Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '14

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Ebeveynliğin yeni adı; Helikopter

Ebeveynliğin yeni adı; Helikopter
 

Helikopter Anne Babalar


Çocuğu yetiştirme, sağlıklı bir birey olarak ortaya koymak günümüz koşullarında oldukça zor bir zanaat, sürekli olarak iletişim araçlarını kullandığı halde iletişim kuramayan bir kuşağın kendi sanal şizofrenik dünyasından hayatın gerçeklerine ilinti kurmasından tutunda kişisel tüm sorunlarını takip edip gününü yaşatan, yarına ve yarının koşullarını hazırlayan bir ebevyn türü olduk çıktık. Ben sorunu kişisel olarak, çağımızın teknolojik gelişme hızına uyum gösteremeyen insanlığın yaşadığı sosyal ve psikolojik semptomlar olarak adlandırıyorum. İşte tam bu süreçte, bir süre önce eşime çocukların yerine de nefes almaktan vazgeç uyarısını yaparken “Helikopter Anne-Baba” terimi ile karşılaştım, konunun bizimle çok örtüşük olduğunu gördüm. Toplumsal tüm çevremizde bu çeşit ebeveynlerden eminim oldukça sık görüyorsunuzdur.

Helikopter Anne Babalar kimlerdir, ne demek bu deyim? Helikopter Anne-Babalar (Helicopter Parents) terimi ilk defa Foster W. Cline, M.D. ve Jim Fay tarafından 1990 yılında “Parenting with Love and Logic: Teaching Children Responsibility” kitabında kullanılmış ve Batı ülkelerde öğretmenler ve diğer profesyoneller tarafından yaygınlaşmıştır. ilk çıkış hikayesi ise bir çocuğun “annem başımda helikopter gibi dönüyor” şikayetiyle başlamış ve bu kitapta ve işlenmiştir.

Helikopter Anne-Babalar; çocuğun başından ayrılmayan, etrafında pervane olan, çocuğun her şeyine yetişmeye çalışan, çocuğun hayatına ve kişiliğine müdahale eden, yorulmak bilmeyen, askeri helikopter örneğinden yola çıkarak adlandırılan anne-babalardır.

Bu anne babalar, eğitimli orta sınıf ailelerden gelmekte ve çocuktan akademik beklentileri çok olmaktadır. Batı ülkeler bu ailelerin “baby boomer” kuşağından, kuşaktan geldiğine inanmaktadır. Bu terimden son yıllarda Avrupa ve ABD basınında çokça söz edilmekte ve bir psikolojik, sosyolojik sorun olarak ele alınmaktadır. Özellikle Helikopter Anne-Babalar Ülkemizde çok yaygın bir durumdadır.

Helikopter Ebeveynler; Çocuklarının bireyselliğinin gelişmesini kendilerine tehdit gördüğünden onların kendilerine bağımlı olması için elinden geleni yapmaktadırlar. Tabi buda çocuğun kendine yetemeyen, değersiz, güvenilmez biri olmasına neden olduğu gibi kimlik gelişimlerine de müdahale edilmesi olarak ortaya çıkmaktadır. “Ben çok ilgili ve bilinçli bir ebeveynim, çocuğumla yakından ilgileniyorum, bütün çocuk-kişisel gelişim kitaplarını okuyorum” diyen ebeveynlerin çoğu bu gruba giriyor aslında. Her durumda çocuğun yanındalar; çocuğun benlik gelişimi için iyi niyetle zarar veriyorlar. “Bir ergenin “Sürekli ensemde bir nefes hissediyorum, bana büyüme şansı tanıyacaklar mı acaba diye merak ediyorum!” cümlesi bu sorunu çok iyi özet bir şekilde açıklıyor.

Aşırıcı korumacı çevrede büyüyen, her sorunu anne babası tarafından çözülen, kendi kararlarını kendi alamayan çocukların en belirgin özelliklerini Batı Ülkeleri şu şekilde sıralıyor; 1-Şişirilmiş bir egoya sahip, 2-Düşük öz saygı ve yeterlilik duygusu, 3-Bastırılmış kişilik, Sağduyudan yoksun, 4-Karar vermekte zorlanan, 5-Problem çözme becerisi gelişmemiş, 6-Daha iyiyi yapma ve çabalama isteği düşük, 7-Çok güçlü aile bağına sahip ve aileye bağımlı, ifade edilenler bu çocukların sadece en belirgin özellikleri bu liste daha artırılabilir.

Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan helikopter ebeveynler kavramını, psikolojik ve sosyolojik bir sorun olarak ele alınmakta, masaya yatırılmakta ve bu sorunları toplum bilim açısından çözmek için çabalar sarf etmektedirler.

Bu şekilde büyüyen gençlerin hayatta başarısız olacağı, büyük psikolojik sorunlar yaşayacağı da şüphesizdir. Çocuklarımıza iyilik yaptığımızı düşünürken, bilmeden aslında onların hayatta kalabilmek için gerekli olan becerilerini ve kalkanlarını geliştirmesine engel oluyoruz. Biz çocuğumuzun hayat boyu eli ayağı ve koruyucu kalkanları olamayız.

Maalesef bu tarz ebeveynleri anaokulundan başlayıp iş hayatına başlayan yetişkinlerin yanında bile görmek mümkün. Anaokuluna ya da ilköğretime başlama aşamasında anneden ayrılma sorunu yaşayan çocuklara oldukça sık rastlıyoruz. Arkadaşlarıyla parkta oyun oynarken sürekli etrafında dolanan anneler, her düştüğünde ayağa kalkmasına bile fırsat vermeyen anneler dahil daha da ileriye taşırsak iş görüşmesine annesi ile birlikte giden gençler görmediniz mi? Evet ben dahil hepiniz rastlamışsınızdır, ben (2 yıl öncel İ.Ü. AUZEF Sosyoloji bölümüne kayıt olurken, sanırım çok düşük eğitimli türbanlı helikopter ebeveynlerin bile çocuklarını kolundan tutup kayıt yaptırdıklarını) gördüm ne yazık ki. İşin en ironik, trajik yanı ise; bu ebeveynlerin uzmanlara başvurup “benim çocuğumun sanırım özgüven sorunu var neler yapabiliriz?” diye sormasıdır.

Bu ebeveynler her durumda çocukların yanındalar ve ne yazık ki onların hata yapmasına fırsat vermemekte, her koşulda onları korumaya ve gözetmeye çalışmaktadırlar. Çocukların yaşadıkları hayat aslında en başından itibaren anne-babaları tarafından plan ve programa dahil olarak işlemektedir. Çocuklarına bütün Dünya onların etrafında dönüyormuş gibi davranmaktadırlar. İleride en büyük travmayı çocuklar yine anne-babaları yüzünden yaşamakta, örneğin üniversiteyi şehir dışında okudukları zaman ya da askere gittikleri zaman Dünya’nın hiçte etraflarında dönen bir şey olmadığını anladıklarında yalnız kalıyorlar ve depresyona girmektedirler. Aşırı koruyucu ve kollayıcı bu ebeveynler uzun vadeli çocukların benlik saygısının, özgüveninin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.

Aşırı koruyucu tutumla büyüyen çocuk dünyayı güvenilmez, tehlikelerle dolu bir yer olarak algılamaktadır. Kendine yetemeyen, anne babasına bağımlı, öz güveni düşük çocuk, geleceğin yetişkini olacağı bilgisi dahilinde kendi ayakları üzerinde durabilen sağlıklı bir yetişkin olarak yetişmeyen gençlik sadece aileler için değil, toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkacak ve çıkmaktadır.

Ulusal Önderimiz M. Kemal Atatürk “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz” sözleriyle gençliğe güveni dile getirmiş olsa da helikopter Anne-Babalarla büyüyen, öz güveni yetersiz gençliğe geleceğimizi nasıl emanet edeceğiz?

Biliyoruz ki hiçbirimiz yetişirken hatasız yetişmedik ama unutmayalım ki

Çocuklar yürümeyi bile öğrenirken önce düşmeyi öğreniyor. Düştükten sonra nerelere tutunmaması gerektiğini öğreniyor ardından da daha sağlam adım atmayı öğreniyor. Ancak her düştüğünde onu tutan anne-babası olursa asla yürümeyi öğrenemeyecektir!

Eğer sizde birer helikopter anne baba olduğunuzun farkındaysanız, çocuğunuzun kendi hatalarını yaparak öğrenmesine, hayal kırıklar yaşamasına, mücadele etmesine izin verin. Çocuğunuzun akademik başarısına takılıp, kişiliğini bastırmaktan vazgeçin. Çünkü çocuğun sadece okulda başarılı olması mutlu ve sağlıklı bir hayat sürmesinin, hayatta başarılı olmasının garantisi değildir. Hayatta başarılı olmasının garantisi sağlıklı bir kişiliğe sahip olması, normal gelişim aşamalarından, zorlukları yaşarak, düşe kalka geçmesi, kısacası sağlıklı bir ebeveynin tutum-davranışı ile büyümüş olmasıdır.

Diğer yandan helikopter ebeveynlerin yetiştirdiği gençlerin oluştuğu bireylerden oluşmuş bir toplum çok hızlı emperyalizmin etkisi altında kalacak, kötü niyetli insanların yönetimini destekleyerek bilemeden mutsuz ve geleceksiz bir toplumun oluşumuna çivi çakmış olacaktır.

Ülkemizde, konu ile ilgili en üst kamusal erklerin yani Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının bu sorundan haberleri var mı? Varsa sorunun çözümüne yönelik somut sosyal projeler hazırlanmış mı?

Hiç sanmam ya! Dilerim vardır.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..