Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte break dans

Merhaba e-günlüğüm; Bu sabah yine dükkana erken geldim. Aslında bu aralar mecburen erken geliyorum. Elmar sabahın köründe dikiliyor kapıya. Ona anahtarları verip yolluyor, peşinden de ben gidiyorum. Hani fena da olmuyor. Sabah işe giden güzel hanımlarla selamlaşıyoruz. Bir sürü görmediğim insan gödüm üç sene sonra. Sabah erken saatlerde ne güzel kızlar geçiyormuş dükkanın önünden de haberimiz yokmuş... Gerçi hiç biri benim kalemim değil ama olsun, yine de insanın gözleri dinleniyor...

Dün akşam yine Boos'u sadece yürüttüm. Ayağının iyileşmesine az kaldı. Yürüyüşten sonra pansuman yaptım ve yanıma oturttum. Hiç oturur mu? Deli etti beni. El ayak hareketleri, kaş göz hareketleri, pati vurmalar, ısırık atmalar (nasıl oluyorsa), üzerime sıçramalar. Oyun oynamak için bütün marifetlerini sergiledi. Hatta bir ara karşıma geçip sert bir şekilde sanki komut vermişim gibi oturdu, yattı, ve kalktı. Eğitim yaparken bunları peş peşe yapıyoruz. Bahçe de ne kadar sopa, taş varsa hepsini önüme getirdi. Bir rahat rakı içemedim... Bu akşamdan itibaren Boss'u rakıya alıştıracağım. Böyle zamanlar da içireyim de rahat dursun. Rakıyı beğenmezse, bira, birayı beğenmezse şarap. Onu da beğenmezse viski ye alıştıramam kusura bakmasın, çok masraflı olur.

Dün gece oğlum bende idi. Sabah kalkınca o da işyerine geldi. Öğlen Elmar'la birlikte break dans kursuna gittiler. Bizim bir abonemiz Art Akademi Dans Okulu. Orada cumartesi günleri break dans varmış, ona katılmayı düşünüyorlar. İzlemeye gittiler. Hoşlarına giderse katılacaklar.
Daha önce gitmişler di ama beyefendiler hoca seçiyor. Her hocayı beğenmiyor. Sonra derse gelen kızlar güzel olmalı, ortam güzel olmalı. Yani anlayacağın e-günlüğüm, bu gençlerin ilgi alanlarının altında başka ilgi alanları yatıyor. Aslında yadırgamamak gerek. Biz yetişkinlerin de ilgi alanlarının ardında, başka ilgi alanları yatar.

Facebook da gençlerin ekleme saldırısına uğradım. Bütün gençler beni eklemeye başladı. Beni tanımayan, yabancı biri görse, kimbilir ne der... Dediğiyle kalır o başka. Onların hepsi benim en iyi arkadaşlarım. Şimdi onlara kitap tavsiye ediyorum. İnsan iletişimine meraklılar bu dönemlerde. İyi iletişim, iyi yönetim demektir. (bu benim acizane vecizem) Bu yaşlarda tuttuklarını ellerinde tutmaları gerekiyor. (anlayan anladı, aldırma) Bu yüzden onlara iletişimle ilgili, kitap okuma alışkanlığı edinebilecekleri, çok ağır olmayan, anlatımı basit kitaplar öneriyorum.
Bu arada kimseye asla kitap emanet verilmeyeceğini tembihliyorum. Kitap olayı enteresandır. Ya alıp hediye edeceksin, ya da kitabın adını ve yazarını bir kağıda yazıp eline tutuşturacaksın. Yoksa verilen kitapların büyük bir bölümü geri gelmiyor...

Eyvah! amazonları koruma altına almak için fon kurulmuş. Gitti güzelim amazon ormanları... Koruma altına aldığımız her şey gibi, anlaşılan amazon ormanları da seneler içinde yok olacak.

Elmar ve oğlum İlhan dans kursundan memnun döndüler. Çok hoşlarına gitmiş. (dansdan çok oraya gelen kızlar) haftaya katılacaklar. Hayırlısı bakalım. Ara sıra ben de seyretmeye giderim artık. Belli mi olur belki ben de kursa yazılır, dünyanın en yaşlı break danscısı olurum.

Sevgili e-günlük; şu abonelere söyle de dönsünler artık tatilden. Einstein ne demiş: "Cehennemi görmek istersen sürekli tatil yap" Pek uymadı ama en azından okuyanları tedirgin eder, belki hemen dönerler...

Evet gitme zamanı. Yemekler yendi, servisler (olmayan) atıldı. Birazdan tavla ve dama partilerine katılacağız.
YPazartesi yazışmak üzere. Hoşçakal.

Biliyor musun? Tokyo'da 1990 da bir trafik sıkışıklığının uzunluğu 135 km olarak tespit edilmiş... (bizde bayramlar da daha fazla oluyor)
Güzel söz: "Eğitim, öğretmenlerin, çocuklara sözcüklerle anlattıkları ile değil, çocukların fiziksel ve sosyal çevrede geçirdikleri yaşantılarla gerçekleşir... " Maria MONTESSORI (çok doğru sayın maria ablacığım)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..