E-günlük 23 nisan kutladı ve "gelgenekon"davasına son nktayı koydu:)

Günün mana ve önemini anlatan bir şiir okuyalım, sonra konumuza girelim... Benim bayramım, Benim bayramım, yaşasın!!! Yaşıtım bütün çocuklara ve gençlere iyi bayramlar!!!

Yükseldi bayrağımız,
Koparıldı bağımız,
Sultandan ayrılınca,
Kurtuldu toprağımız.
Türk çocuğu gül, sevin,
Yaşa yurdunda emin,
Bugünü an bayram et,
Bugün senindir, senin.

VASFİ MAHİR KOCATÜRK'ün şiiri imiş. Son iki kıtasını yazdım. "Sultandan ayrılınca kuruldu toprağımız" dizeleri çok anlamlı. Keşke Sultan'dan (Padişah'dan) kurtulabilseydi ülkemiz. O zaman bu dörtlikler daha da anlam kazanacaktı...

Her şeye rağmen tüm dünya çocuklarının (evren de bilmediğimiz diğer çocukların da) ve çocuk kalmayı başaranların 23 nisan Ulusal Egemenlik bayramını kutluyorum...

Gelelim Cumhuriyet tarihimizin en önemli davası için bulduğum kanıtlara ve yaptığım katkılara...

Beş yılda yirmi iki bin kişi... Bunca kişiyi kimler, nasıl ve neden öldürüler? Kesin gelgenekon'un işi. Bunca cinayeti yapsa yapsa bir terör örgütü yapar. Gelgenekon'da bir terör örgütü olduğuna göre, kesin onlar yapmıştır. Ben de önceleri saf saf acımıştım. "Paşalar, emekli polisler, gazeteciler, yazarlar böyle şey yapmaz, onlar devleti ele geçirmek için örgüt kurmaz" demiştim. "Onlar bizleri korumak, topraklarımızı korumak, cumhuriyetimizi korumak için varlar" diye düşünür dururdum... Meğerse yanılmışım...

Merhaba e-günlüğüm; İnanmıyorsun değil mi? Kesinlikle bütün "gelgenekon" üyelerini ömür boyu hapse atacak delil buldum. Türkiye'de son beş yıl da 2 milyon 782 bin 948 trafik kazası meydana gelmiş ve 2002 ile 2007 yılları arasında ki bu kazalarda tam 21 bin 721 kişi ölmüş, 719 bin 592 kişi yaralanmış. (onları öldürememişler, ellerinden kaçmış) Kesin onlar yaptı. Bunca insanın ölümünden tek sorumlu onlar. Devlet değil, yollar değil. Trafik canavarı bile öldüremez Sigara, içki, uyuşturucu bile öldüremez bu kadar masum insanı... İçlerinde kadın, çocuk, yaşlı olanlar var. Hiç düşünmeyin tutuklayın hepsini. Bu bir terör örgütünün aleni terörüdür... Hemde bilinçli bir terör...

Tamam bu kadar somut delil yeter. Başka deliller bulursam yazarım. Yarın, bu yazımı okuyup hepsini tek celsede tutuklarlar...

Dün akşam, eve gidip köpeklerime yemek pişirdim. Ben onların hem annesi, hem babası olarak bu görevi seve seve yapıyorum. Onlar da benim çocuklarım olduğu için ve bu gün onlara adanmış bir bayram olduğu için, bu akşam kutlama yapacağız.

Yemeği ocağa koyup (iki saat de pişiyor) Boss'u saldım ve masamı kurdum. Votka yaptım kendime değişiklik olsun diye. Yağmur yağmaya devam ediyordu. O güzel toprak kokusu içimi ısıtıyor, damarlarımda telaşlı telaşlı dolaşan kanıma, aromatik bir tat veriyor du. (parmağım kanadı onu emdim, ondan biliyorum) Yine saatim geldiğinde sütümü içip yattım.

Sabah işe gelirken sümüklü böceklerin (neden böyle bir isim takmışlar ki?) sayılarında büyük bir artış gözledim. Demek bu "nisan yağmuru" olayı, aslında kuruyan toprak altında kalan canlılar için yardım ve kurtarma operasyonu imiş... Hepsi dışarı atmış kendini. Bazılarının çevresinde minik minik yavruları var dı. Çok dikkatli baktım. Hiç birinin burnu akmıyor, hiç biri sümüklü değil di... Linda şahidimdir, birlikte baktık. O benden daha iyi inceledi ama, hiç dokunmadı bile, sadece kokladı...

Kurumsal abonelerimin çoğu kapalı olduğu için bu gün pek hareket yok. Öğleden sonra kasap'dan kemik aldım ve arkadaşlara dağıttım. Bana, "seni seviyoruz, hoşgeldin, merhaba, oyun oynayalım mı, nasılsın, kemikler için teşekkür ederiz " dediler. Nasıl mı anladım? Tek bir hareketlerinden. Kuyruk sallamalarından. Ne güzel. Biz de bu kadar ıvır zıvır konuşmak yerine bir hareketle bir çok şey anlatabilsek. (bazı el hareketleri ile anlatıyoruz ama yetmiyor.)

Bir de pazara gittim bu gün. Bir şey lazım olduğundan değil, sırf ekonomiye katkım olsun diye. Patates ve çiriş aldım. Yarın da market alışverişlerini yaparım.

Değerli e-günlüğüm; Zar zor akşam oldu bu gün, zar zor yemeğimi yedim, zar zor kalktım, zar zor çayımı içtim, zar zor gidiyorum. Kal huzur ve mutlulukla... Yarın nasılsa yine yazışacağız:))

Biliyor musun: Parmak izlerimiz anne karnında henüz üç aylıkken oluşur muş... (anne karnın da bile suç işlesek yakalanacağız)

Çirkin söz: (böyle güzel günlerde olmaz)

Güzel söz: "Çocukların sevgi görmeye ihtiyacı vardır. Özellikle de hak etmedikleri zaman..." Harold Hulbert