Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E - günlük ve doğum günü

E - günlük ve doğum günü
 

mutlu yıllar:)


Merhaba sevgili günlük;

Güzel bir gün. Bugün benim doğum günüm, aynı zaman da yılın ilk ay tutulması. 50 yaşına geldim sayılır. 99 yılından bu yana hiç kutlama yapmadım. Ondan önceleri umumi istek üzerine fırsattan istifade toplanıp eğlenirdik:) Şimdilerde yapacak daha önemli işler var. Toparlanıp yaşamı kucaklamak gerek...
Bir değerlendirme yapalım: Çok küçük yaşta sigaraya başladım. (anadolu da genel de öyle oluyor) Şu anda günde iki paket sigara içiyorum (özellikle buradan başladım), Günde iki öğün yemek yerim ve sabah kahvaltı yapmadan hiç bir şey yapmam. Kalkar kalkmaz ilk işim güçlü bir kahvaltı yapmaktır. Akşam 17:00 de yemek yerim (yemeklerim yağsız, tuzsuz ve çoğunlukla sebze, bakliyat türüdür.) ve yatıncaya kadar başka bir şey yemem. En küçük bir rahatsızlığım yok. Her gün işimin dışında (işim gereği günde ortalama 3, 5 - 4 ton ağırlık kaldırıyorum) spor yaparım ve yaklaşık 7-8 km yürür veya koşarım. Akşamları saat 22 den sonra iki veya üç kadeh rakı içip yatarım. Haftada bir veya iki kez bara giderim. Bahçe işlerini çok seviyor ve fırsat buldukça uğraşıyorum.

Cinsel hayatım çok düzenli ve faal (belirtmekte yarar var). Oturmayı pek sevmem, sürekli kendime yapacak bir iş bulurum. Bol bol kitap okur ve notlar tutarım. Yakın da kendi felsefi görüşlerimi yayınlayacağım:) (şaka) Sistemleri, yönetici adı altında çok bilmişleri ve insan denen yaratığın büyük bölümünü hiç sevmem... İnsanlar hayvanları korumaya çalıştıklarından bu yana hayvanların nesli tükeniyor, Tıp geliştikçe sağlık bozuluyor, teknoloji geliştikçe her şey daha yavaş yürümeye başlıyor, ilerledikçe geri gittiğimizi görüyorum, globalleşme adına uzaklaşma, soğuklaşma yaşanıyor, değerlerimizi, bilgisayar ve cep telefonu çaldı, çocuklarımızla aramızda ki bağlar sezeryan yüzünden yok oldu. Güçlü kuvvetli süt çocuklarının yerini, obez ve sağlıksız mama çocukları aldı. Saygı, hoşgörü, şeref, namus, itibar, haysiyet, vs. szcükler artık kullanılmaz oldu... Ticaret, para ve kar hırsı her şeyin ve bütün değerlerin önünegeçti. Kimin aklına gelirdi ki bu kadar kısa yaşam da bunca olumsuz değişiklik olsun. Artık bilim adamları bile kapitalist düzenin talep ettikleri üzerinde buluşlar yapıyorlar...

Bir anımı yazacağım: İki sene önce bir motor kazası yaşadım ve tecrübelerim sayesinde ucuz atlattım. Dizlerimin üzerindeki deriler sürtünmeden dolayı yandı ve çok derin yaralar açıldı. Hastaneye gittik ve ortopedi uzmanlarının peşinden cerrah geldi. İlk sorusu "sigara içiyor musun" oldu Bende "evet içiyorum" dedim. Oturdu ve şöyle dedi. "Şimdi dizlerini onaracağız. Ancak eski haline gelmesini istiyorsan sigarayı bırakmalısın" dedi. Ben de hiç tereddüt etmeden "peki" dedim. Tedavi başladı ve dizlerimin üzerinde ki ölü, hasar görmüş deriler kesilerek, kalan kısmı birleştirilip dikildi. Ben de izledim. Dizimin birisinin dikişi eğri oldu ve cerrah beyi uyardım. "birşey olmaz" dedi, ama ben direttim. "lütfen tekrar açıp diker misiniz?" dedim. Hayretler içinde bakan doktor, dizimi tekrar açtı, dikişleri söylene söylene sökerken; "siz benden hayatımca kullandığım ve davranışlarımı bile etkileyen sigarayı bırakmamı istiyorsunuz, ama ben sizden görevinizle ilgili bir şey istiyorum kızıyorsunuz" dedim. Hiç cevap vermeden dizimi tekrar dikti ve pansuman yaptı. İki hafta boyunca her gün gelmemi söyledi. Her gittiğimde de "sigara içiyormusun" diye soruyor ve bende "hayır içmiyorum" diye cevap veriyordum. Yaralarım yaklaşık iki ay gibi kısa bir sürede geçti. (iki haftadan sonra, haftada iki kez pansumana gittim) Doktor beni karşısına alıp şöyle dedi. "Sen bana kızdın ama görüyorsun ki sigara içmediğin için yaraların mucize bir süre de iyileşti ve hiç iz kalmadı"

Ben de başımı sallayarak "evet doktor bey ellerinize sağlık" dedim... Sigara konusuna gelince: Sigarayı başladığım günden beri hiç bırakmadım ve bırakmayı da denemedim. Tedavi süresince de bırakmamıştım... Bu anlattıklarıma sigara tarafından değil de doktor tarafından bakmalı... Tabi ki sigara, bütün yiyecekler, içecekler, etler, yağlar, karbonhidratlar, asitler, karbonmonoksitler gibi sağlığa zararlı... Hayyam ne diyor: "içen ölüyor da içmeyen ölmüyor mu?"

Hoşçakal günlük, pardon, e-günlük (artık böyle yazacağım)
Korkudan endişeden uzak, şüpheci, paranoyak, araştırmacı ve sağlıklı günler dilerim...

İnsanların çoğu, kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor...
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için...
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için...
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için...
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için...
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için...
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için...
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için...
W. SHAKESPEARE

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..