E-günlüğün eki

Yüz yılın deneyi başladı. Bakalım neler olacak çarpıştırınca. Hawkins abi "bir şey bulamayacaklar" demiş. Vay be, demek benimle aynı fikirde.
Merhaba e-günlüğüm; Nasılsa deney uzun zaman sürecek. Yorumumuzu yaptık ve internet boşluğuna bıraktık. Şimdi, biz neler yapmışız ona bakalım.

Değişik bir şey yok. Dün gece bahçede yaptığım toplantı sonuçlarını, ağaçların, otların, böceklerin ve köpeklerimin değerlendirmelerini, düşüncelerini ve kafam da yazdıklarımı sabah erkenden iş yerine gelip sana aktardım ve yurduna yolladım. Peşinden de gün içersin de bu yazdıklarım gelecek. Diğerine "son dakika" veya "extra" e- günlük denebilir.

Evet e-günlüğüm; dün gece bahçe de soğuk içeceğimi içerken bunlar oldu. Bir kaç güzel kızı "dünyanın sonu geldi" diye korkutmaya çalıştım ama olmadı. (hani belki ölmeden son dilekleri ben olabilirim düşüncesi ile)
Boss hastalanınca çok nazlı oluyor. Komutları duymamazlığa geliyor. Çok kibar ve nazikçe söylüyorum ama üç-dört kez söylemeden uygulamıyor. Kız kılıklı ne olacak...

Değerli e-günlüğüm; Sabah işyerine gelip senin extranı yazdıktan sonra bir kaç servise gittim ve gelip öğle yemeğimi atıştırdım. (bir türlü rahatça yiyemiyorum ki) Hemen ardından dünkü siparişlerim geldi ve kamyonu boşalttık.
İşler yavaş yavaş normale dönüyor sevgili e-günlük.

E-günlüğüm; bu gün bilgisayarım yine sapıttı, ben de servisi çağırdım. Gelenler "abi bu cihaz kuma istiyor" dediler. Başka türlü düzelmezmiş. Bir kuma almam lazım ki, bunu alıp servise götürsünler. Yoksa bu benim elim ayağım. Bine yakın abone kayıtlı ve hepsinin numaralarını ezberleyemedik. Bakacağız bir çaresine. Ben bu gece de oturur, bilgisayarımla sohbet ederim. Belki normale döner.

Evet sevgili e-günlük; akşamı ettik. Deney başladı ve devam ediyor. Bilim adamları protonları dedektörde görmüşler ve çok sevinmişler. Hepsinin elleri havada resimleri var. Benim oğlan da küçükken uzaktan kumandalı araba alınca öyle sevinirdi. Aralık ayında noel tatili sebebi ile bir ara vereceklermiş, sonra yine devam edecekmiş. Kıymetimi bil, hiç ara vermeden yazıyorum. Sırf sen yalnız kalma diye.
Şimdi gidiyorum. Yarın yine yazışmak üzere. Hoşçakal.

Biliyor musun? Birinci dünya savaşında iki buçuk milyon at kullanılmış... (eminim hepsinin sonu kötü olmuştur.)
Güzel söz: Zayıfların kini, dostlukları kadar tehlikeli değildir... Vauvenargeus