Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '09

 
Kategori
Basketbol
 

Efes Pilsen' in elenişi

Sayın okurlar merhaba yeniden. 23 Haziran 2008 tarihli yazımla sizlere aşağıdaki giriş paragrafı ile veda etmiştim.

" Aslında geçen hafta Avrupa futbol şampiyonası için yazacağım yazıların 2. ve 3.’ sü gelecekti. Ancak o hafta bir olay yaşadım. Ondan sonra bir sonuç bekledim ve beklediğim sonucu üzülerek alamadım. Üzüntüm, çok değer verdiğim, çok ciddiye aldığım bir ortam için –belki de haksızlık yapıyorumdur kimbilir- yanıldığım hissine kapılmamdı. Bu nedenle belki kalıcı, belki kısa vadeli bir ayrılık süreci başlıyor benim için."

Kesinlikle aranıp sorulduğum için değil, hiç kimse okumasada yazamamak beni çıldırttığı için tekrar yazmaya karar verdim. Umarım sayın editörümüzün ve diğer blog yazarlarımızın bakış açılarında da biraz değişim olmuştur. Neyse yeniden bir şikayet üzerine yazım yayından kaldırılana kadar devam edeceğim muhteşem görüşlerimi belirtmeye.

23 hazirandan bu yana ülkemizde ve dünyada olağanüstü değişimler oldu ve olmakta. Daha önce defalarca yazdığım gibi özellikle de Türkiye üstat yazarlar için bir cennet. (Sanırım dünkü yazısında sayın Oktay Ekşi' de buna değinmişti.) Yazacak inanılmaz sayıda konu var. İnsanın işini yapmak için bu kadar zorlanmayacağı bir başka meslek düşünemiyorum ülkemizde. (Kıskançlık krizim tuttu yine.) Neyse bu kadar çok yazılması tartışılması gerekli konu varken Efes Pilsen' in elenişi ile yeniden yazmaya başlanılır mı demeyin, başlanılır. Çünkü önemli olan ülkemizdeki % 99 oranındaki insanımızın aralarında görünürdeki tüm ayrımlara karşın akla gelebilecek hemen her konuda aynı temel mantalitede düşünüp davranmasıdır. Yani savunarak basketbol maçı kazanmayı, koç, oyuncu, yorumcu düşünebiliyor ve zaman zaman kazanılan maçların onu asıl hedefe ulaştırabileceğine inanıyor. İşin kötüsü buna bizde en azından seyirciyiz. Dün Efes Pilsen ilk yarıda 27 sayı atabildikten sonra ben maçı seyretmeyi bıraktım. Sadece bir ara Sn. Çetin Yılmaz' ın bu durumdayken yine savunmayı artırmaktan bahsettiğini duydum ve hepten çıldırıp televizyonun olduğu odadan da çıktım. Sayın okurlar ilk yarıda 27 sayı atabildiğinizde maç kaybedilmişti zaten. Tanrı aşkına 27 sayı atarak bir devreyi geçen takımın rakibi hele de Real Madrid ise koç ne kadar yemeyi düşünüyor, 26 mı? Ve Tanrı aşkına Eurolig' de kaç maçı 60-70 bandında sayı atarak kazanabilirsiniz ve eğer hedefiniz şampiyonluk ise bu aralık size hedefi getirir mi? Milliyet Blogda yazdığım, Açık Radyo' da konuştuğum günden beri hep bunu belirttim, edilgen olarak/kalarak hiç bir alanda nihai hedefe VARAMAZSINIZ. VARAMAYACAKSINIZ. (Bu arada etkenliğin analitik düşünce içermeyen bir ataklık olmadığını da belirteyim.)

Ülkemizde ve dünyada müthiş bir ekonomik kriz var. Peki siz hangi siyasi ve/veya sivil toplum kuruluşunun somut, organize, kendi içerisinde bir mantık, analiz sebep sonuç ilişkisi taşıyan önerisini anımsıyorsunuz. Katılır veya katılmazsınız ama "devlet kayıtlı çalışan herkese her ay karşılksız 1000 TL para yardımı yaparak tüketimi artırmayı deneyecektir" de bir öneridir. Ben doğruluk yanlışlıktan bahsetmiyorum şu anda, etkin olmaktan bahsediyorum. Evet bu kriz geçecek ve yansımaları bize de ulaşacak. Ama bu biz bir şey yaptığımız için değil, başka ülkelerde, başkaları bir şeyler yapıp sonucunu aldığı için olacak.

Sayın okurlar size bir benzerlik daha, anımsayın geçen yıl Efes pilsen' de adeta bir devrime giden ancak bir siyaset kazasının (Sırbistan-ABD gerginliği) kurbanı olan David Blatt' a tahammül edemeyen bizler hala aynı savunma anlayışını kabullenip, o anlayışın temsilcileri ile devam etmiyormuyuz. Peki bizler -ki onun bile ne kadar farklı olduğu bence tartışılır- 1970 yıllarda çok kısa süren CHP hükümeti dışında hangi alternatifi Demokrat partiden beri var edebildik. Bakın aynıyız siyasette, sporda ve her yerde.

Sayın okurlar okunmasa da yeniden yazmaya başladığım için çok sevinçliyim. Umarım yeniden bir yazı kazasına kurban gitmeden içimi dökmeye devam edebilirim.
 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..