Ebru Sanatı,hayat veriyor...

Siyasetin iyice kızıştığı şu günlerde,meydanlarda sinirler gerilirken,küfürler havada uçuşurken bir çok güzel hasletimizin sümen altına gittiğini söylemeliyim.

Dünya'da,güzel ülkemizden başka ,Ramazan Ayını ,şenliklerle donatan başka bir İslam ülkesi var mı ?.. Yok !..

Özellikle İstanbul'un her semti, birbiriyle yarışırcasına ,konserlerle,sergilerle, toplu iftar yemekleriyle şenleniyor.

Beylikdüzü,Migrosta her gece fasıl dinliyoruz...Tiyatro sanatçılarından oluşan 'Kantocular ' harikaydı ...

Bazı kent belediyeleri,aşırı siyasi ya da dinsel abartılara da girse,değişik görüşlere karşı olgunluk gösterme misyonu,yurttaşlarımız tarafından üstlenilmiş durumda...

Özellikle Taksimde düzenlenen gece eğlencelerinde, TRT'nin sahiplendiği eğlence proğramlarında, Türk Sanat Müziğinin seçkin sanatçılarından en güzide eserleri dinleme olanağı buluyorum.

Taksimde kurulan standlarda sergilenen ;81 ilden gelen ve o illerle özdeşleşmiş olan muhteşem el sanatlarını ve sanatçılarını ,Ramazan vesilesiyle tanımış olduk.

Benim en çok ilgimi çekenler, el sanatı ustaları ve Ebru sanatçıları oldu.Onların emeklerini teşhir edişleri ve halka geleneksel sanatımızı tanıtışları harikaydı.

Bu vesileyle ,uzun yıllar bu sanatla haşır-neşir olmamdan dolayı bir hayli keyif aldım.

Bizim yüksek siyasetçilerimize, ''azap çekseler '' de mutlaka sanat dersleri verilmesi gerekir diye düşündüm.

Hırstan arınıp sevgiyi ve sabrı tatmaları için...

...........

Ebru, tarihimizin binlerce yıllık derinliklerinden süzülüp gelen gizemli bir resim sanatıdır.

Su üzerinde boyaların sihirli dansıdır. İnsanoğlu, ''Su üzerine, buz üzerine yazı yazılmaz. Yel alır , kum alır'' Deseler de Ebru sanatı , bu düşünceyi çürütürcesine, '' Su üzerine yaldızlı yazılar '' yazmış ve binlerce yıl öncesinden bugüne harika desenlerini aktarmıştır.

Ustaları çok az kalmasına karşın, Ebru Sanatı, bugün gönüllerdeki altın tahtını korumaktadır... Benim ebru hocam, ''Ebru sanatı , anlatmakla olmaz, yaşanır'' Derdi...Nasıl ki bir tango ve vals tanımla olmaz, dans ederek öğrenilir; Ebru da böyledir. Ellerinizle su üzerinde gezinmeniz; boyalara hükmetmeniz gerekir.

Her Ebru resmi, orijinaldır...Eşi, benzeri yoktur...Bazen sizi aşar Ebru... Ve kendi gizemli dünyasından şekiller sunar size...Nasıl ki bir çiçekle konuşur, onu okşayarak büyütürsünüz ; işte Ebru da öyle bir çocuk gibi gönülden sevgi ister...Sabır ister...

Atalarımız: ''Sabırla koruk üzüm olur ''derler ya Ebru sanatı da sabırtaşı ,emektarlar ister...

Ebru, doğada az rastlanan ''Geven otu''nun gövdesine çizilen kesiklerden akan ve adına ''Kitre'' denen bir maddeyle yapılır. Kitre eritilerek suyun yoğunluk kazanmasını sağlanır. Bu yoğunluk sahleple ya da kolayla da elde edilebilir.

Ebrunun en güzel kitresi: Hint Okyanusu kıyılarında yetişen bir çeşit deniz yosunu olan :Deniz Kadayıfıdır.

Deniz Kadayıfı,aynı zamanda astım ve hazım sistemi hastaları için de bulunmaz bir ilaçtır.

Ebru boyaları, özel topraklardan elde edilir.Hazır satılan karışımlar da mevcuttur.

Hazırlanan boyaların birbirlerine karışmamaları için her boya bardağına, ''Taze öküz ödü ''damlatılır.Öd , boyaların birbirlerine karışmalarını önler.

Adına:''Biz''denilen küçük demir çubuklarla veya taraklarla su üzerinde ,şekiller çizilebilir.

Farsça: ''Ebr:Bulut ''sözcüğünden kaynaklanan ve ''Bulut gibi...''Anlamına gelen Ebru'nun Osmanlı süsleme sanatları içinde özel bir yeri vardır.Ebru sanatçısına da ''Ebruzer'' Denir...

Kitap ciltlerinde bez yerine ya da içte yan kağıt olarak kullanılır. Hattatların üzerine ''Hat''yazmak için kullandıkları resimli kağıtlardır.

Ayrıca tek başına kıymetli birer tablo olarak asılırlar. Özel tekniklerle çeşitli desenler oluşturulmuş; herbiri ayrı ad almıştır. Örneğin:Hatip, Battal, Taraklı, Çiçekli Ebru gibi isimler alırlar.

Osmanlı çağından bu yana Ebru sanatının bilinen başlıca ustaları:Hatip Mehmet Efendi, Şeyh Sadık Efendi, Hazarfen Edhem Efendi, Bekir Efendi ve günümüze doğru, Necmettin Okyay, Mustafa Düzgünman, Niyazi Sayın Hocalardır.

Bendeniz de 30 yıldır Ebru Sanatına aşık bir kişi olarak bu çok değerli;ancak yok olmaya yüz tutan , ata mirasımız olan bu gizemli sanatı, elimden geldiğince yaşatmaya çalışıyorum.

Sanatın tüm klasik güzelliklerini barındıran ve gökkuşağının tüm renklerinin harmanlandığı bu güzel ülkemde , her alanda rengarenk çiçekler açmasını diliyorum.