Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük maya takvimini çözdü...

Maya takvimi neden 2012'de bitiyor?

Dünya'nın sonu mu gelecek? Gelecekse nasıl gelecek? Yine Amerikan senaryoları ve reklamlar, yine filmler, yine korku, yine sömürü, yine gişe hasılat rekorları... Gelsin dolarlar yapılsın fare ve insan deneyleri...

Maya'lar 2012'den sonra ki sayıları saymayı bilmiyor olamazlar mı?

Maya'lar 2012 yılını yeni bir çağın başlangıcı olarak görmüş olamazlar mı?

Maya'lar 2012 yılında tekrar, şu an saklandıkları yerden yeryüzüne çıkacak ve dünya'yı bu hale getirenlerden hesap soracak olamazlar mı?

Maya'lar dünya'nın sonunun gelmeyeceğini bilecek kadar zeki insanlar. 2012' de dünya'nın değil, insanoğlu'nun sonunun geleceğini işaret etmiş olamazlar mı?

Maya uygarlığı 2012 yılını "insanların bir birini mayalama" yılı olarak görmüş olamaz mı?

Merhaba e-günlüğüm; Maya'lar hakkında hiç bir bilgiye ulaşamayan, ulaştığı bilgilere de halen hayretle bakan, inanmakta zorluk çeken, anlayamayan insanoğlu, nasıl oluyor da takvimlerini yorumlayabiliyor. Daha yerleşim birimlerini, astronomi, mimari ve matematik bilgilerini tam olarak çözemedik, Saat ve tarih konusunda ki bilgilerine halen akıllarımız yetişemiyor... Kıskanıyoruz. O zaman ki okullar daha zeki insanlar yetiştiriyormuş demek ki...

Bak şimdi e-günlüğüm; Bir Maya olsaydı bu olaya çok gülerdi.

Belediye güzel çalışıyor. "Çevko" adlı dernek çalışmaları mahalle mahalle devam ediyor. "Atıklarınızı ayırın, biz gelip alalım" diyorlar. Her apartmana, her daireye girerek çalışma yapıyorlar. Çok güzel! Atıkları toplama fikri harika. Bir çoğunu dönüştürecek tesisimiz yok ama yine de güzel bir çalışma. İnanmış gibi yapıyorum. Soruyorum: "Biz çöplerimizi topladığınız için çöp vergisi ödüyoruz. Bunları bize toplatıyorsunuz, bir çöp toplama ücreti verecek misiniz?" Gülüşüyoruz. Şaka olduğunu herkes anlıyor. Zeki çocuklar. "Atıkların doğa'ya zararlı olduğu, dönüştürülürse bu zararın azaltılacağı " söyleniyor... İşin komik tarafı, yani Maya'ların bile gülüp geçeceği olay; atıkları biriktirmemiz için bize atıklardan yapılmış poşetler vermeleri... Yani petrol zararlı deyip petrol'ün üzerine benzin döküp yakmaya benziyor... Yok bu örnek iyi olmadı. Evde ki mikrop ve bakterileri öldürmek için, daha fazla bakteri ve mikrop yaratan deterjanlar kullanmak gibi... Yok bu da olmadı. Hah buldum. Sigara sağlığa zararlı deyip gençlere uyuşturucu satmak gibi... Daha iyi bir örnek: Doğal olmayan ürün ve gıdalara karşı olup, hastalanınca, tamamen sentetik ve kimyasalbileşiklerle oluşturulan tıbbi ilaçlar kulanmak ve bu ilaçların tedavi ettiğine inanmak gibi...

Aslında uzun yıllardır aynı şeyi yapıyoruz. Atık maddelerden ürettiğimiz malzemeleri binalara, yollara, evlerimizin içine, arabalara, ambalaj malzemelerine, halılara, perdelere, paspaslara, elbiselerimize, kısaca yaşamımızın her alanına dağıtarak, sıkıştırarak kullanıyoruz, kullanmaya zorlanıyoruz... Doğru olan, kullanıp dönüştürmeye çalışarak salaklığımızı kanıtlamak değil, atık maddeleri kullanmamak... Kullanmazsak, dönüştürmek için de bu kadar uğraş vermeyiz. Üstelik kullanırken ayrı, dönüştürmeye çalışırken ayrı katlediyoruz, dünyamızı ve sağlığımızı...

Martı kardeşimizin keyfi yerinde e-günlüğüm. Kendisi halen meditasyon yapıyor. Gözleri canlı canlı, hareketlere tepkili ama kıpırdamıyor. Sanırım bizi kullanıyor. Dün gece bir kaç kez ayakları üzerine kalktı ve tekrar kuluçka vaziyeti aldı.

Ev de herkes iyi. Oğlum'un halsizliği dün de devam etti. Akşam üzeri yatmadan "b" planı uyguladım. Bu gün de devam ederse "c" planı uygulayacağım.

Dün gece oğlum'a "b" planı uyguladıktan sonra yatırdım ve bahçeye çıktım. Boss'un yemeğini verip, rakımı aldım ve aşımı oldum. Valide'yi aradım. Bana "nasılsın" diye sordu. Ben de "herkes hasta ama ben iyiyim" dedim. "Burada (Akçakoca) bir kişi bile grip değil" dedi. "Hava çok güzel oksijen var, herkes sağlıklı" diye devam etti. Sonra nasıl olduğunu sordum. Çok iyi çoook. Allah uzun ömürler versin.

Saat 23:00 sıralarında tekrar oğlum'un yanına gidip kontrol ettim. İstediğim gibi terlemişti. Üzerini havlu ile kurulayıp, atletini değiştirip, tekrar yatırdım. Sonra ben de yattım.
Sabah yine kahvaltı da buluştuk. Karabiberli mercimek çorbamızı içip, soğanlarımızı yedik. Oğlum iyi görünüyor du. Bu gün okul'un basket maçı var mış, (kendiside oynuyor) erkenden hazırlık ve antreman yapmak için oraya gitti. Ben de Linda ile işe geldim...

Sakin geçen bir sabahın ardından öğle yemeğimi yedim ve çay içip kaytardım. Günün sakin geçmesi bel ki de 13'üncü cuma'dandır. 13 ile cuma birleşince uğursuzlukların babası olur muş. (külahıma anlatın dinliyor) 13. Cuma’dan korkmaya “paraskevidekatriaphobia” deniyor muş. (isimin uzunluğundan korktum) 13 sayısı bütünlüğü bozuyor muş... Numeroloji’ye göre 12 sayısı bütünlüğü simgeliyor; bir yılda 12 ay olması, 12 burç olması, 12 saat sistemi, İsrail’in 12 kabilesi, İsa’nın 12 havarisi, Olimpus’un 12 tanrısı, vs... 13 ise düzensiz ve bu bütünlüğü bozan olarak görülüyor. O zaman neden 12 çocuk yapmıyoruz? Yapalım da uğursuzluk ney miş görelim...

Akşam üzeri yemeğimi yedim, dün verdiğimiz siparişler geldi ve kamyonu boşalttık. Tam halsizleşiyorum, kendimi yorgun hissediyorum, kamyon geliyor. Hadiii sıva kolları boşalt kamyonu. Kendime geliveriyorum birden. Tam ısınmaya başlıyorum iş bitiyor. Neyse sağlık olsun.

Bu akşam menü de nohut, pilav ve mercimek çorbası vardı. Hepsini kara ve kırmızı biberle harmanlayarak yedim. Ara sıra da sıcak suya sirke koyup, karabiber ekip içiyorum. Aynı kanyak gibi oluyor. İçtiğim anda içimi bir sıcaklık kaplıyor...

Eh artık bana müsade. Seni seninle bırakıp gideyim. Zaten siparişler geç geldiği için sen de geç kaldın... Yarın yine yazışırız. Hoşçakal.
Tarih: 13/11/2009
Saat:17:09

Biliyor musun: Fransızlar hiçbir eve 13 numarasını vermezler miş...
Biliyor musun: H1N1 kaygısı, virüsün kendisi kadar hızlı yayılıyor muş... Domuz gribinden kaynaklanan ölümler, özellikle çocuklarda korku ve kaygı psikolojisine neden oluyor muş... (hiç şaşırmadım)
Çirkin söz: "Bir çocuk daha evlat edinmek gülünç geliyor ama Angie gökkuşağı ailesini tamamlama konusunda kararlı." Brad Pitt (Yedinci bir çocuk evlat edinme konusunda verdiği demeç...)
Güzel söz: "Kötülüğü adaletle, iyiliği, iyilikle karşıla..." Lao-Tzu

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..