Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük tersini yapar

Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez ‘Bilinen Yumurtanın Bilinmeyen Yönleri’ sempozyumunda yaptığı konuşmada hastalarından özür dileyerek “Yıllarca hastalara ‘pastanın üzerine sürülen yumurta bile zararlı sakın yemeyin’ dedik. İnsanlara ‘yumurta yemeyin’ derken nelerden mahrum ettiğimizi düşünürsek bu özür çok önemli." demiş...

Merhaba e-günlüğüm; Bana kalırsa daha özür dilemeleri gereken çok fazla şey var. Hatta düzeltmeleri gereken çok şey var. Gıdaları tek tek ele almayı bırakıp, "alternatif tıp" dan bir şeyler öğrenmeleri, yanında durmaları gerek diye düşünüyorum.

Bir zamanlar yatırım ile ilgili idim. Oldukça iyi para kazandım. (Parayı bir türlü sevemedim ama, işime yaramadı değil. Bir güzel harcadım...) Bunu nasıl yaptım? İşin uzmanına danışarak. Yani yatırım uzmanları sayesinde. Onlarla sürekli diyalog halindeydim ve bütün önerdiklerinin, bütün söylediklerinin tersini yapıyordum. İşte böyle kazandım. Beni yönlendiremedikleri için hepsine teşekkür ederim... Paraya ihtiyaç duyduğum zaman yine onlara danışacağım, hiç şüpheleri olmasın...

Uzun yıllar aynı şeyi sağlığım için yapıyorum. Sürekli (tanıdığım) doktorlar ve akademisyenlerle diyalog halindeyim. Hatta arkadaşlarımın şikayetlerine bile ne önerdiklerini öğrenmeye çalışıyorum. Sürekli olarak onlara ara sıra oluşan şikayetlerimi anlatıyor ve tavsiyelerini alıyorum. Onları can kulağı ile dinliyorum. Ne söylerlerse aksini yapıyorum. "sigarayı bırak", "içkiyi bırak", "yağlı şeylerden kaçın", "bol meyve ye", "bol bol su iç" "kırmızı etten uzak dur, beyaz et ye" "bu ilaçları mutlaka almalısın" gibi önerilerini hiç bir zaman uygulamadım. (yoksa şimdi hastanede yatıyor ve ilaçlara mahkum yaşıyor olurdum diye düşünüyorum) Bu hale nasıl geldim bilmiyorum ama, hayatımdan çok memnunum. Aileden gördüklerim ve öğrendiklerim, uygulamada ki olumlu sonuçlar beni buna yönlendirmiş olabilir.

Değerli e-günlüğüm; bunları yazmaya devam edersen dün geceyi yazamayacağım. Biliyorsun cuma akşamları "geleneksel, uluslararası gençlerle toplantı" adı altında buluşma düzenliyoruz. Toplam on-on beş kişilik bir genç topluluğu ile sohbet ediyor, eğleniyor ve fırsat buldukça bilgi aktarımı yapıyoruz. Dün gece yine bir arkadaşlarının doğum günü vardı ve onlara haber vermeden hazırlık yaptım. (facebook sayesinde biliyorum) Bir küçük pasta, mumlar ve maytaplar aldım. Yanında da piyasa da artık bulunmayan onların sevdiği (özendiği) bir içkiyi buldum (içki demek zor, şurup gibi bir şey) ve onlara sürpriz yaptım. (çok sevindiler)
İlerleyen saatlerde davul ve darbuka ortaya çıktı. Oyun havaları eşliğinde hepimiz çok eğlendik. Bir ara sohbet etmeye başladık. Konumuz 3G yeni nesil telefonlar idi. Çok ilginç ve komik fikirler ürettiler. Öyle ki; dün kü yazımı, onlarla sohbet etmeden yazmasaydım diye düşündüm... Ardından herkesin evlere gitme vakti geldi ve dağıldılar. Biz de kalanlar salonun ortasına çadır kurup orada yattılar. (ne de olsa çocukluk ruhları yerinde duruyor)
Evet e-günlüğüm; güzel geçen bir gecenin ardından sabah vakti, her zaman ki saatte ve her zaman ki yerdeyim. İş yerinde... İyiyim, iyiyim, bu sefer akşamdan kalma değilim, dengeli içtim, sağlam kalktım. Ne demişler "sağlam ve dengeli içen sağlam ve sağlıklı kalkar" (kim demiş bilmem ama birileri demiştir.)

Saat 10:00 gibi başlayan servislerimi bitirdim ve öğle yemeğimi yedim. Ardından bir aboneme (kuaför) gidip daha önce söz verdiğim gibi, su sebilini temizletmek için aldım ve dükkana geldim. Pazartesi günü temizletip geri vereceğim. Bu sebilleri düzenli olarak temizletiyorum, çünkü bir süre sonra koku yapıyor ve suyun tadı değişiyor. Tabi o zaman kabak bizim marka'nın başında patlıyor. Buna olanak vermemek için temizlik, tıpkı eğitim gibi şart!

Biraz önce iş yerine geldim. Ayağıma kramplar girdi. Trafik bir rezalet. Yine herkes arabası ile yürüyüşe çıkmış. Kısacık mesafeleri uzun zamanlarda kat ediyorum.

Evet değerli e-günlüğüm; hava yavaş yavaş kararmaya başladı. Müsadenle, Linda ve ben yemek yemek istiyoruz. Teşekkürler.

Yemek için izin verdiğin için teşekkür ederim günlüğüm. Yemeğimizi yedik (patates yemeği ve pirinç çorbası) ve sigaramı yaktım, çayımı içiyorum. Ha, bir de sana yazıyorum.

Bu akşam ben de senin gibi yanlızım. (belli mi olur?) İstersen sen de gel bir iki kadeh bir şeyler içeriz. Şimdi gitmek durumundayım. Pazartesi günü yazışmaya devam edeceğiz. İyi hafta sonları diliyorum. Hoşçakal.

Biliyor musun: Kalça kemiğimiz betondan daha sağlam mış... (inşaatlarda kullanılsın)
Çirkin söz: "İyi kocalar bekar kalır, evlenemeyecek kadar düşüncelidirler..." Finley Peter Dunne (ne düşünürler acep?)
Güzel söz: "Hata yapmaktan korkmak, ilerlemenin ölümüdür.." Alfred North Whitehead

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..