- Kategori
- Kültür - Sanat
Edebiyatımızın uç beyi artık aramızda değil...
İLHAN BERK
Cahit Sıtkı’nın ''Her mısrada bir cigara yaktırıyorsun'' dediği, Necatigil’in ''Şirimizin uç beyi'' diye tanımladığı, Mehmet Fuat’ın ''Elini sürdüğü şeyi şiire çeviriyor'' diye andığı ozan İlhan Berk, artık aramızda değil.
M.H. Doğan’ın ''İkinci yeninin yol açıcısı'' diye tanımladığı şair İlhan Berk’i Ağustos ayının son günlerinde tedavi görmekte olduğu Bodrum Devlet Hastanesi’nde kaybettik.
1916 yılında Manisa’da dünyaya gelen İlhan Berk, ilk şiirlerini Manisa Halkevi’nin dergisi Uyanış’ta 1935 yılında yayımladı. Berk, 19 yaşındayken ''Güneşi Yakanların Selamı'' adıyla kitaplaştırdığı bu şiirlerinde ''hece vezni'' kullandı. Bu eserler, o dönemin şiir anlayışına özgü bir karamsarlık taşıyordu. ''Sonsuzluk'', ''kızıl'', ''hülya'', ''ateş'' en sevdiği sözcüklerdi. Şairin, sembolist şiirden esinlenilmiş izlenimi veren imgeler yapmayı sevdiği, ''Bir karanlık gecenin masmavi seherinde/ Kızıl başörtünle gül yüzlü bahçede görün'' mısralarında görülüyordu.
İlhan Berk, 1940’lara doğru ''Yeni Edebiyat'' anlayışı içinde yer aldı. Servet-i Fünun (Uyanış), Ses, Yığın, Yeryüzü, Kaynak gibi dergilerde yazılar kaleme alan Berk, Türk şiirinin en deneyci şairlerinden biriydi.
Berk, 1979’da ''Kül'' ile TDK Şiir Ödülü, ''İstanbul'' ile 1980 Behçet Necatigil Şiir Ödülü, 1983’te ''Deniz Eskisi'' ile Yedi Tepe Şiir Armağanı’nı, 1988’de ''Güzel Irmak'' ile Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazandı.
Uzun yıllara yayılan şiirini eskitmeden bugüne değin taşıyan ve ''mutlu insanın yazamayacağını'' düşünen İlhan Berk, bir dizesinde şöyle seslenir:
''Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz/ Bu yeryüzünü olduğu gibi görmeme engel olan/ Ve bana bu yeryüzünü cehennem eden/ Bu yazmak eyleminden kurtulduğum, mutlu olduğum bir tek şey var: Resim yapmak...''
Ünlü şairi çoğumuzun yakından bildiği bir şiiriyle saygı ile anıyorum.
NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM NE BÖYLE AYRILIKLAR
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları