E-günlüğüm sakin

Merhaba e-günlüğüm;
Yine hava puslu ama sanki açacakmış gibi bir hali var. Dün akşam yine yürüyüş ve koşu yaptım. Ağrılarım biraz daha azaldı. Hamlık kötü şey:) Bugün de yine kamyon geldi, onu da boşaltınca şimdilik hiç ağrı hissetmiyorum. Akşam yine başlar:)

Evet sevgili günlük, sabah yazmaya başladığım da hava kapalı idi şimdi ise açık ve güneşli bir hava var. Bakalım sana yazmayı bitirirken nasıl olacak:)
Gündemin ilk sırasın da fener maçı var. Eğer yenerse bu haftanın gündemi olur. Şimdilik her şey unutulur, herkes maça kilitlenir. Daha sonra yine önemli gündem maddelerine geçilip hararetli bir şekilde konuşulur. Türkiye kurtarılır:)
Bu gün iş açısından sakin bir gün. Bazı çarşamba ve perşembe günleri böyle sakin geçer.

Dün akşam uzak mesafeden belalıyı gördüm sevgili günlük. O beni görmedi ve hızlı adımlarla bölgeyi terkettim:)

Biliyor musun günlüğüm? Genel de tv de reklamı yapılan bütün ürünlerin marka güvenilirliğine bakmadan, (yiyecek, içecek, kozmetik, kimyasal) içindekiler kısmını okumaya bayılırım. Deterjandan, diş macununa kadar hepsini okur, benim anlamamam için yazılmış olan terimleri öğrenir ve nasıl aptal yerine konduğumuzu görürüm. Şu sıralar da reklamı sık yapılan bir kaç içeceği kendimce araştırdım. İçinde şeker yok ama, (şeker bilinenin aksine zararlı değildir) üç değişik tatlandırıcı var. İkisi gelişmiş ülkeler de zararlı etkisi tespit edilip yasaklanmış tatlandırıcılar. İçin de yok yok. Aslında bu sıvıların çoğu içecek bile değil. Yazık onları içen insanlara ve çocuklara... Çok üzülüyorum. Yaptıkları tek şey insanları seneler önce uyutup, şimdi sadece ünlü bir kaç kişi ile reklam vermek ve ürünü satmak. Bakış açısına göre onlar da, yani üreticiler de hiç bir suç yok. Suç; o ürünü bilinçsizce tüketenler de.

Eğer bir ürünü ben tüketeceksem, hiç kimseye veya markaya veya bir firmaya güvenmem söz konusu olamaz. Araştırır, inceler, bilmediğim konuları öğrenir ve öyle tüketirim veya tüketmem. Doğru olanın da bu olduğunu sanıyorum. Daha önce yazdığım gibi sevgili günlük, her kes benim gibi yapsa o zaman ülke tamamen krize gider, hatta dünya krize gider:) Ortada restoran, fast food, alışveriş merkezleri kalmaz. Şu anda piyasa da bulunan ürünlerin %90 ı da ortadan kalkar:) Yok yok iyi bir şey değil. En iyisi bütün kozmetikleri, yaşamımız için hiç bir önemi olmayan içecek ve yiyecekleri, çamaşır, bulaşık, temizlik maddesi adı altında kimyasalları ve zehirli maddeleri bol bol tüketelim. Hatta çocuklarımızın da tüketmelerine olanak sağlayalım(!)
Yaz geliyor. Yakın da güneş ışınlarının kanser yapıcı (!) etkilerinden söz edilir ve korumalı güneş yağları, kremler, sütler satış rekorları kırar. Güneş ışınlerının kanser etkisi olsay dı bütün ekvatora yakın yaşayan canlılar kanser olmazmıydı. Üstelik güneş ışınların da öyle bir enerji vardır ki, bir çok canlı türü gücünü ondan alır. Neyse, ben bu konuyu bilenlere (!) bırakayım:)

Değerli günlüğüm; Abonelerimin %60 lık kısmı evinde evcil hayvan besliyor.(balık, kuş besleyenleri saymıyorum) Hemen her aboneye gittiğim de çocukların haricin de beni bir köpek veya kedi karşılıyor:) Hele bir "albi" var ki (beyaz renkli bir Golden retriever yarması:) her gittiğim de bana içerden terlikleri getiriyor:) Onunla konuşup daha sonra yakalaması için içeri kapak atıyorum ve çok hoşuna gidiyor. Bu gün de gittim. Biraz kilo sorunu var dı. Yaklaşık 20 kilo vermesi gerekiyor.(ben ona "kutup ayısı" diyorum) sahibinden aldığım bilgilere göre 5 kilo verebilmiş:)
Sevgili e-günlüğüm, Dün köpek gezdirirken yolda düşen bir kadını yazmıştım. Bugün o hanımı gördüm, daha sonra hastaneye gitmiş. Düştüğü bacağı daha önceden kırıkmış, tekrar açıp operasyon yapmışlar ve şimdi iyiymiş. Yine köpeğini gezdiriyor du...
Sayın; e-günlükcüğüm:) sakin geçen bir günün ardından seni kucaklıyorum. Hoşçakal.
Yarın görüşürüz. Şey pardon yazışırız:)

Biliyor musun? Venüs, saat yönün de dönen tek gezegenmiş...
Güzel söz: "İşler asla zor değildir, yeter ki onları küçük parçalara bölebilelim." H.FORD