Efendiler ve köleler

Kitap okumayan, büyük düşünmeyen, dar görüşlü birinin boyunduruk altına girmesi pek problem olmaz.. Çünkü zaten seçme ve yeğleme lüksüne sahip olamayacağını bilir. O kişiye düşenler; itaat etmek, direktif almak, gözetim altında, bir efendinin güdümünde çalışmak, küçük düşünüp, küçük yaşamak, kullanılmak, İtiraz edememek, başkaldıramamak, başkalarının doğrularını ve ideallerini yaşamak, hoşuna gitmeyen durumlara ve insanlara katlanmak, aderin sunduklarına rıza göstermek, kendi hayatını dilediğince şekillendirememek. 

Ne var ki bazı artıları da yok değildir; Büyük sorumluluk gerektiren kararlar almak zorunda kalmazlar, büyük riskler almadıklarından herhangi bir bedel ödeme yükümlülüğünü taşımazlar, büyük sınavlardan, deneylerden, karanlık uçurumlardan geçmezler, yazgının ılıman ve güvenli gölgelerinde dinlenerek yaşarlar, kalabalıkların haset dolu bakışlarına maruz kalmazlar, meyve vermedikleri için taşlanmazlar, büyük bir hayata yol alan dehalar gibi doğuştan yerine getirmekle yükümlü oldukları yüce görevleri için fazla dar çevreleriyle çatışmak zorunda kalmazlar, kendileri gibi ortalama insanlar tarafından kabul görerek, onaylanarak, eleştirilmeden yaşarlar, sosyal çevrelerine yabancılaşıp, yalnız kalmazlar, yanlızlığın yükünü sırtlarında taşımak zorunda değillerdir, kalabalığın içinde kaynar giderler, efendileri tarafından korunur, kollanır, kol kanat gerilirler.