Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük "ayı" ları uyarıyor, "domuz" ları seviyor...

"Öğretmenim elektrikler kesildi çalışamadım!" Eee şimdi ne demem gerekiyor? "Sayın editörüm, elektrikler kesikti yazamadım... Evet Dün sabahtan akşama kadar kesik olan elektrikler (yıllık bakım varmış) yüzünden yetiştiremedim. Elektrikler kesik olduğu için akşam saatlerinde sipariş yığılması oldu ve doğal olarak bugün yazacağım... Dikkat ettim elektrikler kesilince trafik ışıkları da yanmadı ve trafik hiç sıkışmadı. Demek ki trafik ışıkları trafiği sıkışık hale getirmek için kurulmuş bir düzen...

Merhaba e-günlüğüm; Salı günü ve akşamı, diğer günler ve akşamlar gibi standart aktivitelerle geçti. Değişik olan, oğlumun ve Joker'in ailemize katılması ile oluşan aktivite fazlalığı... Bir de akşamları rakı yerine geçici bir süre şarap içmeye başlamam. Çünkü, semtimizde ki bir market güzel bir şarap markasında indirim yapmış. Ben o rafları boşaltmaz mıyım? Aldım hemen iki şişe, "Ömer Hayyam'ı anma" haftası ilan ettim bu haftayı... İsteyen kutlar, istemeyen kutlamaz. Zaten her iyi marka şarap indirimlerinde, bu anma haftalarını düzenliyorum. (sadece Ömer Hayyam'la kalmıyorum) Ben de olmasam o'nları kimsenin düşüneceği yok.

Bazan kafam çok dolu oluyor. Öyle ki %yüz doluluk oranına erişiyor ve tıpkı barajlarda ki gibi tahliye kanalarını açmam gerekiyor. Açmıyorum. Odaklanıyor ve bütün kafamı dolduranları belli yerlere yolluyor, dosyalıyor ve saklıyorum. Yer kalmamışsa yeni yerler açıyorum. Dün akşam böyle bir akşam dı. Beynimin bütün giriş çıkışları dolup taşmış. Yeni dolaplar, raflar yapıp, yeni dosyalar oluşturdum ve kafamı dolduran, benim bunalmama sebep olan bütün verileri tek tek dosyaladım.

Vay canına! Artvin Milli Parklar Müdürü Faruk Bucak, bahar ayının gelmesiyle ayıların inlerinden ayrılıp doğaya çıktığını belirterek, vatandaşların ayı saldırılarına karşı dikkatli olmasını istedi. Önerilerde bile bulunmuş. "Yanınızda çan taşıyın, yüksek sesle konuşun, şarkı söyleyin, gürültüyü duyunca uzaklaşacaktır. " (Ayı'lar bile gürültüyü sevmiyor) Vay insan vay! Büyük eksiklik. Ayıların "insan" saldırılarına karşı nasıl korunacakları hakkında açıklama yapılmamış. Esas sorun, Ayı'lar, sürekli ortalıklarda dolaşan, kış uykusuna bile yatmayan insanlardan nasıl korunacak... Ben açıklayayım: Örgüt kurup, silahlanarak. Nasılsa her durumda vuruluyor, öldürülüyorlar. Hiç olmazsa mücadele ederek, insanları kendi bölgelerinden uzaklaştırma şansına sahip olurlar... Onların anladığı gibi, insanlar da biraz anlayabilse hiç sorun kalmayacak...

Dün eve gidip, Boss ve Joker'in yemeğini verip, ikisini birlikte bahçeye çıkardım. Tahmin ettiğim oldu ve Boss bir anne şefkati ile Joker'i eğitiyor. Diş gösteriyor, patisi ile vurarak uyarıyor, hırlıyor, oynuyor. Eetrafı, beni takip ediyor ve inanılmaz bir sabır gösteriyor... Ben de eğitildim diyebilirim. Onları izlerken bir ara Joker'e bağırıp içeri almak istedim. Boss'a çişini bile yapma fırsatı vermeden sürekli oynamaya çalışıyordu. Ancak aralarında bir hırlama iletişimi ile Joker uzaklaştı ve Boss ihtiyaç molasını tamamladı. Ondan sonra yine Joker çocukluğuna devam etti ve yine Boss, biz de henüz oluşmamış bir sabır örneği sergiledi... Hem onları izledim, hem de şarabımı içerek Ömer Hayyam'ı andım. ..

Değerli e-günlüğüm; son yılarda hayvanlarla aramız çok iyi. Şimdi sıra da domuzlar var. Bilim adamları kolları sıvayıp, domuz gribine karşı araştırma yapmaya, aşı geliştirme çalışmaları yapmaya başlamışlar. Bize ne, neden domuzlar araştırma yapmıyor. Bize ait virüsler ortada kol gezerken domuzlar mı çalışıp bizim için aşı üretiyor? Yoo. O zaman biz neden domuzlar için araştırma yapıyoruz? Tarihte bu güne kadar bu "salak virüsler" sayesinde ölenlerin sayısı, en kanlı savaşlarda bile ölenlerden daha fazla. Üstelik hepside halen yaşıyor ve aşıları yok. Bunların bir biyolojik savaş olduğu apaçık ortada. Amaç, kargaşadan para kazanıp, cukkayı doğrultmak. Kesin o aşıyı önceden bulmuşlardır ve şimdi "araştırıyor" gibi yapıyorlardır. Tahminimce buluş, Amerika'lı bilim adamlarınca yapılacak ve bütün dünyaya aşıyı satıp krizi atlatacaklar. Hatta şimdiden, havaalanlarına insanların ateşini ölçen röntgen cihazlarını satmaya başladılar bile. Otomotiv, beyaz eşya, inşaat, finans sektörü durdu diye oturup bekleyecek halleri yok ya. İşte size, yeni finans kaynakları. Ne hikmetse bu virüslerden ölen bir bakan, milletvekili, başbakan görmedik. Bırak bakan'ı, bakmayanı, milletvekili'ni, çocuklarına, ailelerine bile bulaşmıyor. Kesin virüsler programlı. Yalan söyleyenleri, katilleri, sinsi ve haysiyet düşmanlarını tespit edip uzak duruyor... Yani virüsler bile kapitalizme hizmet ediyor... Umuyorum bu sefer virüs'ün programı bozulur, sapıtır, şaşırır ve ülkelerin meclisleriine girip bütün bakan, bakmayan ve milletvekillerine sıkıca bulaşır... Böylece dünya kurulduğundan yana bir virüs halk için, millet için çalışmış olur... Eğer böyle bir şey olursa "I love domuz gribi" yazılı tişört giyeceğim. Hatta "gork gork" diye sesler çıkaracağım.

Sabah beyinsel olarak rahatlamış vaziyette, tam performans işe geldim. Tabi Linda ile... Linda Joker'i henüz kabullenemedi. Herkese hırlıyor. Boss'a bile kafa tutuyor. Zamanla o'nun da alışacağını ve uyum sağlayacağını düşünüyorum... Oğlum bu gün okula gitmek istemedi ve gitmedi. Sabah servislerime çıkmadan, iş yerine geldi ve o'nu yanıma alıp servislere götürdüm. Gittiğim yerlerde ki kızlara bayıldı. Biraz daha gezdirsem okumaktan vaz geçip yanımda çalışacak...

Öğlen yemeğini oğlumla beraber yedik. Yemekten sonra o, Joker'i çıkarmaya gitti, oradan da kız arkadaşı ile buluşmaya gidecek.

E-günlüğüm; Akşam yemeğimizi de yiyerek bu günü de bitirdik sayılır. Zaten bütün gün oturduk, çok az iş oldu. Artık ayrılma zamanı. Sen yerine, ben yerime. Bu gün veda kapanışını Ömer Hayyam'a bıraktım. Hoşçakal

Şarap sonsuz hayat kaynağıdır iç;
Gençlik sevincinin pınarıdır iç;
Gam'ı yakar eritir ateş gibi.
Sağlık sularından şifadır, iç...
Ö. Hayyam

Biliyor musun: Adı Ali olan toplam kişi sayısı 1, 674, 448 miş...
Çirkin söz: ''Zekalarıyla ilgili en çok iltifat alan kadınlar tartışılmaz derecede güzel veya tartışılmaz derecede çirkin olanlardır." CHESTERFIELD
Güzel söz: "Biz aslında yaşayarak öğreniyoruz. Eğitim diye geçen pek çok şey, eğitim değil; Gelenek. Aslında biz, gerçek eğitimi, bunun en fazla farkındayken görüyoruz..." David P. Gardner

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..