Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük 5 ay öpüşmeyecekmiş...

Akdağ: 5 ay öpüşmeyin, tokalaşmayın...
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribinin bulaşma ihtimaline karşı vatandaşları 5 ay öpüşmemeleri, tokalaşmamaları ve sarılmamaları konusunda uyardı. (ntvmsnbc.com)

Tabi onlar alışık öpüşmemeye, tokalaşmamaya, sarılmamaya ve daha bir çok olmazsa olmaz şeyleri yapmamaya... Hayatlarında varsa yoksa politika var. Sevgi, aşk, mutluluk, arkadaşlık, dostluk, seks gibi şeyler onlar için bir şey ifade etmiyor ki. Bütün dünyaya ve çevrelerine politik gözlüklerle bakıyorlar. Sevgi anlayışları olmadığı için acıma duyguları da yok. Aşk'ı hayatları boyunca tatmadıkları için aşk kelimesinin altında hep cinsellik arayıp duruyorlar. Seks konusunu onlara sormaya hiç değmez çünkü seks'in güç, enerji vermesinin yanında, sağlıklı beyinler yarattığını, sağlıklı insanlar ve metabolizmalar yarattığını, mutluluk ve huzur kaynağı olduğunu bildiklerini hiç sanmıyorum... Bu duyguları bilenler için hiç bir kavram, olgu, hastalık üretimi, yaşamı frenleyen, kısıtlamalar getiren bir korku sebebi olamaz...

Merhaba e-günlüğüm; okudun mu? Öpüşmeyecek, tokalaşmayacak, sarılmayacak mışım... Eskiden (halen var) Haydar Dümen abimize "arkadaşımın eli değdi veya onun kalktığı koltuğa oturdum hamile kalırmıyım?" gibi sorular gelirdi. Bu iş o'na benzedi.

Sayın Bakanım; eğer ben de grip varsa ve arkadaşıma selam versem ona da bulaşır mı?

Evladım; selamlaşmanın mesafesi çok önemlidir. Eğer 3 metre ve daha uzun mesafeden selam verdiysen korkulacak bir şey yok ama, daha yakından selamlaştıysanız, arkadaşının hemen bir doktor'a görünmesinde fayda vardır...

Sayın bakanım ben bir kaç gündür çok halsiz ve yorgunum. Burnum akıyor ve öksürüğüm var. Büyük bir ihtimalle grip oluyorum. Sorum şu: Bu durumda tavsiye ettiğiniz gibi dün gece, eşimle öpüşmeden, sarılmadan ve tokalaşmadan seviştik. Acaba ona da hastalık bulaş mışmıdır?

Bulaşmıştır evladım sakın bir daha denemeyin ve beş ay süre ile ayrı yataklarda yatın. Ev içinde sakın görüşmeyin...

Çok garip e-günlüğüm. Kimse çıkıp nane limon için, karabiberli çorba için, bol soğan yiyin, limonlu sıcak su için, sirkeli su için, akşamları bir diş sarımsak yiyin demiyor... Solunum yolları enfeksiyonu olan ve öksürmeye başlamış kişiler benim gibi yapsın. İki hafta evvel boğaz yollarımda bir virüs ordusu sezinledim ve hemen tülbent'i alıp dört parmak genişliğinde katladım, üzerine pamuk serip, kolonya ve karabiber ekip yatmadan önce enseme sardım. Sabah kalktığımda eskisinden daha iyiydim. Solunum yollarım pırıl pırıl olmuştu. Çocuklarıma da yapıyorum. Hepsi gripsiz domuz gibi... Gittiğim yerlerde herkes hasta, çevremde herkes hasta. Hasta olmakla kalmıyor, bir de paniğe kapılıyorlar... Zaten insanlığımızı yitirdik, üç beş dostumuz arkadaşımız kaldı, onları da öpmeyerek, sarılmayarak, tokalaşmayarak yitireceğiz... Arkadaşımı, eşimi, dostumu, sevgilimi (bu nereden çıktı?) öptüğüm için öleceksem öleyim...

Değerli e-günlüğüm; Cumartesi akşamı senden ayrılıp iş yerini kapattıktan sonra, eve gidip, bahçeye kuruldum ve bütün virüslerin "baba" ilacı olan rakımı içtim. Boss'a ve Linda'ya "siz neden grip olmuyorsunuz" diye sordum ikiside aynı cevabı verdi. "hadi oradan, biz insan mıyız?" Cevap biraz hakaret içerse de, onların açısından doğruydu.

Pazar sabahı saat 04:00 da kalkmadım ama, kalkınca saatimi geri alıp güne başladım. Kahvaltımı yapıp köpeklerimi çıkardım. Bu saat farkı onları hiç ilgilendirmiyor. Soracaktım ama yine pis bir cevap alırım diye sormadım. Sonra Elmar geldi. Birlikte motorcuya gidip o'na ikinci el bir mobylette aldık. Motorcu tanıdık olduğu için anlaştık. Haftalıkları ile ödeyecek. Çok sevindi ama bu sabah işe gelmedi. Hevesi geçinceye kadar dolaşır sonra gelir. Biz de onun yaşında öyleydik.

Sabah Linda ile işe geldik. Öğlene kadar hiç durmadan servislerimi yaptım ve öğle yemeğimi yedim. Saat 12:00 da Elmar geldi ve dersi olduğu için saat 15:00 da geleceğini haber verdi. Başımı sallayıp, güldüm...

Öğlen yemeğimin ardından tekrar servislere çıktım. (hafta başları ve sonları böyle hareketli oluyor) Öğleden sonra Elmar geldi.

Akşam gençler okuldan geldi. Kadromuz tamamlandı. Elmar yeni motorunu herkese göstererek binmelerine izin verdi ve böylece yeni bir muhabbet doğdu. Motor muhabbeti...

Yemeğimi bitirdim. (tatlı yok) Yarın için hazırlık yaptım. (siparişlerim var) Şimdi gidiyorum. Bol bol sıcak içecekler içiyorum. (çay, nane limon gibi) Çünkü sıcak içecekler, solunum yolu ile giren virüsleri, mikropları mideye taşır. Ne yazık ki mide de hiç bir virüs ve mikrop yaşayamaz. Virüslere rakı gibi etki yapar... Yarın yine yazışırız. Hoşçakal e-günlüğüm...

Biliyor musun: Fransa'da domuzlara “Napolyon” isminin verilmesi yasakmış...
Çirkin söz: ''Kasım'da pkk'lılar gelecek..." B. Arınç
Güzel söz: "Nereye gittiğini bilen insana yol vermek için, dünya durup kenara çekilir ve o'na yol verir..." D. Starr

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..