Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük istatistiklerin istatistiğini yaptı...

Bu istatistiklere bayılıyorum. Bir açıklanan tarafı, bir de açıklanmayan tarafı var...
Peş peşe istatistik yapılıyor ve sonuçları açıklanıyor bu aralar. İnsanımız soruların bütün olarak değerlendirileceğini bilmediği için cevaplar foyamızı meydana çıkarıyor...

En dindar ülke Türkiye imiş. Çok hoşgörülü imişiz... Pratik yaşama bakıyoruz: Dindarlık da, hoşgörü de yok denecek kadar az...

Yapılan araştırmalar, cinsel açıdan hemen hemen hiç aldatmadığımızı gösteriyor. Aldatma oranımız çok düşük. (heeee)

Hele hele kadına çiçekle bile vurmaz mışız... (araştırmalar böyle... Vuramayız...)

TV kanallarından, en çok belgesel ve haber kanallarını izliyor muşuz.... (bu yüzden genel kültür seviyemiz çok yüksektir.)

Kime sorsak kitap kurdu. Öyle kültürlü bir milletiz ki evlerimiz okuduğumuz kitaplarla dolup taşıyor... (ama evlerimizde kitap koyacak kütüphane bile yok)

Fallara ve burçlara hiç inanmaz mışız... Biri falcı abonem var inanıp inanmadığımızı ben o abonemin, su tüketiminden anlıyorum. Üstelik gittiğim kurumsal aboneler de kahve falı bildiğimi öğrenen hanımlar üzerime atlayıp elbiselerimi parçalıyorlar... (biraz abarttım ama olsun.)

Bana göre bu araştırmalar tek bir doğruyu ortaya çıkarıyor. Biz yalan söylemeyi çok seviyoruz... Hayır hayır "yalancıyız" demiyorum. Haddime mi? Sadece soru sorulduğunda doğruyu söylemeyi pek sevmiyoruz... (umarım)

Zaten "yalan söyler misiniz" diye bir araştırma yapsalar dünya'nın en dürüst milleti çıkarız...

"Dünya'nın en etkili 500 müslümanı" listesinin beşinci sırasında bizim Başbakan'ımız var mış... Hangi açıdan etkili olduklarını belirtmemişler... (bu da bir araştırma...) Hatta listenin tamamında Türkiye'den 20 isim yer alıyor muş... "Dünya'nın insani vasıflara sahip insanları listesi" neden yapmıyorlar? Sıkı mı yapsanıza. Beş yüz'ü bile tamamlayamazsınız. En zenginleri, en etkili yöneticiler, en etkili kadın yöneticiler, en etkili iş adamları vs vs. Bunların insan olup olmadığı belli değil. Sahip oldukları ve hiç bir yaşamsal değeri olmayan statülerin seçimi ve listesi yapılıp duruyor... Yürüyünnnn kim tutar sizi...

Dün akşam oğlum ben de idi. (hafta sonu bende kalacak mış) Eve gittiğimde hafta sonu olduğu için yanıma gelip dışarı çıkmak istediğini söyledi ve izin aldı. Ben de Martı kardeş, Linda, Boss üçlüsü ile ilgilenip bahçeye çıktım. Bahçe de otururken "dünya'nın en etkili bahçe adamı" listesi yaptım. Birinci sıra da ben varım. Hepsini yazmıyorum çünkü insanların tanıdığı kimse yok. Bunlar gerçek bahçe adamları, üfleme adamlardan değil...

Bir ara martı'yı, kapıyı açıp bahçeye salayım dedim çıkmadı. Kapıya kadar gidip, geri içeri dönüyor. Ben de cebren ve hile ile dışarı çıkardım. Bu sefer de içeri girmek istemedi. Boss'u da saldım ve "hayır" komutu ile sakinleştirdim. Boss yere oturdu ve pür dikkat martı'yı izledi. Martı böylece egzersizlerini bahçede yapmış oldu. Yine cebren ve hile ile eve soktum. (martı'yı gece hayatına alıştırıyorum)

Sabah işe gelip bir hafta boyunca ev de ve iş yerinde topladığımız atıkları dışarı çıkardım. Bu gün belediyenin atık toplama günü... Bakalım bu yüzden işsiz, aşsız kalanlar için de bir "gün" yapılacak mı?

Sabah güne hızlı başladık ve bu hız öğlene kadar sürdü. Öğlen yemeğimin ardından hızı kesilen işlerime devam ettim. Saat 14:00 gibi belediye görevlileri gelip atıkları aldılar. (acaba atıkları biriktirip çöp toplayıcılara mı versem?)

Öğleden sonra işler biraz duruldu ve araştırmacı gazeteciliğime devam edip bir kaç röportaj daha yaptım. Tamamlayabilirsem önümüzde ki hafta başı yazmaya başlarım.

Akşam üzeri yemek saatime yakın işler yine hızlandı ama, yemeğimi ve tatlımı vaktinde yedim. Kapatmaya yakın yine siparişler başlar. Ben şimdi müsadeni istiyorum e-günlüğüm. Yarın sen de dinlen biraz, bu hafta çok yoruldun... Pazartesi yazışmak üzere. Hoşçakal.

Gönderilme tarihi: 21/11/2009
Saati: 16:50

Biliyor musun: ABD'de "Tamiflu" adlı anti-virüs ilaca karşı direnç geliştirmiş yeni domuz gribi vakaları belirlen miş... ("çok şaşırdım" desem yalan olur...) Bilim adamları düşünememişler mi?
Çirkin söz: ''Halk istedi, kadın heykelleri kaldırdık..." Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, üç kadın heykelin halk istediği için kaldırıldığını savundu. “Neden çıplaklık değil” diyen Bozkuş, Başbakan’ın ziyaretinin bu döneme gelmesini ise “tesadüf” olarak değerlendir miş...
Güzel söz: "Az yalan söylenemez, yalan söyleyen her yalanı söyler..." Victor Hugo

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..