Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Efes; aşk evine pes

Efes; aşk evine pes
 

Efes Kütüphane


Başlığa bakıp bu ne ya demeyin. Bir geziden ilginç notlar aktaracağım. Dikkat çekmesi lazım. Ülkemizde yabancıların en çok ziyaret ettiği Efes Antik kentinden bahsedeceğim. Ve öyle de uzun uzadıya değil. İlginç bir iki özelliğinden sadece.

Bu hafta içinde öğrencilerimizle günü birlik Efes-Kuşadası turuna çıktık. Efes'in ilginçliğini sizinle paylaşmak istedim.

Eskiçağların önemli ve büyük merkezlerinden biri. O zamanki nüfusu 250 bin. Bugün kaç tane şehrimizin nüfusu bu kadar ki. Yanındaki Efes şehrimizden neredeyse on kat daha büyük. Bir de gez gez bitmiyor. Her adımda rehberiniz yapılarla ilgili anlatımlar gerçekleştirince de gezi iyiden iyiye uzuyor. Yalnız onlarda olmasa hiçbir şey de anlaşılmayacak. Böyle yerlerde pazar yeri gezer gibi gezmemek için rehberler, olmazsa olmazlardan.

Şehirde, o zamanın şartlarını düşünce, bu kadar etkileyici, büyük yapıların yapılması insanı oldukça şaşırtıyor. Şehirde bütün antik kentlerde bulunan yapıların dışında, hiçbir yerde olmayan yapılar da var.

Örneğin, bir genelevi var. O zaman ki adı Aşk Evi. Mermer caddeden yukarı doğru çıkarken, Aşk Evine varmadan mermer üzerinde bir sol ayak ve bir kadın başı kazınmış bir levha bulunmuş. Anlamı az ilerde kadın bulabileceğinizi haber veriyormuş. Tabiki temizlik işleri için değil. Bu taşın dünyanın ilk reklam panosu olduğu düşünülüyor.

Bu Aşk Evi, genelde dönemin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Efes'e gelen gemicilere hizmet ediyormuş. Şehrin kendi halkı, özellikle evli olanları daha ziyade gizli yöntemlerle içeri giriyorlarmış.

Aşk Evinin Hanımının, şehrin kütüphanesine oldukça para akıttığı, bunun sebebinin, kütüphaneye yakın olan Aşk Evine gizli bir geçit yaptırılması imiş. Şehrin evli erkeklerinin bu yöntemle bu hizmetden yararlandıkları düşünülüyor.

"Karıcığım ben kütüphaneye gidiyorum."

Zavallı hanımlar kocalarının kütüphanede kitap okuduklarını sanıyorlarmış. Kütühane bugün bile ihtişamını hala koruyor.

Şehrin diğer ilginç bir yapısı, latrina adı verilen dünyanın ilk umumi tuvaleti. Yaklaşık 50 kişilik. İlginç olanı ise, tuvaletlerin oturarak yapılması ve tuvaletlerin arasında hiç bir engel olmaması. Yani tuvaleti kulllananlar birbirlerini görebiliyorlar.

Bir koltuğa yanyana oturmuş insanlar düşünün. Koltukta ihtiyaç yerine uygun delikler açılmış. Daha ilginç olanı ise, kadınların ve erkeklerin tuvaleti aynı anda kullanabiliyor olması.

Ayrıca burası şehrin en önemli dedikodu merkeziymiş. Şehirde gizli kapaklı bütün ilişkiler burada öğrenilebiliyormuş. Ayrıca şehrin soyluları tuvalete girmeden önce kölelerinden birini gönderip hem taş oturağı ısıttırıyor hem de içerde kim var kim yok bu yolla öğrenip, ona göre giriyormuş.

Bunun dışında şehrin iki tiyatrosu var. Biri 1400 kişilik, biri 25 bin kişilik. Küçüğünde genelde şehrin yönetim toplantıları ve konserler yapılırken, büyüğünde gladyatör gösterileri yapılıyormuş. Büyüğünü görmeniz lazım. Roma'daki kollezyon kadar etkileyici. 25 bin sayısı 250 bin nüfuslu bir yer için yetersiz geliyor ve buna da bir formül bulmuşlar. Her aileden bir kişi ancak tiyatroya girebiliyor.

Ayrıca halk ile soyluların oturduğu bölümlerde ayrılmış. Bugün bile işleyen ses akustiğinden bahsetmeye gerek yok.

Mutlaka görmek lazım. Daha bir çok etkileyici yapı ve hikayesi var. Zenginlerin teras evleri, mozaik yürüyüş yolu, Herkül kapısı, kütüphane, Kuretler caddesi, heykeller, tapınaklar....

Gerçektende çok enfes bir yer.....

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..