E-5 canavarları

Ankara’dan İstanbul’a gelince buraya kolay uyum sağlayacağımı tahmin ediyordum.Ne de olsa bir çok ortak özellikleri vardı.Boğaz, Adalar, deniz burada yaşamak çok keyifli olacaktı.Gelmeden trafik hakkında beni uyarmışlardı ama ‘o kadar kusur kadı kızında da olur’ mantığıyla pek önemsememiştim.

Biliyordum trafikte dakikalarca hatta saatlerce beklenebilirdi, hazırdım.Kaza yapmak normal bir şeydi , arabaların bir çoğu darbeliydi, ona da hazırdım sigortalarım tamdı.Dolmuşlara minibüs denir inerken binerken Ankara'daki gibi teşekkür ederim lütfen benzeri nezaket sözcükleri kullanmamalıydık.Son uyarıda köprülü kavşaklardan geri dönmek için köprüyü geçmeden ya da geçince dönmek gibi sabit bir kural olmamasıydı o yüzden yolları iyi bilmek gerekiyordu.

İlk kez 06 plakalı aracımla E 5’ e çıktığımda yanımdaki bütün araçların benden hızlı gittiğini fark ettim .Sanırım hız sınırı 60 değil de 90 olmalı diye düşündüm. Kuralların belirttiği hız limitinin en üstünde seyrettiğim halde tüm araçlar beni yine geçiyordu. En iyisi şu yan yollardan birine gireyim dedim.Bu yol gerçekten daha sakindi birkaç münibüs korna ve selektörlerle beni geçtiğinde pek umursamadım, çünkü kendilerinin araç kullanmaları konusunda nasıl bir şöhrete sahip olduğunu herkes biliyordu, doğal ve tebessümle karşılanacak bir olaydı, bunlar her yerde aynıydı.

Biraz ileride arkamda bir aracın bana sürekli selektör yaktığını fark ettim, aynadan gördüğüm uzun sakallı yaşlı ve tonton bir amcaydı, nihayet ışıklarda yan yana geldik sanırım adres soracaktı. ’Amca buyur’dememe kalmadan elinin tersini gösterdi ve ‘Çekil önümden be!’diye bağırdı.Bu amca, aksi ihtiyar dediğimiz tiplerden olmalıydı.

Çok geçmeden arkamda gene selektör hissettim, yol verme amacıyla aracımı sağa iyice yanaştırdım ardından bir fren sesi geldi.Çok şükür bir şey olmamıştı.Sürücü muhtemelen bana , sen kımıldama diye selektör yakıyormuş diye düşündüm.Bunun yanlış olduğunu aracın sağdan geçilemeyeceğini söyleyecektim ki araç yanıma yanaştı: Otomatik camı açıldı sürücü bayan, orta parmağının ne kadar zarif olduğunu bana gösterdi.

Kendi kendime İstanbul’a hoş geldin dedim.Bahsettiğim olaylar trafik kurallarına harfiyen uyan bir sürücünün yarım saat içinde başına gelenlerdir.E- 5 başta olmak üzere insanlar hiçbir yerde göremeyeceğimiz ölçüde çılgınlık derecesinde araç kullanmaktalar, ne yazık ki hemen hemen hergün birilerini kurban vermekteyiz.Bu çılgınlığa hep beraber ya dur demeli ya da sabah evden çıkan herkes ailesiyle helalleşip öyle ayrılmalı.