E-günlük çay içer

Niye herkesin suratı asık yine. Tatil bitti diye mi, ramazan diye mi, Okullar açıldı diye mi? Olsun ya, asmayın suratınızı, sinirlenmeyin olur olmaz şeylere.

Merhaba e-günlüğüm;
Dün gece yine balkonda hırka ile oturdum. Ne kadar serin oluyor akşamları. Hatta bir ara üşüdüm. Belki soğuk şeyler içiyorum, ondan üşümüşümdür. Boss'un ayağı iyileşti, aksamıyor ama yine oyun oynamadık. Sadece yürüdük. Yürürken belasızlarla selamlaştık ve ara sokakları arşınladık.

Deniz feneri derneği fiyaskosu: Hayatım boyunca derim ki: Yardım edilmesi gereken kişilere (karşılanacak gibi ise) komşuları veya çevresinde ki dostları yardım etmelidir. Eğer insanların karşılayamayacağı bir sorun var ise, bu devletin görevidir ve o üstlenmelidir. Dünyanın gelişmiş ülkelerin de bu işler için fonlar var. Bütün dernekleri aynı kefeye koymak çok yanlış olur ancak bu yapılan hiç hoş değil. Başkaları için topladığınız yardımlarla kendinize villa, daire alın. Ne güzel. (lafın gelişi dedim. Hiç güzel değil) Siz eksik olun ben, gereken yerlere, gereken yardımı yaparım. Yardım için komisyonculara gerek yok.

Sabah işe geldim, bilgisayarı açtım. Bir de ne göreyim, "disk yok" uyarısı... Hemen resetledim, yine aynı uyarı. Sistem cd sini taktım yine resetledim, bu sefer de "bağlı bir sabit sürücü yok" uyarısı ile karşılaştım. Yok sinirlenmedim. Gerçi bilgisayar elimiz ayağımız ama hallederim diye düşündüm. Bu konularda uzman yazılımcı bir arkadaşım var, biraz da ona güveniyorum tabi. Ben halledemezsem onu ararım diye. Neyse sonra kendiliğinden halloldu. Şimdi her şey normal ama bir daha olmaması için akşam iş bittikten sonra kasayı açıp bağlantılara bakacağım. Kumaya ihtiyacı şimdilik yok gibi... Sanırım bir yerlerde irtibatsızlık var. Bizim hayatımızda bir sürü irtibatsızlık varken, hard diskte irtibatsızlık olması gayet normal. Onu hallederiz ama hayatımızdakileri ne yapacağız. Scart kablo bağlı değil ki kontrol edip yerine oturtasın. Veya fiş çıkmış deyip tekrar sıkıca yerine takasın... Iıh zor işler bunlar.

E-günlüğüm, çay sever misin? Ben çok severim bilirsin. Günde en az on beş kupa çay içmeden yapamam. Yurt dışına çıkan bir arkadaşıma yeşil çay ısmarlamıştım aradan altı ay geçti ve bu gün getirdi. (her gördüğümde sormamdan bıkmıştır) Ayarıca Rizeli bir arkadaşım var dı, ona da ısmarlamıştım o da bir sene aradan sonra bu gün getirdi. Her yer yeşil çay oldu. Bir sene yeşil çay içeriz artık. Çayın anasıdır yeşil çay (babasını tanımam) Çok faydalıdır. İçer içmez faydasını gösterir. Yeşil çay içenin (piyasadakiler değil) midesi, bağırsakları ve böbrekleri yere gelmez.

Sakin bir gün e-günlüğüm. Herhalde insanlar evlerinde uyuyarak oruç tutuyorlar diyeceğim ama gezerken geçen seneye gçre çok az kişinin oruçlu olduğunu gördüm. Bu sene süre çok uzunmuş, o yüzden pek tutan yok. Kapitalist sistem insanların posasını çıkarırken bütün bunları da hesap etmiştir. "Para derdine düşen ve gerekliliği şart olan ihtiyaçlarını karşılamak için var gücü ile durmadan çalışan insan, bir çok dini görevini yerine getiremeyecektir" diye yüz yıllar önce hesap yapmışlardır. Ben karışmam, ne yaparlarsa yapsınlar.

Bu gün bir abone yaptım e-günlüğüm. Bir apartmana girmiştim ki, bir bayan yolumu çevirip bilgi aldı. Daha sonra da arayıp abone oldu. Hayırlı olsun.

Uzun yıllar süren araştırma konumuz. Kadınlar. Bilim insanları araştırmış: Kadınlar babalarına benzeyen erkeklerle evlenmek istiyorlarmış... Sorsalardı ben söylerdim. Kimbilir bunu öğrenmek için ne kadar para harcamışlardır. Bütün erkekler bunu bilir. Hatta erkeklerin çoğu da annelerine benzeyen kadını arar ama ne yazık ki bulamaz. Çağ farkı yüzünden...
Akşamları servislerimiz ramazan sebebi ile çok hareketleniyor. Öğleden sonra oturuyoruz, ama akşam saatlerinde herkes anlaşmış gibi bir anda aramaya başlıyor. Eh tabi o kadar olsun. İftar saatine yakın evlerde ihtiyaçlar ve eksikler gideriliyor.
Evet e-günlüğüm; bu gün de benden bu kadar. Yarın yine yazışmak üzere, Hoşçakal

Biliyor musun: İnsana yemek için saldıran tek hayvan ayı imiş... (insanın yemek için saldırdıklarını bilseniz...)
Güzel söz: "Değişim, yaşamın kuralıdır. Sadece geçmişe, ya da şimdiki zamana önem verenler geleceği kaçırırlar..." John F. Kennedy