E günlüğüm eee uyutayım seni…

Blog yazmak ya da yazmamak veya yazamamak işte tüm sorun bunda. Uzun bir zamandır blog yazıyorsanız kendinizi tekrar kaçınılmaz. Hep aynı konuyu pişirip pişirip” Temcit pilavı” gibi önünüze sunulmuş görmek insanın midesini kaldırmasa bile karnını ağrıtır. Şimdi bazıları sen aynı şeyi yapmadın mı hiç diye sorabilirler bana, haklılar da ben de dahil pek çok blog yazarı aynı kısır döngüde “dön baba dönelim” dönüp durduk.

Oysa canım memleketimde konumu yok yazacak. Açın gazeteleri ön sayfa haberleri sizi kesmezse, ikinci o da idare etmezse diğer sayfalar ve en çok okunma alan arka sayfalarda size konu olarak ele alabilme imkânı verecek haber kaynıyordur. Yâ da televizyonları açın eş bulma programları, ben dahil hepimizi büyüten tekrar filmler, savaş haberleri, orman yangınları, karı- koca kavgaları neler neler hepsi bakir ve yazılmayı bekler.

Yok siz hala inatla ben bu döngüden memnunum, kendimi tekrarlar durum diyorsanız siz bilirsiniz. Üstüne ölü toprağı serpilmiş misali uyuyan Türk halkını sizin de uyutmak hakkınız hep beraber” E Günlüğüm Eee Uyutayım Seni”…
Sakın yanlış anlamayın, kimse kendine bir payda çıkarmasın sözlerimden. Dedim ya lafın başında ben de dahilim diye...