Edepli baş kakan

Erdoğan'ın, partisinin adını AKP diye seslendirenlere 'edepsiz' dediğini okuduk internet gazetelerinden.

AKP, kurumsal olarak, yayın organlarında partinin adının Adalet ve Kalkınma Partisi olduğunu, kısa yazılışının ise, Ak Parti olduğunu söylüyor.

Partinin adı, partinin kimin partisi olduğuna bakılmaksızın kısaltılmak istendiğinde ortaya çıkacak olan ifade AKP'dir. Ak Parti diye bir kısaltma sözkonusu olamaz. Kısaltmanın kuralı budur. Parti kendine Ak Parti denmesini istiyorsa, ya bunu ikinci bir ad olarak seçmesi gerekir. Ya da partisinin adını Ak Parti olarak değiştirmesi gerekir. Ancak adımızın kısaltması budur diyemez.

İşin özüne bakarsek, neden AKP, partinin adının 'Ak Parti' diye kısaltılmasını istiyor? Burada kendi partilerinin ak olduğunu ve dolaylı olarak başka partilerin kara olduğunu söylemeye çalışıyorlar. Bu aslında bir politik alicengiz oyunudur. Bazıları diyebilir ki, 'İyi de, adamlar, partimizin kısa adı Ak Parti, bize böyle hitap edin diyorlar. Bizim de buna uymamız gerekir."

Bu doğruyu yansıtmaz, bir şeyin gerçek adı neyse, herkesin o adı kullanmak doğal hakkıdır. Gerçek adının dışındaki bir ad, özel bir bağa girer. Kimi bunu tercih edebilir, kimi de etmez.

AKP'nin adı hiçbir zaman Ak parti olmayacaktır. Partinin eski adının kaldırılıp, yerine Ak Parti adının konması halinde bile, isteyenin bu partiye AP deme hakkı olacaktır.

Buradaki rahatsız edici olan, Erdoğan'ın AKP diyenlere 'edepsiz' demesidir, ancak tehlikeli olan onun kafa yapısıdır.

Böyle bir kafa, ülkenin çağdaş geleceğine ne verebilir, neyi verebilme kapasitesine sahiptir?

Yazık bu ülkeye ve insanlarına. Gülmedi kaderimiz.