E-günlük halen hayallerini gerçekleştiremedi...

Ben halen hayal kurup duruyorum. Bir gün İstanbul'dan gideceğim, bir köye veya sahil kasabasına yerleşeceğim, deniz, güneş, kumsal, bahçeli bir ev. (ev kütük olacak) Bahçesinde keçi, koyun, tavuk olacak, sebze meyve yetiştireceğim. Doğal süt, yoğurt yumurta ile beslenecek, balık tutacağım, oksijen dolu bir havanın içinden her gün e-günlük yazmaya devam edeceğim. Tabi ki köpeklerim de yanımda olacak, vs vs.

Merhaba e-günlüğüm; arkadaşlarım gitmeye başladı bile. Bir arkadaşım daha, radikal bir karar ile İstanbul'dan gidiyor. (yolları açık olsun) Hem de işini gücünü bırakarak, hiç bir şey düşünmeden gidiyorlar. Doğrusunu yapıyorlar. Zaten düşünürsen gidemiyorsun. Bu şehirde yaşamaya devam ettikçe kendimi "salak" gibi hissediyorum. Herşeyi normalin iki, üç katı fiyata almak, pahalı eğlenmek, pahalı gezmek, hizmetlerden en pahalı bir şekilde yararlanmak, hepsi bu şehirde... "Kör tuttuğunu bu şehirde düzüyor." Hem de senelerdir.... Doğal olarak da "kör" ün bu birliktelikten dünya'ya gelen çocukları da genetik olarak hep kör olmuş. Bir de sağırlar var ki onlardan hiç bahsetmeyeyim. Hepsi ülkeyi yönetmekle meşgul.

Aşağı sokak 5 gündür trafiğe kapalı ve iş makinaları çalışıyor. Alt yapı meselesi. Asfaltı orta yerinden kazıp, koca koca borular döşüyorlar. "Caddenin orta yerinde kanalizasyonun ne işi var kardeşim?" diye sorasım geliyor ama, sormuyorum. Onlar benden iyi biliyorlardır. Gitmiş görmüşlerdir AB ülkelerini ve altyapılarını. Başka bir bildikleri mi var acaba? Bence asfaltı kapatmasınlar, nasıl olsa seneye yine açacaklar.

Bu gün dört sokakta su boruları patlamış bütün sular boşa akıyor du. Yaklaşık üç saat gelen giden olmadı. Çok değerli sularımız sokaklara aktı. Kaldırımlar yine her sene olduğu gibi yenileniyor. Yüz senedir yapılmayan, engelli iniş, çıkışı bu sene kaldırımların bitiş ve başlangıç yerlerine yapılıyor... Onlarda kabahat yok. Bu sistem mühendislik ve belediye kitaplarına yeni konmuş.

Değerli e-günlüğüm; bizim semtimizde bu gibi kanalizasyonik işler devam ederken, iski çok para harcamış olacak ki su'ya % sekiz'lik zam haberi geldi. Hepimize, vatana millete hayırlı olsun. Üstelik şimdilik sadece İstanbul'a... Konutlardan su parası alınmayan ilçe ve köylerimiz var. Şimdi suyla işleyen her şeye zam gelir ve nelerin sudan işlediğini anlamış oluruz... (sudan iişleyen ürünlerden biri şeker miş. %5, 2 zam geldi)

Dün akşam da hava çok güzeldi. Bahçede kız arkadaşım ve oğlumla sohbet ettik. Kız arkadaşımı sıkı bir beslenme tarzına ikna ettim. (diyet, rejim gibi saçmalıklar yok) Bu gün onun hem doğum günü, hem de yeni bir beslenme tarzına geçiş günü. Nice mutlu yıllar dileyeceğim ama o kilolarla dileğim tutmaz diye kilo vermesini önerdim. Programı verdim, üç ay süre tanıdım. (akşam o'na pasta alacağım ama o yemeyecek, biz oturup o'nun karşısında pasta yiyeceğiz.) Esas kural gözümün önünden ayrılmaması. Gözümün önünde olmayanlara bu program işlemiyor. Beni aldatmaya çalışırken kendilerini aldatıp, abur cubur yiyorlar ve beslenme "yalan" oluyor. İnsanlara hep sorarım, "yiyor musun, besleniyor musun?" diye Genel de beslenenler kilo almazlar ama, yiyenler sürekli kilo alırlar. Arada ki fark çok incedir.

Sabah Lİnda ile işe gelmemle servislere başlamam bir oldu. Öğlene kadar hiç durmadım. Öğlen iş yerine uğrayıp yemeğimi yedim ve tekrar çıktım. Öğleden sonra dün verdiğim siparişler geldi ve kamyon boşalttık. Dolayısı ile dün gece içtiğim içki ve sigara'nın bütün faydaları vücudumu "ter" ile birlikte terketti.

Papa bileğini kırmış. Papa 16. Benedictus yaz tatilini geçirdiği İtalya'nın kuzeyindeki Valle D'Aosta'da düştü ve el bileğini kırdı. (ntvmsnbc) Vah zavallı. Ne çok acımıştır. Yazık o'na. Kendisine buradan "geçmiş olsun" diliyorum.
Gece bir ara yanına gidip ziyaret eder, gönlünü alırım... Birlikte şarap içmeyeli uzun zaman oldu. Tabi gitmişken biraz da siyaset, din, ekonomi gibi konuları konuşuruz...

Akşam üzeri zor bela yemeğimi yiyebildim. Bahçeden toplanan, ilaçsız, (içinde beş bin zehir olmayan) taze yapraklardan yapılmış sarma'da bir başka oluyor canım. Mmmm oh oh. Bir de ceviz yaprağını denesek mi acaba? Neyse sonra denerim. Şimdi artık gideyim. Yarın ki yazı uzun olacak, yine aklıma bir şeyler geldi. Biraz çalışma ve ilave yapayım. Yarın yazışırız e-günlüğüm. (işte günlük böyle olur. Uzun uzun yazıp durma) Hoşçakal...

Biliyor musun: Adı Cihan olan erkek sayısı 59.908, adı Cihan olan kadın sayısı 8.823 müş...
Çirkin söz: ""Afrikalı-Amerikalıların yeni bir kafa yapısına sahip olmaları, sporcu ve rapçi olmaktan öteye geçmeleri gerek" ABD başkanı Barak Obama (zencilerin başarısını kıskanan bir zenci oldu en sonunda)
Güzel söz: "Bir şeyi bildiğin zaman, onu bildiğini göstermeye çalış. Bir şeyi bilmiyorsan, onu bilmediğini kabul et. İşte bu bilgidir..." Konfiçyus