Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük bir katliam'ı yazmadı, bir katliam'ı yazdı

Asla sevgiden ve sadakatten ödün vermeyen biri düşün e-günlüğüm.
Sevecen, sonuna kadar güvenen, hiç bir zaman, hiç bir konuda ihanet etmeyen, seni arkandan vurmayan biri...
Çıkarcılığın ne demek olduğunu bilmeyen, ikiyüzlülüğü olmayan,
Hep yanında olan ve hiç ayrılmayan,
Özleyen, bekleyen,
Ne söylersen söyle, ne yaparsan yap seni hep seven biri...
Yokluğunu hisseden, bir bakışı ile bin bir şey anlatan,
Yalan, dolan, hile bilmeyen, her zaman sade ve yalın olabilen biri...
Zaman zaman koruyucu, zaman zaman kurtarıcı olabilen,
Seni sen olarak her ortam da, her durum da kabullenen,
Sevincini, mutluluğunu, hüznünü paylaşan,
Koca yürekli biri...
Bu "insan" olabilir mi e-günlüğüm? Olamaz değil mi? Bu olsa olsa bir köpektir...

Merhaba e-günlüğüm; Madımak olaylarını, sivas katliamı'nı yazmadım. Üslubum bozuk. Çok kişi güzel bir şekilde yazmış. Değerli blog yazarlarımızında bir kısmı yazmış. Ben yazmadım çünkü: Yazarsam dönemin Bakan'ına Başbakan'ına, Cumhurbaşkan'ına yazarım. Sisteme, sistemin kurumlarına yazarım. O olayı yapanlara, yaptıranlara yazarım. Hem de fena yazarım. Yazı yayımlanmaz, yayımlanmadığı için ben düzeltme yapmam, ben düzeltme yapmayınca yine yayımlanmaz. Yazı yayımlanmayınca ben yeni bir blog yazmam. Yani iyi olmaz. Hem yazarken tansiyonum çıkar, şekerim düşer, kollestrolüm azar, kalp ve solunum yetmezliği çekerim... (hiç biri yok ama yazarken olur)

Bütün bunları yaşamamak için ben güncel bir katliam'ı yazdım...

Kahraman köpekler ihmalden öldü
6 bomba arama köpeği, polis aracında unutulunca havasızlıktan öldü. Köpekler arasında 2007'de 580 kilo patlayıcının yerini tespit eden "Maske" adlı Alman Kurdu da var. (ntvmsnbc)

Merhaba e-günlüğüm; Ne diyeyim ben şimdi? Köpeklerin ağzından yazsam çok sert olur, kendi ağzımdan çıkanları yazsam kaya'dan da sert olur. Hiç bir şey demiyor, hiç bir şey yazmıyorum. Bir sözüm vardır. "insanların ah'ı tutmaz, köpeklerin ah'ı tutar."

Emniyet Müdürlüğü soruşturma açmış. Neden? Hayvan haklarına sıkı sıkı bağlı oldukları, hayvanlara ve canlılara çok değer verdikleri için mi? Hayır! Öyle olsaydı bu güne kadar öldürülüp çplüklere atılan kedi köpekler için de soruşturma açarlardı. Köepklerin her birinin eğitilmiş olarak maliyeti 30 bin dolar olduğu için. Canlıları değil, insanı veya hayvanı değil, biz parayı seviyor, onu yaşatmaya çalışıyoruz... Eğitmenlerden biri de kalp krizi geçirmiş. Geçirmez mi? Hayvanları sevip, onlara üzüldüğünden, pişmanlık duyduğundan değil. Aracın kapısını açıp köpeklerin öldüğünü görünce hemen düşünmüştür: " altı eğitimli köpek. 6x30, 000=180, 000 dolar eder. Yandım! Şimdi bu parayı benden alacaklar..." diye

Değerli e-günlüğüm; Dün gece bütün köpekleri toplayıp bu katliamı anlattım. Hepsi teker teker sarılıp yaladılar bizi. Ve onlara düşüncelerini sordum. Anlattılar ama yazamıyorum. Bilirsin onlar insanlar gibi "kurum, mevki, kariyer, devlet" gibi kavramları bilmezler. Benim gibi "düz" konuşurlar. Konuştular. Benim düşünemediğim şeyleri dile getirdiler. Boss'un tarih bilgisi diğerlerinden daha kuvvetli olduğu için olaya tarihsel açıdan baktı. (iki yüz sene öncesinden) Hepsi haklıydı. Hepsine baş sağlığı diledim ve yerlerine koydum. (Boss hariç) Boss ile bahçede birlikte oturduk. Oğlumun bu gün yine sınavı var dı ve ders çalıştı. Ben de meyve suyumu içip yattım.

Sabah Linda ile iş yerine geldik ve Linda'yı yerine koyup servislere başladım. Öğlene doğru iş yerine geldim fakat dünkü siparişlerimiz henüz gelmemişti. Hayretler içinde rahat rahat yemeğimi yedim...

E-günlüğüm; bir ara servislere giderken, arabama bir kelebek girdi. Hiç ortalıkta kelebek göremiyordum, her halde kendini "biz de varız" diye göstermek için girdi arabama. Ancak yerinde durmuyor kerata. Arabanın içinde vızır vızır dolaşıyor. Bir kaza yapmadan hemen çektim bir kenara, açtım kapıyı ve "buyrun" dedim. Anlamış olacak ki hemen dışarı çıktı ve ben de arabama binip servislerime devam ettim.

Akşam yemeğimi yedim ama siparişler halen yok. Tatlımı da yedim yine yok...

Kamyon akşam üzeri geldi. Ortasını bulamıyor zaten. Ya sabahın körü, ya akşamın sağırı'nda geliyor. Akşamın sağırında gelmesi, sabah'ın köründe gelmesinden iyi. Vücut ısınmış oluyor ve daha rahat boşaltıyorum kamyonu.
Bir de yemek yemeden gelse...

Ben anlamam kamyon yüzünden geç kaldık. Hem söylenip durma. Ciğerin bile beş para etmiyor. Michael Jackson'ın cesedine bile 3 milyar dolar veriyorlar... Yazmıştım ABD'de kriz bitti diye. Hatta kriz bitti şimdi rafaha kavuşuyorlar. Evet yarın yine yazışacağız. Hadi hoşçakal e-günlüğüm.

Biliyor musun: Arizona, Hayden'da tavşan ve kurbağaları rahatsız edenler para cezasına çarptırılıyor muş...
Çirkin söz: "Bütün erkekler koca bebeklerdir..." D. H. Lawrence (utanmasa, "altlarını bağlatmak için kadınlara ihtiyaçları vardır" diyecek miş...
Güzel söz: Herkes benim düşünceme katılırsa, yanılmış olmaktan korkarım..." Oscar Wilde

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..