Editörlerle yıldızım uyuşmuyor!

Şu editörlere bir türlü kendimi beğendiremedim arkadaşlar!

Tarih yazdım olmadı! Coğrafya yazdım olmadı!

Kaside bile yazdım!

Bakalım olur mu?

İnsan bir yazımı “Editörden öneriler” hanesine koymaz mı?

Yok arkadaş!

Zeynep Hanımla geçen konuşuyorduk.

“Kaleyi içten fethetmek lazım Zeynep Hanım!”

“Abla de bana Ahmet!”

“Kaleyi içten fethetmek lazım Zeynep Abla!”

“Nasıl?”

“Bu güvenilir üyeleri ufaktan ufaktan bir ziyaret edeyim ben. Kafakola alayım onları!”

“Kafakol ne demek?”

“Abla hiç güreş seyretmiyor musun Allahını seversen! Güreşte bir oyun bu!”

“Oyun yapacaksın demek!”

“Tabi ya! Konuşacağım onlarla ve isyanı patlatacağım!”

“Kaleyi içten fethedeceksin yani!”

“Yani!”

“İyi fikir!”

“Ne demek? Böyle şeytanlıklarda üstüme yoktur! Sabiha Hanımla başlayacağım işe!”

” Büyükçekmeceye mi gideceksin?”

“Yok, Kocamançekmeceye!”

“Bozcaadadaymış!”

“Vay uyanık! Demek beni duydu bir yerden, kaçtı!”

“Melekleri var ya!”

“ Melekleriyle aram iyi! Geçen iki rekat namaz kıldım! Gördüler! Hatta biri bana sordu hangi duayı okuyorsun dedi!”

“Ne dedin?”

“ İstediğin birşey varsa okuyayım dedim! Sesim yanıktır!”

“Pirmeteyle aran nasıl?”

“ Felaket! Son yazısında ismimi markaladı! “

“Güzel işte!”

“İyi ama gitti bizim elli metre kare pergola! Evinin önüne pergola yapılacakmış, söz verdik! Güneşin ultraviole ışınları başına geçiyormuş! ”

“Şapka giysin!”

“Bir Fenerbahçe şapkası göndereyim dedim ama kabul etmedi!”

“Kim var başka?”

“Senden benden başka herkes güvenilir üye Abla! İşim zor!”

“Dolaş dolaş bitmez bunlar o zaman!”

“Ne bileyim? Başka da çaresi yok!”

“Sen ne yaptın Fahriyeyle?”

“İlişkimiz iyi şimdilik Abla!”

“Bak ben sana bir akıl vereyim!”

“Nedir? “

“Hikayeden bir düğün uydur! Çağır hepsini düğüne!”

“Eee?”

“Hepsine pilavüstü tavuk ikram et!”

“Sonra?”

“Hepsi zehirlensin!”

“İyi fikir yahu! Abla sen bir tanesin! Editörleri de davet edeyim! Onlar da görsün günlerini!”

“Beni davet etme sakın! Sorarlarsa kızmışım ona de!”

“Tamam Abla!”