Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '12

 
Kategori
Teknoloji
 

E-thanks!

Ortaokula gidiyordum evimize ilk kez bilgisayar girdiğinde. Toplama bir şeydi; her parçası başka bir markaya, başka modellere ait kocaman bir şey. Başlıca bir alan ayrılması gerekiyordu onun için, ki bizim salonun neredeyse tam ortasında duruyordu. Öyle uzanırken kullanayım, tuvaletim geldi yanıma alayım, uçağa binmeden bir bakayım durumları şaka konusu bile olamazdı. Zaten sakin hayatlarımıza birden bire taşınabilir telefonlar da girmişti ki, o yıllar insanlık adına tam bir travmaydı aslında. Her sabah öpe koklaya evden uğurladıkları kocalarını akşama kadar akıllarının bir ucuna getirmeyen kadınlar, nasıl olduysa birden dedektif kesildiler. Boşanmalar patladı..
Daha önceleri mektupla süregelen ilişkiler kendilerini birden vıcık vıcık bir mevzunun içinde buldular. Hangi dostluklar gümlemedi, hangi aşklar tarih olmadı..
Çocuklar dijital oynadılar, elektronik büyüdüler, sanal ergenleştiler.
Telefonsuz uyumaz olduk. Bir tanesi az geldi, ayrı ayrı numaralar edinip taciz edilmeye fırsat kolladık. Zaten taciz etmeyi de huy edindik.

İnternet, Amerikan ordusundan dünyaya yayıldı yayılalı en fazla Türk insanına yaradı. Biz zaten öğrenmeyi, araştırmayı, okumayı pek severdik; ağ yayıldıkça daha bir takip eder olduk. Aşkları... Ortak arkadaşları... Fotoğrafları...

Bizim salonun ortasındaki makine küçüldükçe küçüldü, en sonunda avcumuzun içindeki telefonlara sığdı. Yer zaman bilmedik, yemedik içmedik, durumumuzu yazdık. Ama ne yapıyorsak, ne yaşıyorsak. Hiç eksik anlatmadık. Karakter yetmedi, yeni bir sayfadan yine yazdık.

Zibille insanın olduğu semtimiz, okulumuz, çevremiz dar geldi; yüzlere seslere değil de bir klavyeden bize sunulanlara aşık olduk. Ekrandan öptük kokladık. Şahane sözcükleri kısaltabildiğimiz kadar kısaltıp, parmaklarımıza ha babam yüklendik ve yazıverdik yolladık. Romantizm yaşadık.

Aynanın sırlı tarafıyla kendimizi görebildiğimiz tarafı arasında hiç bir fark bırakmadık. Elma böğürtlenle savaşırken, biz arada fena kaynadık.

* * *
Ben ayıplamıyorum hiç. Kızmıyorum. Endişe duymuyorum.
Bizzat içinde yer alıyorum teknolojik devinimin. Seviyorum da.
Sadece.. Bile bile elini ateşe tutan, sonra çok ağlayan, ama bildiğini okuyan bir çocuk misali..
Gün oluyor yazdıklarını onlarca kişi görüyor ve sonra öyle iç açıcı yorumlar yapıyorlar ki, teknolojiye şükran duyuyorsun.

İyi ki yapmışım bunu. Beni okuyan gözlere binlerce teşekkür !

 
Toplam blog
: 5
: 751
Kayıt tarihi
: 25.06.12
 
 

Bir yaz günü dünyaya gelmiş ve sadece gözünü açtığı topraklarda yetişebilen çiçeğin ismini almışt..