Ebedi Rekabet : Fenerbahçe - Galatasaray

Başlıkta kullandığım "ebedi" kelimesini özellikle seçtim.

Adet olduğu üzere bu rekabeti anlatırken, "ezeli" kelimesi kullanılır.

Türk Dil Kurumunun Büyük Türkçe Sözlüğünde ezeli kelimesinin anlamı, "öncesiz, başlangıçsız" şeklinde açıklanmıştır.

Kullandığımız günlük Türkçede ise "geçmişi çok öncelere dayanan" ya da "oldum olası var olan" gibi anlamlarda da sıklıkla kullanılır.

Oysa bu rekabetin başlangıcı bellidir. 17 Ocak 1909 tarihinde bu iki takım ilk defa karşı karşıya gelmiştir.

O günden sonra öyle bir yarışma başladı ki, bu iki takımın arasındaki rekabeti anlatmak için eski Türkçe bir kelime kullanılacaksa, o da ancak "sonsuz" ya da "ölümsüz" anlamına gelen "ebedi" kelimesi olabilir.

Dünyanın En Büyük Rekabeti

Çeşitli otoriteler FB-GS derbisini dünyanın en önemlilerinden bir tanesi olarak gösterirler. Hatta bazıları, 3 önemli derbiden biri diye de adlandırır.

Bu doğru değildir. Bu rekabet, dünyanın en büyüğüdür !

Çünkü,

Tamamen sportif bir rekabetir. Başka hiç bir alt yapısı yoktur.

Ne Glasgow Rangers - Celtic ( İskoçya - Glasgow) derbisinde olduğu gibi bir dinin iki farklı mezhebine ait toplulukların takımlarıdır, ne de Boca Juniors - River Plate ( Arjantin - Buenos Aires ) derbisi gibi aynı şehrin farklı iki sosyal tabakasını temsil ederler.

Politika da yoktur. Geçmişte yaşanan ve artık özelliğini yitiren, Real Madrid - Atletico Madrid ( İspanya - Madrid ) derbisinde olduğu gibi, diktatörün takımına karşı halkın takımı gibi ayrılıklar yoktur.

Sadece spor. Din, politika, ırk, sosyal sınıf vs. çatışması değil !

Gerçek bir derbidir. Aynı şehrin farklı iki takımının arasındadır.

Derbinin kelime anlamında "aynı şehir" kavramı vardır. Farklı iki şehrin takımları arasında rekabetin olması normaldir. Derbiyi derbi yapan aynı şehrin içinde yaşanmasıdır.

Bu nedenle Real Madrid - Barcelona ( zaten bunlar da farklı iki ırkın takımlarıdır ) rekabeti gibi arada yüzlerce kilometrelik mesafe yoktur.

Tarihi salt rekabet ile değil, dostluk ve karşılıklı jestler ile doludur.

Kökeni spordan çok etnik toplulukların rekabetine dayanan diğer "büyük" derbilerde olduğu gibi, sadece düşmanca ve şiddet içeren hareketler değil, içinde dostluğu barındıran bir çok güzel hatıra ile doludur. Bunları tek tek burada saymak kolay değil ama kısa bir araştırma yapan herkes geçmişte yaşanan büyük olayları okuyabilir.

Taraftarları sadece şehrin farklı kesimlerinde değildir, aynı ailenin içine bile girmiştir.

Rekabet günü geldiğinde bu atmosfer, karı ile koca arasında, ağbi ile kardeş arasında, iki eski dost arasında ve baba ile oğul arasında bile sıkça yaşanmaktadır. Bunun da dünyada bilinen büyük derbiler arasında benzeri yoktur.

Sadece bulunduğu şehirde değil, ülkenin tüm şehirlerine sirayet etmiştir.

Her iki takımın da tüm ülke çapında taraftarlarının olması sebebi ile söz konusu derbi sadece İstanbul'da değil, Türkiyenin her şehrinde oynanıyor gibidir. Nitekim her oynanan derbiden sonra ülkenin tüm şehirlerinde kazanan takımın taraftar grupları ellerinde bayrakları ile caddelere çıkıp, gösteri yaparlar.

Bunun Dünyada başka bir örneği olabilir mi ?

Gündemi en çok meşgul eden derbi

Bu konu somut olarak kanıtlanabilir bir olgu olmasa da, yukarıda bahsettiğim gibi oynanan derbi maçların ülkenin tamamında büyük bir ilgi ile takip ediliyor olması sebebi ile Türkiye'de FB-GS maçları sürecinde başka bir gündem maddesinin daha fazla ön plana çıkması imkansızdır.

Aynı gün Türkiye'de hükümet bile düşse, gündemin ilk maddesi yine oynanan derbi maçı olacaktır.

Eğer Dünyanın en büyük derbisi olma kriteri bunlar değilse, hangisidir ?

Üç büyük derbiden bir tanesi değil. İsmini tam koyalım : Dünyanın 1 numaralı derbisi !

Eğer bugün FB-GS derbisi tüm Dünyada kesin ve tartışılmaz 1 numara olarak bilinmiyorsa, bunun tek sebebi bizim elimizdekini tanıtamama zaafımızdır.

Kaçan Tarihi Fırsat

Bu yılın başında bu konuda çok büyük bir fırsatı kaçırdık.

Derbinin 100. yılı

17 Ocak 2009 günü ilk maçtan günümüze tam 100 yıl geçtiği tarih idi...

Olduk olmadık zamanlarda akla gelen, bir FB-GS maçı fikri nedense o önemli gün için kimsenin aklına gelmedi.

Oysa, 100 yıl önceki formalar ile 100 yıl önce maçın oynandığı yerde ( bugünkü Şükrü Saraçoğlu Stadı) böyle bir organizasyon tertip edilebilirdi.

O günün anısına ortak renk sarının ortaya alındığı, lacivert- sarı - kırmızı kaşkollar, şapkalar yaptırılabilirdi. Rekabetin 100 yılını anlatan bir kitap basılabilirdi.

Böyle önemli bir organizasyon için pul ve para basılabilirdi.

Bunlar ve benzerleri böyle önemli bir günün hatırasını saklamak isteyen gerçek futbolseverlere satılabilirdi.

Birçok ülkede o dönemde futbol devre tatilinde olduğu için, uluslararası anlamda pazarlama yapılabilirdi. Tabii ki maçtan önce rekabeti anlatan bir belgesel ile birlikte...

Neticesinde ise hem kulüpler güzel bir gelir elde ederdi, hem de uluslararası arenada çok önemli bir tanıtım imkanı olurdu.

Hatta, belki de son yıllarda iki takımın taraftarları arasında gerilen ortamı da biraz yumuşatabilirdi.

Aslında bu fırsat tam anlamı ile kaçmış sayılmaz.

2010 senesinde aynı organizasyon. "Ebedi Rekabette 2. Yüzyıl" teması ile uygulanabilir.

Rakibe Saygı

Yukarıda madde madde sıralayarak Dünyanın 1 numaralı derbisi olarak adlandırdığım FB-GS maçları maalesef son yıllarda çok kötü görüntülere de sahne oldu.

Taraftarlar arasında yaşanan olaylar ve alınan neticeler sonrasında şaka ve espri sınırının çok üzerine çıkan bazı sataşmalar sebebi ile bu büyük değer zarar görüyor.

Yukarıda bir maddede belirttiğim gibi bu derbiyi 1 numara yapan öğelerden bir tanesi rakip taraftarların aynı aileden, dostlardan, arkadaşlardan oluşması.

Karşı karşıya gelen, 2 düşman ülkenin vatandaşları değil, kardeşler.

Her iki takımın taraftarlarına bir soru sormak istiyorum :

Hepiniz bu derbinin Dünyanın en büyük rekabeti olduğuna inanıyorsanız, rakibin de büyüklüğünü nasıl göz ardı edebilirsiniz?

Her iki kulübün ortak olduğu bu değere sahip çıkabilmek için, her şeyden önce rakibe ve onun taraftarına saygı duymak gerekir !