Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük, e-gündem

Hayırlı akşamlar e-günlüğüm;
Bugün elektriklerimiz kesik di , şimdi geldi. (saat 09:00, 16:00 arası) isot 900000001 standartlarına göre çalıştığımız için pek zorluk çekmedik. Siparişleri zamanın da alıp, servisleri zamanın da yaptık.
Dün gece Boos'un yemeği bittikten sonra önüne tatlı niyetine kocaman bir kemik koydum. En az kolumun yarısı kadar dı. On beş dakika sonra yanına gittim yalanıyor du. Sonra oyunumuzu oynadık, yorulduk ve gezmeye çıktık. Sonra iyice yorulduk ve döndük.
Akşam hava ılık dı ve ben yine, her fırsatta olduğu gibi rakımı dışarı da bahçe de içtim. Yaz akşamları her halde çok hareketli olacak. İşimden dolayı bütün mahalleyi (hatta arka, aşağı ve yukarı mahalleyi de) tanıyorum ve gelen geçen konuk olacak gibi geliyor. Aman ne hareketli akşamlar yaşarız.
Bakliyatlarda ki fiyat artışlarından etkilenen bir mayıs kutlamaları, petrolde ki aşırı yükselme nedeni ile taksim de kutlanmayacağa benziyor. Üç yüz birinci madde meclisten geçerken, ayağı takılınca yere düşmemek için, çocuklarını sigorta ettirmiş. Ergenekon yüzünden tutuklananlar, askerlik için çürük raporu alanlardan brifing alırken yakalanmışlar. İşte sevgili e-günlük; Ülkemizin gündemini böylece kısaca açıklamış oldum. Umarım gelecek hafta hepsinin yerini yeni konular, olaylar alır...
Hey e-günlüğüm; neler oluyor? Bu gün de "bir ayı 5 kişiyi öldür dü" haberi var. Yeni bir hayvan soykırımı başlatmak için bahaneler mi hazırlanıyor acaba? Ayılar (aslında hiç bir hayva) kolay kolay kimseyi öldürmez ama hayırdır... Bakalım sonu nereye varacak.
Trafik sakin, ortalık sakin, hava sakin, ben sakin, işler sakin, bu gün her şey çok sakin.
Sevgili e-günlük; bu gün de bir abone yaptım. Eski bir tanıdığım. Yol da gördüm. Hemen pazarlamaya geçtim ve ürün tanıtımı yaptım. O da çeneme tahammül edemedi ve ilk siparişini verdi. Ürünün iyi olup olmadığını bile araştırmadı, sadece pazarlama ellerimi yakasından çekmem için hemen abone oldu. Minik arkadaşım benim (169 kilo) Abone olmasay dı her gün yanına gider kafasını şişirirdim ve kilosu artar dı.
Balkon da mangal yapıyorsun, pirzola pişiriyor ve yiyorsun. Daha sonra yediğin pirzolanın kemiklerini balkondan aşağıya atıyorsun. Sigara içiyorsun izmaritlerini aşağıya atıyorsun. Hatta küçük rakı içip boş şişeyi bahçeye atıyorsun... Evet burası Suadiye ve oturduğum apartman da böyle şahıslar var. Her gün sabırla sabahları elime bir poşet alıp, bahçeden insan artıkları topluyorum.
Sevgili e-günlüğüm bütün bunları seninle paylaşmak biraz olsun beni rahatlatıyor. Hele sana yazmak, seninle sohbet etmek bambaşka bir duygu.
Bu gün dertliyim sevgili günlük. Ruhuma hicranımı sardım da yine, ağlar gezerim sahili, sanki benimlesin...
"Dalga geçmeyi bırak da gönder artık beni" diyorsun.
Tamam gönderiyorum. Giderken dikkatli ol, fazla sağa sola takılma, yabancılarla konuşma, efendi ol, karşıdan karşıya geçerken arabalara dikkat et. Kal sağlıcakla.
Yarın görüşmek üzere, Hoşçakal.

Biliyor musun? Amerikan hava yolları, uçuşlar da yolculara sunduğu kahvaltılar da her tepsiden bir zeytini kaldırarak 1987 yılında kırk bin dolar kar etmiş. (aman güle güle harcasınlar)
Güzel söz: "Sevgi ve şefkat öyle bir lisandır ki; sağır da duyabilir, kör de görebilir..." MARK TWAIN

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..