Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Edebiyat dünyamız

Edebiyat dünyamız
 

Gazeteler renklenip magazinleşmeden önce ciddi bir edebiyat dünyası vardı. Okurlar, sevdiği ve saygı duyduğu yazarlara önce gazete sayfalarından ve özellikle de o gazetelerin pazar eklerinden ulaşırlardı. Oktay Akbay, Melih Cevdet Anday, Attilla İlhan, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık, Aziz Nesin, Çetin Altan... Daha nice bugünün klasik olmuş yazarı o zamanın gazete köşelerinde edebiyat yazıları yazar ya da roman ve öykülerini gazetelerde yayınlardı.

O dönem yazarlarının beslendiği kaynaklar genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarıdır. Fakat, Mustafa Kemal'in öncülüğünde eğitime büyük önem verilmesinden dolayı bu dönemde yetişen gençler büyük başarılara imza atmıştır. Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Behçet Kemal Çağlar ve daha nice yazar hem genç Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nı yazarken, hem de yeni kuşağa yeni harfleri ve yeni Türk dilini öğretiyorlardı.

O günlerin eğitim düzeyini anlayabilmemiz için dönemin okul kitaplarına bir göz atmamız gerekmektedir. Çünkü, o yıllarda, yani Mustafa Kemalli Türkiye'de okutulan lise ders kitapları bugün üniversitelerimizde bile okutulamamaktadır.

İşte bu kuşağın içinden yetişen edebiyat insanları bugün klasik Türk edebiyatımızdaki yerlerini almıştır.

Günümüzde gazetelerde edebiyat yazıları yoktur. Eskilerin "tefrika" dediği türden edebiyat ürünleri gazetelerde yer bulamamaktadır. Bunun yerine bol bol siyaset yapılmaktadır. Bazı gazeteler haftada bir kez "kitap eki" vererek bir parça da olsa edebiyat dünyasına nefes vermektedirler.

Klasik edebiyatçılarımızın ardılları ne alemdedir?

Türk edebiyatının geçmişi kısa da olsa çok yetkindir. Fakat, bu kuşağı okuyarak ya da okumayarak yetişen genç kuşak yazarlarından çıkan edebiyat eserleri ne yazık ki edebi güçten yoksundur. Çünkü, artık herşeyin başı para olarak görülmektedir. Yaşanmış ya da yaşanmamış kırık aşk öykü ve romanlarını yazan yazarlar çok satmaktadır. Bu çok satan yazarların edebiyat dünyamıza kazandırdığı hiç bir değer yoktur. Böyle olunca da zavallı okura göz yaşından başka bir şey kalmıyor.

Şimdi sorgulamamız gereken şey klasik Türk edebiyatının ustalarının hangi kitaplarının okurlara ulaştığıdır. Bu kitapların okurlara yeniden nasıl kazandırılacağıdır. Klasik edebiyatın büyük ustalarının yeni kuşaklara okutulması, onları seçici bir duruma getirecek ve gerçek edebiyat yapıtıyla, paragözlerin çıkardığı kitapların arasında doğru seçimi yapmalarını sağlayacaktır.

Pekiyi genelde sanat ve özelde edebiyatta seçiçi olmak bizlere ne kazandıracaktır?

Estetik duygumuz gelişecektir. Estetize edilmiş insanlar topluluğundan estetik bir toplum çıkar. Bu da dünyamızı güzelleştirecektir. Bunun kanıtı sanatta ve edebiyatta ileri gitmiş ülkelerin yaşam standartlarıdır.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..