Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlükte kabul günü:)

Sabah boss bir karga ile oyun oynadı, çok güzeldi. Onları seyretmekten işe geç kaldım. Sanki anlaşmışlar gibi. Boss sakin bir şekilde üzerine gidiyor, karga da uçmadan kaçıyor. Boss duruyor, oda duruyor, boss yine üzerine gidiyor, karga ağaca çıkıyor, boss arkasını dönüyor, karga ağaçtan inip, boss'un arkasına konuyor. Böyle oynadılar. Sanırım ikisi de sabah hareketliliği yarattılar. Ben de işe geç kaldım. İyi ki arayan olmamış.
Merhaba sevgili e-günlüğüm.
Dün akşam bahçe de kısa bir rakı keyfi yaptım. Sonra üşür gibi olup içeri girdim.
Akşamları boss ile oynarken bii izleyenlerin sayısı giderek artıyor. Ne yapsam? Kapı da insanlardan ücret mi alsam acaba. Hiç de fena olmaz aslında. Bana ek gelir olur.


Değerli e-günlüğüm; Artık sigara içmek yok, çünkü burası kapalı bir alan ve kanunen burada sigara içmen yasak. Git evin de ne yaparsan yap. Bence sen bu sigarayı bırak. Hiç hareket etmiyorsun. En büyük hareketliliği ben yazarken yaşıyorsun ama o da yetmez. Sen bilirsin...
Bu gün yine kamyon boşalttık. Dün damacanalar gelmişti, bu gün de 0, 5 ve 1, 5 lt ler geldi.


Sevgili e-günlüğüm; Öğle yemeğin de domates çorbası var dı. Bir litre domates suyu alıp, içine bir bardak süt katıyorsun ve ocak da ısıtıyorsun. On dakika sonra harika bir domates çorbası servisi yapıyorsun. Üzerine kaşar rendelemeyi de unutma sakın... Diğer yemekler ablam dan. Akşam da patlıcan yiyeceğiz. (öööğg) Ortasını açıp kıyma doldurmuş. Oldum olası sevmem şu patlıcanı. Sevemedim de. On sene de bir yerim ama ısınamadım bir türlü. Bir de farklılık yaptım köy ekmeği aldım. Domates ve beyaz peyniri hiç eksik etmem. Ayrıca bir de zeytinyağlı bakla yapmış. Zeytinyağlılara bayılırım. Patlıcanın zeytinyağlısı olsa yerim.
Bir türlü yazamıyorum. Paramparça oldum. Havalar ısındı ya, aboneler misafirliğe geliyorlar. Bazan bir kaç kişi aynı an da geliyor, dışarı masa kuruyoruz ve çay ikram ediyoruz. Bazan kek, çörek, börek bile veriyoruz. (boşuna değil, ileride cafe falan açarsam müşteri hazır)


Değerli günlüğüm; koşuşturmacanın arasında seni sık sık rahatsız ediyorum kusuruma bakma. Bölge müdürümüz uğradı onunla biraz sohbet ettik. En iyi ve en temiz bayi olduğumu hatırlattı. (ben unutmuştum) Şaka yapıyorum, her geldiğin de beni diğer bayilerden ayrı tuttuğunu dile getirir. Esas üzücü haber zam haberi. Ay başından itibaren bütün ürünlerimize zam geliyor... Gelsin bakalım. Biraz abone kaybedeceğim ama bir süre sonra toparlanırım. İlk zam geldiğin de insanlar tepki gösteriyorlar ancak daha sonra uyum sağlıyorlar. Bu süreç de ciro düşüyor ve yerler de sürünüyoruz. Vatana millete hayırlısı olsun.
Saat 18:30 oldu daha hiç bir duygumu yazamadım, insanlara kızamadım, hükümete, siyasete, laf koyamadım.
Neyse, bunun yarını da var. Bazan böyle gel git işlerinin yanın da giden gelen çok oluyor. Böyle günlere kabul günü diyorum.
Sevgili e-günlüğüm; Yarın görüşürüz. Şimdilik Hoşçakal...

Biliyor musun? İngiltere'de ki bütün kuğular, kraliçenin malı imiş. (keşke gelirken bir kaç adet getirse idi.)
Güzel söz: "Bana, benim için hayati önemi olan bir problemi çözmek için bir saat süre verilse; bunun kırk dakikasını problemi incelemeye, on beş dakikasını problemi gözden geçirmeye ve beş dakikasını da problemi çözmeye ayırırdım... ALBERT EINSTEIN (senden de bu beklenir Albert abi)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..