamaya baktım.) Hayranlıkla izledim; yüzey kapatılmış toprakdan daha fazla bahçe toprağı mevcut. Bizim karar vericilerin bu ülkeleri gezip de bir ayakları Avrupa'da olup hala ders almayan insanların aldıkları maaşlar da haramdır.

Ölçüsüz, sınırsız çevre tahribi ile yeni kent planları yönlendirmeleri ile rant kazancına alışan dünya sevdalıları, Allah'ı ve ahireti unutanlar ecel nedir hatırlamayanlar, memleketin yaşanır olmasının sonunu hazırlamaktadırlar.

Ama ne yazık ki bu durumu yaratanlar çoğunluk mümin kılıfında, bir kısmı da maneviyattan hissesini hiç almamış dünya için yaşayanlar olarak gözükmektedirler. Sorumusu doğal afet - Allah'ın cezası değil, yetkili-sorumluların kendi kabahatlarıdır. Allah rahmet kaynağı olarak rahman ve rahimdir.

Hiç olmazsa Sayın Hayrattin Karaca'yı arada bir dinleseler, tasavvufu okusalar, ölümü yatarken empati ile hatırlasalar. Dünyayı böyle aşırı olarak kullanmayı, nefislerine alet etmeyi bırakmalarına faydası olur.

Çevreyi ve doğal hayatı koruyup severseniz Allah'ı da seversiniz; O da sizi sever. Mutlu olmak için mal değil Allah yeter.

Bir değerlendirme yorumu:
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=4&ArticleID=1138685&Date=13.09.2009&b=Ak%20Partinin%20ozguvenini%20sel%20alip%20goturdu
 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..