Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '10

 
Kategori
Deneme
 

Ebru

Ebru
 

Su nakış tutmaz diyen bura gelsin. MEVLANA


Gül ağacının dallarını budar, dikenlerinden temizlersin. Bir düzinesini bir araya getirip sıkı sıkı bağlarsın. Kuruyunca tanıdık bir atın kuyruğundan rica minnet aldığın kılları gül dalının ucuna misinayla sıkıca bağlarsın. Oldu sana ebru fırçası!
Ama insanların dikenlerinden böyle kolay kurtulamazsın. Onlar dikenlerine sarılıp “ben böyleyim, ne’yleyim” derler. Bir düzinesini değil, bir-ikisini bir araya getirsen fesat çıkarırlar. Birbirlerini acıtırlar, incitirler. İyice ezdiğin rengârenk boyalarına su ve sığır ödü katarsın. Her iki-üç tanesinden bir sürü renk cümbüşü çıkar ortaya. Gül fırçanı renk cümbüşüne batırıp teknedeki kitrenin üzerine serpersin fırçayı eline vura vura. Her bir damla açılır, yayılır, emeğince, içine katılanların mükemmeliyetince, kitre ile anlaşabildiğince bırakır kendini, ya sere serpe ya da temkinle.

Diğer boyaları serpersin bu ilk rengin üzerine, ama bazen anlaşamazlar. Dibe çeker diğerini de kendisiyle beraber. Bu davranışıyla ne kadar da insana benziyor değil mi? Kimi zaman 3–4 renk serpersin, hepsi uyum içinde, bakan gözlere tanrısal bir şölen sunarlar. Derken… En son katılan her şeyi mahveder. Kıskanç, kifayetsiz muhteris, kendisinin de kaybedeceğini bile bile tarumar eder her şeyi. Herkesin layığını bulması kuralına şükürler olsun ki burada tanrı devreye girer. Biz’inin ucuyla müdahale edip dibe batırır bu bozguncuyu. Müdahale etmediği zamanlar da olur.( Hikmetinden sual olunmaz. ) O zaman mecburen bir kâğıda alırsın bu cehennemî manzarayı. Ne sanat, ne sanatçı görünmez bu kâğıtta. Oysaki oradadırlar yine de. Sen pişene, her bir boyaya ne kadar su ne kadar öd verilir anlayana, uyumu yakalamayı öğrenene, hangi renkleri bir araya getirip, hangilerini getirmeyeceğini idrak edene kadar çok acayip manzaralı teknelerde bulacaksın kendini daha sayısız kere.

Anlamayacaksın. Üzüleceksin. Soğuyacaksın; bazen bırakıp gidesin gelecek. İyi de sana melül mahzun bakan gül dalı fırçalarını, elceğizinle ezdiğin o güzelim boyalarını bırakıp da nereye? Bir gayret geç bakalım teknenin başına. Zaten bir damla ile başlamadı mı her şey?
 
Toplam blog
: 4
: 427
Kayıt tarihi
: 30.09.09
 
 

Dünyaya felsefe ve edebiyatla ilgilenmek için gelmiş; bir aristokrat olarak doğmalıymış. Ama öyle..