Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte eski dosta rastladım.

Bundan tam yirmi beş yıl önce, bir arkadaşım beni bir bayan arkadaşı ile tanıştırmıştı. Gördüğüm anda çok hoşlanmıştım, ama ne yazık ki arkadaşım da hoşlanıyordu. Bu yüzden duygularımı hiç açığa çıkarmadım. Zaman içersin de bizi tanıştıran arkadaşım işi dolayısı ile bizden koptu. Biz de o kişi ile arkadaşlığımızı sürdürdük. Kendisi burada okuyor ama ailesi Almanya'da yaşıyordu. O da okul bitince ailesinin yanına dönecekti. Duygularım çok yoğundu, sık sık buluşuyor ve sohbet edip geziyorduk. Çok iyi arkadaş olmuştuk (demek ki karşı cinsle hemen arkadaş olmayacaksın) Artık yoğun duygularımı frenlemek durumunda kalmıştım. Eğer duygularımı açarsam arkadaşlığını da kaybetme riski vardı. Hiç bir riski almadım ve arkadaşlığımız devam etti. Seneler geçti onun okulu bitti, Almanya'ya gidip gelmeye başladı. Ben de o dönemler işim sebebi ile Almanya'ya gidip geliyordum. Her gittiğimde beni karşılıyor, bana yardımcı oluyor du. Hatta beni akşamları gezdiriyordu. Onun sayesinde Almanya'da çok anılarım oluşmuştur. Dünya mutfaklarını ve Alman bira çeşitlerini onun sayesinde öğrenmiştim. Kendisi ile 1996 da koptuk ve görüşemedik. Birbirimizi kaybetmiştik. Ta ki cumartesi akşamına kadar...

Sevgili e-günlüğüm. Cumartesi akşamı çok eski arkadaşım Vildan ile buluştuk. Onu facebook ta buldum. (facebook buluşma anılarına yazacağım) Randevulaştık, buluştuk ve birbirimize dakikalarca sıkı sıkı sarıldık. Konuşacak çok şey vardı. Bir yerler de oturup çay içtik, sohbet ettik. Zamanı geri sarıp (sarılmaz derler ya) boşlukları doldurduk. Biraz kilo almış ve pamuk şeker olmuş... Konuştuk da konuştuk. Bugün Almanya'ya geri döndü. Gelince yine görüşeceğiz.

Bu gün okullar açıldı e- günlüğüm. Her gün evden işe 1, 5 dakika da gelirdim bu gün 3 dakikada geldim. Bu okulların açılması ile trafikden çok etkileniyorum... (oturdukları yerle alakasız yerde çalışanlar kıskanmasın, işlerine yakın ev tutsunlar, yaşamak için günde iki saat zaman kazanılıyor)

On dört milyon çocuk... Dile kolay. Bu çocuklar ne zaman, kimler tarafından dünyaya getirildi? Bu bir felaket. Nüfusumuzun nerede ise dörtte biri. Gelecek garantisi olmayan bir ülke de bu kadar çocuklar yapmak, sigaradan daha telikeli. İşte önümüzde ki en büyük tehlike: Aşırı ve dengesiz nüfus artışı... ( Tabii büyük hadron çarpıştırıcı deneyi bir felakete yol açmazsa... Bir kaldırım fizikcisi olarak, yorum yazsam mı acaba?)

Pazar günü standart işlerimi yaptım ve eski arkadaşımın ev yemekleri dükkanına gittim. Saat 15:00 e kadar orada oturup onları izledim ve sohbet ettik. (işi öğrenip yapacağım) Akşam geldim ve manikür, pedikür, traş, banyo işlerimi halledip, köpeklerimin yemeklerini yaptım. İki tencere yemek yapıp kaplara doldurdum ve soğuduktan sonra buzluğa yerleştirdim. Boss'u hava kararmadan doyurup, birlikte oyun oynadık. Çok mutlu oldu. Ben soğuk içeceğimi içerken yanımda uslu uslu, dakikada 200 kez nefes alarak oturdu.

Sabah işe yine erken geldim. Her sene aynı şey olur. (istatistiklerim söylüyor) Okullar açıldığı gün belirgin bir hareketlilik başlar. Çünkü çoğu insan tatilin tadını son güne kadar çıkarmaya bakar. Öyle de oldu zaten. Sabah bir başladık servise, nerede ise öğle yemeği bile yiyemiyordum. Bir saat gecikmeli yedim ve yiyecekleri boğazıma tıkarken yine servis geldi. (daha beter olayım) Şimdi biraz boşluk oldu (saat 16:00) ve yazıyorum. Sabah beynime yazıyor ve boş zaman bulunca, çok kısa süre de sana aktarıyorum e-günlüğüm...

Değerli e-günlüğüm; Oturduğum binada ki pittbull bahçeye çıkacakmış, sahibi aradı ve Boss'u dükkana getirdim. Şimdi uslu uslu ses çıkarmadan alt katta oturuyor. Bu arada Boss hastalandı. Yok hemen telaşlanma. Bizim hanımlarda ayda bir olan, köpeklerde altı ayda bir olan periyodik hastalığı. Keşke insanlarda da böyle olsa. (konuyu açmayacağım)

Ben artık gideyim e-günlüğüm. Her şey dilediğince olsun. Yarın yazışmak üzere. Hoşçakal.

Biliyor musun: Edison, ampule konulacak maddeyi bulmak için 3, 000 deneme yapmış... (kolay değil, gerçek bilim adamı...)
Güzel söz: "Dostluktan saygıyı kaldıran, onun en büyük süsünü kaldırmış olur... Cicero (senden sonra, ne saygı kaldı, ne de dostluk Cicero abi.)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..