E-günlükte aşk tarifi, buluş, ciddiyet...

Bir kaç arkadaştan önemli uyarı aldım. "Artık havalar soğudu, bahçede oturmaktan vazgeç, hastalanacaksın, bir de seninle uğraşmayalım" gibilerden... Şimdi yine kıskanacaklar ama ben bahçe de Boss için oturuyorum. Garibim, bütün gün sesi çıkmadan, balkonda oturup akşam olmasını ve benim gelip onunla ilgilenmemi bekliyor. Hiç sesini çıkarmadan, hiç şikayet etmeden. (en sonunda Boss ile evleneceğim) Bu yüzdendir ki bir süre onun bahçede dolaşması, koşturması, kedileri kovalaması için bahçede oturmaktayım. Yani, kar yağdığında da ben bahçede rakı içiyor olacağım... (mı acaba)

Merhaba e-günlüğüm; Dün gece hava çok soğuktu gerçekten. Ben de önce banyo yapıp sonra bahçeye çıktım. (inat herif) Boss yemeğini bitirmiş beni bekliyordu. Gezdiremeyeceğimi söyleyip, beni affetmesini istedim ve zincirini çözdüm. Söylediklerimi anladı ki, bahçe de dört bir yana koşturmaya başladı. "Boş ver sen kendine bak, ben böyle de idare ederim" dediğini duydum. İlerleyen saatlerde aynı taktiği Linda için de uyguluyorum, bahçenin her karışına ayağı değiyor. Çok mutlu olduklarını bakışlarından hissediyorum. Koşmak onlara iyi geliyor. Sadece gezdirmek yetmiyor. Bir ara dış kapıya doğru yürüdüm ve ne göreyim. Belalı karşı kaldırımda pis pis sırıtıyor. Soğuk bir selamlaşma gerçekleşti ve hiç bir şey omamış gibi yerime gidip oturdum. Arkamdan bir şeyler mırıldandı ama yeni banyo yaptığım için kulaklarıma su kaçtığından duyamadım...

Köpekleri çözdüler de, şimdi köpek balıklarını araştırıyorlar. Neymiş? "bağışıklık sistemleri çok güçlü ve enfeksiyon kapmıyorlarmış... " Biz burada ne anlatıyoruz bütün gün, okumuyor musunuz? Kabuklarınızdan çıkın artık, ara sıra blog okuyun... Araştırmaları doğrultusunda yine meme kanserini önleyecek bulgulara varılmış. Fare deneylerinde o işi çözmemişler miydi. Ne istiyorlar bu kadınların memelerinden bir türlü anlamam. Rahat bırakın kadınları ve memelerini. Dalga mı geçiyorsunuz, bilimsel araştırma mı yapıyorsunuz. Bir sürü kanser çeşidi varken neden meme kanseri üzerine yoğunlaşırsınız bilmem ki... Libido sorununuz mu var?

Değerli e-günlüğüm; yine sabahın köründe iş yerinde idim. Evden işe giderken çok zaman kaybediyorum. Günün büyük kısmı yolda geçiyor. Evden çıkıp iş yerine gelmem tam 1, 5 dakika sürüyor. Bu yüzden erkenden dükkanı açıp güne daha iyi başlamak için hazırlık yapıyorum. Günde üç dakikam evle iş arasında geçiyor. ayda doksan, yılda bin seksen dakika (18 saat) eder. Bir işi dört sene yapsam yetmiş iki saat gidiyor yaşamımdan. Bu sürede iki tane kitap okuyabilir, evlenebilir, boşanabilir, iş değiştirebilir, yeni ilişkilere girip, ayrılabilir ve hatta çocuk yapmak için ön çalışmaları bile tamamlayabilirim. Çok büyük zaman. İleride ev ile iş yerini aynı çatı altında toplamalıyım. Daha verimli olacağıma inanıyorum...

Sevgili e-günlük; bazan ütü yapıyorum ve bu arada bu iş hayatımızdan nasıl çıkarılır diye düşünüyordum. Bundan bir kaç sene önce buldum. Hemen bir kaç ütü firmasının sayfalarına girip bir projem olduğunu, ancak önce fikir pazarlığı yapmamız gerektiğini yazdım. Dünyada eşi olmayan ve hiç bir mucitin bulamadığı bir buluşu bedava açıklayacak halim yoktu. Ülkemizde patent yasası da işlemediğine göre, en azından hayatımı kolaylaştıracak bir bedel talep etmeliydim. Yazışmalarımı tamamladıktan sonra uzun uzun düşündüm ama kimse geri dönüp de "buluşun nedir" diye sormadı. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Ütü yapmaya devam...

Bu gün de yeni abone yaptım. Çok çalışmanın, iyi hizmetin, istikrar ve disiplinin karşılığını yavaş yavaş almaya başlıyorum. Neredeyse her gün bir abone yapıyorum. Hayırlısı olsun. Kriz olursa başka türlü atlatamayız...
Yine çok ciddi(!) konulara değindim. Biraz espri yapayım.

Adamın birine "aşk" hakkında ne düşündüğünü sormuşlar ve adam başını öne eğerek cevap vermiş. "Bütün aşklar yalanmış, oysa bana yalanmamışı lazım..." demiş.

Tamam bu kadar yeter yine ciddi konulara değinelim... Yok değinmeyelim. Yine sayfa dolmuş. En iyisi bu gün ben seni Linda ile yemeğimizi yemeden yollayayım, değişiklik olsun...

Yarın yazışmak üzere. Hoşçakal

Biliyor musun? Susuzluk, gündüz yorgunluğunun tetikçisi imiş... (reklamlar)
Güzel söz: "Başarı kazanmak için, bizi insanlara sevdirecek niteliklere ve kendimizi korkutacak hatalara ihtiyacımız vardır... Joubert