Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükde "mutluluk açıklaması yerine "kriz teğet geçti" açıklaması:)

Bloglarımı okuyan bir arkadaşım var. Sürekli telefonla arayıp kritik yapıyor. İşsiz güçsüz bir bayan arkadaşım. Yeni işten atıldı başka yapacak işi yok, benim günlüklerimi okuyor. Yerinde olsam ben de yazmaya başlardım. Bu sefer sert çıktı. "sürekli mutlu ve huzurlu olduğundan söz ediyorsun, hiç detaylı bir açıklama yapmıyorsun. (kıskanıyor) Şunu biraz açsana" dedi. Ben de ona "olur görürsem yazarım" dedim. Henüz görmediğim için yazamıyorum, kusuruma bakmasın ama benim mutlu ve huzurlu halim devam ediyor, her durumda da devam edecek. Ah be arkadaşım, satır aralarını okumaya çalışsana... Ya da sağına soluna bak. Her yerde olabilir. Arkana bakmayıda unutma sakın. Hatta evdeki çekmeceleri bile karıştır. Bir zamanlar başına gelenlerden dolayı çekmeceye kaldırmış ve unutmuş olabilirsin... (bu kadar ip ucu yeter)

Merhaba e-günlüğüm; bir gün bu konuda istekler artarsa yazabilirim ama formül çok kısa ve öz. Hayal kırıklığı olmasın...

E-günlüğüm; burada yazmayı kesiyor ve sıcak habere geçiyorum. Çok önemli bir konuyu yazmak istiyorum... Büyük hükümetimiz kriz tedbirlerini alıyor. Yeni açıklanan tedbirler şöyle: Hurda araçların tasfiyesine ilişkin yasal düzenleme yapılacak. 30 yaşın üzerindeki hurda araçların vergi ve plaka cezalarının silinmesi, hurdaya ayrılmaları halinde ÖTV indirimi yapılması öngörülüyor. İnternet üzerindeki özel iletişim vergisi yüzde 5’e düşürüldü. Diğer telekomünikasyon hizmetlerinde ise bu oran yüzde 15’e çekildi... İŞTE BU YA! Kutluyorum hükümeti. Kriz mıriz uğramaz artık. Tedbirlerimizi aldık. Bunlar çok önemliydi. Kesinlikle bu tedbirler, işten çıkarılmaları, dükkanların ve iş yerlerinin kapanmasını, fabrikaların üretiminin durmasını engelleyecektir... Harika...

Evet nerede kalmıştık. Tabi ki günlükde kalmıştık. Günlüğün "neresi" olmaz. Devam edelim.
Dün gece hava serin, hafif çisiltili ama güzeldi. Bahçe güzeldi, ağaçlar, toprak kokusu, bitmek bilmeyen nane kokusu, Boss'un kokusu ve rakının kokusu harikaydı. Boss'un yemeğini verdim ve içine bir de kocaman kemik koydum. Oturdum yerime aldım rakımı başladım içmeye... Sonra montumun cebinde puro olduğu aklıma geldi. (rakı içince hafızam açılıyor) Gittim bi puro alıp yaktım. Deymeyin keyfime... Düşüncelerimde de yalnız değildim zaten. Güzel bir gece oldu.

Sabah yine Linda ile yarış yaptık. (Linda bu işi çok sevdi) İş yerine geldik ve hemen çayımı demleyip boşları dışarı çıkardım. (Anladın değil mi siparişlerimiz var, kamyon gelecek) Öğlenden evvel kamyon geldi. Anlaşılan merkezinde işleri iyi değil. Geçen sene siparişler akşam üzeri gelirdi, yetiştiremezlerdi, şimdi sabahın köründe geliyor. Neyse kamyonu boşalttık ve ben yine salam gibi oldum. Zaten güneş de olanca sıcaklığı ile kendini gösteriyordu. İyice terledim. Dün gece içtiğim sigaralar, içkiler boşa gitti. Bütün vücudum temizlendi. İyi de oldu. Bu gün seks yapmama gerek kalmadı. Akşam nasılsa içer yine vücudumu pisletirim...

Bu haberin, haber niteliği yok ki neden yazmışlar acaba? Almanya’da yapılan yeni bir araştırmaya göre, ülkedeki en uyumsuz göçmen grubun Türkler olduğu ortaya çıktı. (ntvmsnbc)
Hiç şaşırmadım. Bizim ülkemizde de (Türkiye'de) öyle zaten...

Değerli e-günlüğüm; hiç bu kadar "kiralık, satılık ev, dükkan" görmemiştim. Her yer kiralık ve satılık ev, dükkan doldu. Sektör de korkunç bir enflasyon var. Nereye gitti bu insanlar. Mal sahibi olanlar mülklerini kiraya vereceklerine bir iş yapsalar ya... Ne güzel olur. Kira derdi olmadan iş yapmak harika olsa gerek... Ama nerede. Alışmışlardır oturdukları yerde kira gelirleri ile yaşamaya. Yapamazlar. Tutulmuştur onların bütün organları. Denemeye bile korkarlar. Bedenleri ile kişilikleri bile tutulmuştur onların. Ama her gün "krizin" onlara da yansıdığını anlatırlar. Eminim onlarında durumu çok kötüdür.

"Kriz" dedim aklıma geldi. Herkes Başbakan'a "kriz bizi teğet geçti" dedi diye kızdı. Oysa Başbakan haklıydı. Gerçekten kriz bizi teğet geçti. Gözden kaçan bir şey var. Bize "teğet" kavramını bir dairenin dış yüzeyinden silme geçen bir çizgi olarak öğrettiler. Oysa ki "teğet" kavramının yeni öğretisi öyle değil... Bir dairenin tam ortasında geçen bir kol olarak tanımlanıyor. Dolayısı ile Başbakanımız yerden göğe kadar haklı. Kriz bizi teğet geçti. Yakında "kol" görünecek. Hem de bilekten bükülmüş bir şekilde. Lütfen bundan sonra Başbakanımıza kızmadan ne demek istediğini anlayalım.

E-günlüğüm; inanmayacaksın ama, bu gün boş zamanlarımı dışarıda "D" vitamini stoklayarak (güneşlenerek) geçirdim. Gerçi yazın yeterince stoklamıştım, gerek yoktu ama yine de doğa'nın bu lutfunu geri çevirmek istemedim... Akşama doğru güneşin varlığı devam etti ama sıcaklığı kalmadı. Hava yine serinledi.

Bu gün yemeklerimde bir aksama olmadı. Öğle ve akşam yemeklerimi tam saatinde yedim. Zaten anladığın gibi pek iş de olmadı. Ortada sinek de yoktu, avlayamadık.

Şimdi gitme zamanı. Bu gün seni geç kalmadan göndereyim e-günlüğüm. Yarın yine yazışırız. Hoş bir çakal demek istemiyorum. Mutlu kal, huzurlu kal. Bye (vay be vedalaşma bayağı değişik oldu)

Biliyor musun: Normal bir insan, günde 6 kere banyoya girer miş... (ben hepsini bir seferde hallediyorum:)
Çirkin söz: "Kadınlar Cehennemin kapısıdır." Hıristiyan Büyüğü, Aziz Hieronymus (kesin bu amcanında sorunları var. Hem öyle cehennem kapısına can kurban)
Güzel söz: "Moda denilen şey o kadar çirkindir ki, onu her altı ay da bir değiştirirler..." Oscar Wilde

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..