Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük de enerji kaynakları

Kim demiş dünyada ki enerji kaynakları tükeniyor diye. Tam tersine, gün geçtikçe çoğalıyor. Tükendiği falan yok. Hepsi yalan. Küresel ısınmaymış, küresel soğuma, küresel kriz hepsi uydurmaca. Bu tezleri ortaya atanlar ya doğru enerji kaynaklarının ne olduğunu bilmiyor, ya da özellikle böyle bir tez ortaya atıp insanları endişelendirmeye çalışıyorlar... Enerji kaynakları onların sanayileri ve kapitalist emelleri için tükeniyor olabilir. Bu yüzden kafalarını kaldırıp gerçekleri görmeleri gerek. Biraz insan gibi düşünmeleri ve gereksinimlerini insan olarak belirlemeleri gerek.

Merhaba e-günlüğüm; Ne geceydi ama!!! Bir sürü hanımefendi ile dans ettim, göbek attım, şarkılar, türküler... Boss, Linda, Joker delikanlılar, hanımlar, işte enerji kaynakları. Bütün bunlara rağmen enerji kaynaklarının tükendiğini söyleyenlere bir çift sözüm var. (bir çiftten fazla olabilir) Hanımlar, gençler, rakı ve oksijen. (iki buçuk çift oldu) Hanımların, gençlerin (kızlar ve erkekler), rakı ve oksijenin olmadığı bir dünya'da enerji bitmiş demektir... Şimdilik öyle bir problem olduğunu sanmıyorum...

Akşam mesai bitimi Joker ve Linda ile eve gittim. Hemen Boss'un yemeğini verip dışarı çıkardım. İçkimi alıp bahçeye kuruldum. Bahçede zaman doldururken işi olup partimize (siyasi parti değil:) gelemeyecek olanlar, peş peşe uğrayıp doğum günümü kutlayıp gittiler. (işleri kız meseleleri) Hepsine teşekkür ederim. Diğerleri saat 21:00 gibi gelmeye başladı. Bütün kadro tamamlanamadı ama yine de yeterli çoğunluk sağlandı. Güzel bir gece oldu.

Sabah enerji dolu bir şekilde kalkıp (o kadar içkiyi başka zaman içsem yataktan kalkamazdım) misafirimiz Joker'e yemek verdim, Boss'u çıkardım, Oğlumu uyandırdım (Joker'i çıkarması için) Linda'yı alıp işe geldim.

Akşamdan başlayan yağmur devam ediyor. Yine bütün yollar su birikintisi. Bu yüzden araba kullanırken, "yayaları ıslatmama sanatı" sergiliyorum. (Bu yeni bir sanat dalı) Bir ara kar yağar gibi oldu ama yağamıyor bir türlü. Bulutlardan kar tanesi olarak çıkıyorlar ama mega köyün ısıtma sistemleri havayı öyle bir ısıtıyor ki (sobalar, kaloriferler, klimalar, elektrikli sobalar) kar tanecikleri yere varmadan, eriyip su haline geliyor. Hatta havada ki frekans kirliliği ve radyasyondan da etkileşime uğrayıp değişim geçiriyor olabilir...

Değerli e-günlüğüm; doğum günü tantanasıda bitti. Yaşam yine bütün sorunları ile devam ediyor. Bir günlüğüne uzak kaldığım ülke ve dünya haberlerinde pek iç açıcı bir şeye rastlayamadım. Halbu ki doğum günümü yazsalardı değişik bir haber olurdu.

Her üç evlilikten biri çocuk yaşta yapılıyor. Çocuk yaştaki evlilikler imam nikahıyla yapılıyor, resmi araştırmalarda yer alınmıyor, gerçek rakamlar bilinmiyor. Çocuk evlilikleri sanıldığının aksine yalnızca Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin batısında da geçerli. (ntvmsnbc) Bu işi anlamak çok zor. "Sadakat" gibi, bu işinde istatistiği yapılamıyor. Genelde çocuk yaştakilerle evlenenler erkekler... Yani, Yetişkin kadınlar çocuk yaştaki erkeklerle değil, yetişkin erkekler çocuk yaştaki kızlarla evleniyor. Tersi olsa belki tepkiler daha değişik olurdu. Ne yani bu adamlar çocuk yaştaki kızlarla evlenmek için mi çocuk yapıyorlar. Acaba kendi kız çocuklarını da yetişkin birileri ile mi evlendiriyorlar. Bunu kanıksamışlar mı, nasıl kanıksamışlar, neden kanıksamışlar? Bilinmiyor... Hoş bir durum değil...

Öğleden sonra trafik felç oldu. Adım adım ilerleyen trafikte güçlükle servis yapabildim. Bütün hafta insanlar arabalarını çıkarmamışlardı. Ne güzel di bütün yollar. Bu gün rezalet...

Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, geçen yıl hasta hakları birimlerine başvuranların yüzde 51’i doktorlardan şikayetçi oldu. Yani hastaların yarısından fazlası doktorlardan şikayetiymiş. Tabi ya. Şikayetçi olan hastaların muayeneye gittiği saati araştırsalar gerçek ortaya çıkar. Eminim hepsi akşam üzeri, doktorun en yorgun olduğu zaman muayeneye gitmiştir ve doktordan yeterli ilgiyi göremeyince şikayetçi olmuşlardır. Sabah olsun, akşam olsun, hiç doktora gitmem ama onlardan ben de şikayetçiyim, şikayetçilerin olduğu listeye beni de eklesinler... Hiç doktora gitmediğim halde neden mi şikayet ediyorum? Gidenleri görüyor ve onlarla konuşuyorum da ondan...

Değerli e-günlüğüm; Mart ayına kadar kar yağacak mış. Tamam bekleriz. Bence mahsuru yok. Ağustos'da bile yağsa razıyım.

Akşam yemeğimizi yedik, çayımızı içtik ve artık seni gönderme vakti geldi e-günlüğüm; Zaten bu gün pek iş de olmadı. (belki akşam üzeri hareketlenir). Pazartesi yazışmak üzere. Hoşçakal

Biliyor musun: Gine'de evli kadını baştan çıkaran erkeğin, el ve ayak parmaklarından biri kesiliyor. Kesilen parça adamla ilişkiye giren kadına yediriliyor... (böyle bir ceza küçük kızlarla yaşayan adamlara verilmeli ama kesilen kendi parmaklarını adam yemeli...)
Çirkin söz: "Yaşama ve ölüme hükmetmek istiyorum..." Ted Bundy
Güzel söz: "Sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek gerekir..." Alain

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..