Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük karışık yazdı...

ÖTV indiriminin ardından otomobil satışlarında patlama yaşanırken, özellikle yurtdışından gelen araçlar henüz yoldayken satıldı. (ntvmsnbc) Satış patlaması yaşayan araçlar ithal araçlar. Düşünüyorum da ithal araçların satılması bize ve ülkemize ne kadar yarar sağlar acaba... O kadar güçlü bir ülkeyiz ki kendi otomotiv sanayimizden önce yabancı otomotiv (Amerikan) sanayilerini kurtarıyoruz... (Beni de motosiklet satan yerler arıyor, araba ile işim olmaz) Vay be! demek ekonomik kriz dönemlerinde böyle oluyor... O otomobiller üç ay önce zaten gerekli zamları yapmışlardı. İndirim olmadı ki... Bari iki üç tane de ben alayım, var bir iş bu işin içinde. En azından ileride aç kalırsam, kimseye muhtaç olmam. Otomobilimi yer, yaşamımı devam ettiririm...

Merhaba e-günlüğüm; Hayır hayır bizleri aptal yerine koyduklarını düşünmüyorum. Hatta aptal olduğumuzu hiç düşünmüyorum. Olsa olsa koyunlar ile aramızda biraz benzerlik olabilir diye düşünüyorum. Önce oy kullanmak için "vatandaşlık numarası" kıvırması yapıldı, insanlar, onlarla dalga geçen bu hükümetlere oy verme hevesi ile yanıp tutuştukları için doğru nüfus müdürlüklerine gidip kimliklerini yenilemek için mazoşist duygularını tatmin ettiler. Yeterince işkence görüp rahatlayacaklardı ve ardından nüfus kayıt örneği ile oy kullanılabileceği açıklandı. Bu bir çozüm değil, tarlada güdülen koyunların yönünü değiştirmek gibi bir şeydi. İşlemler aynı, izdiham aynı. Ancak vatandaş çok vefalı ve anlayışlı. Yılmadılar, usanmadılar, kimse "m..çarım senin oy'una da sana da" demeden, bir oraya bir buraya koşturuyordu. İlla ki oy verecek, desteklediği lideri başında, kendisini yönetirken görmeyi umut edecekti. Sevgili halkım, hadi şimdi de noterlere koşturun... YSK'nın dün aldığı nüfus kayıt örneğiyle oy kullanma kararı nüfus müdürlüklerindeki yoğunluğu bitiremedi. Noterler, nüfus kayıt örneğinin noterlerden de verilebilmesi için YSK'ya başvurdu. (ntvmsnbc) Ysk bunu kabul ederse noterler ekonomik krizi atlatır. Nüfus kayıt örneği, 15 lira 71 kuruş... Geriye kaldı 158 bin yedi yüz atmış sekiz sektör. Onlara da bir çözüm bulunur elbet...

Daha bitmedi e-günlüğüm; Başbakan Erdoğan, işçi çıkaran işverenleri yakın takibe aldıklarını belirterek "Bunun bedelini ödeyecekler" dedi. Tabi insan Mars'da yaşarsa, hiç bir şeyden haberi olmaz ve böyle konuşur. Olan oldu, atılanlar atıldı, Gücü olan firmalar işçilerin bir bölümünü zorunlu emekliye ayırdı, küçük işletmelerde kayıt dışı çalışanlar şimdi boşta geziyor. Finans sektörü, daha kriz söylentisi başladığı gün işten çıkarmalara başladı... Ben bile kendimi işten attım, senin haberin yok. Artık ben de işsizim... Hem Sayın Başbakanımızın deyimi ile işsizlik mevsimselmiş... Bu mevsimler daha önceki senelerde yok muydu, dünya ve iklimler bu kadar mı değişti. Vay be! Yandık desenize. Artık dört senede bir yaz, dört senede bir kış olacak. one minute, ben anlamadım...

Değerli e-günlüğüm; Bilim adamlarına ve çevrecilere de bir çift lafım var: Avustralya yakınlarındaki Tonga'da okyanus altında bulunan bir yanardağ faaliyete geçti. 7, 9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Uçakların, bölgeden geçmemesi, güzergahlarını değiştirmesi tavsiye ediliyor... (ntvmsnbc) Şimdi anladınız mı aylar önce balinaların, yunusların neden karaya vurduklarını... Ha! size söylüyorum! Anladınız mı? Onlar aylar önce güzergahlarını değiştirmeye çalışmışlardı ama kimse anlamadı. Her benzer olayın ardından benzer doğa olayları olur. Öğrenin artık. Balinalar, yunuslar sizin aşkınızdan sahile vurmuyor...

Gelelim bizim haberlere. Dün gece yağan yağmurlarla başa çıkmak için tam sandal yapmaya başlıyordum ki, yağmur durdu. Ben de "Nuh tufanı" hazırlıklarımı bırakıp normal şartlarda rakımı içtim. Hatta sandal yapıp içine erzak, sigara, rakı falan koyacaktım.

Sabah güneş ve Linda ile işe geldim. Az bulutlu ve güzel bir hava vardı. Öğleden sonra siparişlerim geldi ve serin bir güneşin altında kamyonu boşalttık. Özlemişim ter atmayı. Sırılsıklam oldum ama, sonra üşüdüm. Olsun güneş'i çok seviyorum... O da beni seviyor mu bilmem. Kim bilir, belki de sevgimiz karşılıksızdır...

Bir arkadaşım mail ile eski (M.Ö) müzik linkleri yollamış. Hepsi çok güzel. Gençleri suç işlemeye teşvik edip o parçaları internetten indirmelerini emrettim. Hatta cd başına para bile teklif ettim. Bakalım yapabilecekler mi. Eğer becerirlerse çok güzel olacak.

Dudaklarım çatladı e-günlüğüm. Soğuk havalarda arabanın kalöriferini çalıştırıyorum, dışarısı soğuk, araba sıcak oluyor ve doğa ile uyum sağlayamayışımın cezasını çekiyorum. Yolda yalanıp duruyorum, çok komik oluyor. Umarım birisi kendisine yapıyorum sanıp "sapık" diye üzerime saldırmaz.

Ev de dünden tespit ettiğim eksikler vardı. Onları gidermek üzere bir ara fırsat bulup alışverişe çıktım. Ne komik, 200 gr. el kremleri, 1 lt zyetinyağından daha pahalı. Bu insanlara daha çok kriz gerek. Düşünmeyen yaratık olarak neler satın alıyorlar e-günlüğüm bir görsen aklın (varsa) tavana vurur. (tavan bulursa) Ben mi? benim de onlardan pek farkım yok. En azından birlikte aynı topraklarda yaşıyoruz...

Birlikte aynı topraklarda akşamı ettik bile. Bu satırları yazdığıma göre akşam yemeğimi yemişim demektir. Yarın yine yazışırız. Sakın geç kalma erken gel. Hoşçakal


Biliyor musun: Venüs saat yönünde dönen tek gezegen miş... (yanileri keşfedilinceye kadar)
Çirkin söz: "Kadın zayıftır, gariptir; Kendini beğenmişlik onu kör eder, boş arzular onu etkisi altında tutar..." George Sand
Güzel söz: "İnsan yüzü kızaran hayvandır..." Mark Twain (kızarmayanlar da var)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..