Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '12

 
Kategori
Futbol
 

Efsane dökümü bölüm-1 İyi seyirler

Efsane dökümü bölüm-1 İyi seyirler
 

Elveda Alex!


Herkese tekrar Merhaba!

Bir yıldan fazla bir süredir ara verdiğim yazılarıma, bugün bir
Fenerbahçe taraftarı olarak bir yenisini eklemek zorunda hissettim kendimi.
 
Neden mi?
 
Bugün Fenerbahçe tarihinde heykeli dikilmiş sayılı efsanelerden biri olan Alex De Souza ile çeşitli sebeplerden dolayı yollar ayrıldı.
 
Yazımı okumadan önce herkesin bilmesini istediğim bazı şeyler var.
 
Ben Alex için klipler hazırlamış, başarılarını ve karakterini her zaman gururla savunan ve gerek futbol zekasını gerekse de stratejik düşünme kabiliyetini sürekli takdir eden bir Fenerbahçe taraftarıydım bugüne kadar. 
 
Bugüne kadar!
 
Çünkü son zamanlarda yaşanılanları şöyle bir çözümlediğim zaman, Alex'e asla yakıştıramadığım bazı davranışlardan dolayı gidişine hiç üzülmeyecek bir duruma geldim.
 
Nedir bunlar?
 
1- Alex'in tartışmasız olarak  7 yıldır Türk futboluna damga vurduğunu bütün futbolseverler kabul eder. 
Ancak Fenerbahçe taraftarı Alex'i bir başka seviyordu muhakkak. Böylesine sevilen efsanevi ve zeki bir futbolcu nasıl olur da kalkıp bir teknik direktörle didişerek, kapasitesinin altında oynayarak  Fenerbahçe'ye zarar vermeyi göze alabilir. Bu bir efsanenin bir düşünce biçiminin ufak şeyler yüzünden kendini bitirmesinden başka bir şey değildir. 
 
O zaman bitersin.
 
2-Aykut Kocaman dönemi boyunca yaşananları % 100 bilmesem de yakından takip ederek bazı çıkarımlarda bulunma şansım oldu.
 
Aykut Hoca her şeyden önce Aziz Yıldırım'dan aldığı büyük güven ve Fenerbahçe taraftarından aldığı benzersiz destekle göreve başlarken, aklında Fenerbahçeyi her anlamda başarılı bir futbol kulübü yapmak vardı. Böyle düşünmesi de bütün Fenerbahçe taraftarının hoşuna gitmişti. Ancak Fenerbahçe taraftarının hoşuna giden bir diğer faktörü ortadan kaldırarak kafasındakini yapabileceğini düşününce işler kötüleşti.
 
Özer alındı Alex'in yeri dolmadı.
Mehmet Topuz alındı sağ açık oldu.
Emre geldi Alex'in arkasını toplayabildi ancak.
Baroni falan filan derken kimse Alex olamıyordu ve Aykut Kocaman'ın sıyırma dönemi başlıyordu.
 
Aykut böyle Alex'e bilenirken, Alex de Aykut'a bilendi. Canı istediğinde oynadı, canı istediğinde sevindi, canı istediğinde Fenerbahçe'yi ipten aldı, Aykut'u yakmak istediğinde de Fenerbahçe'yi hiç umursamadı. Bu şekilde sürekli zarar gören Fenerbahçe oldu. 
 
İkisi de hatalıydı. Çünkü;
Aykut Kocaman'ın fark edemediği "en fazla 3-4 sene daha oynar sonra zaten gidecek, bari Fatih Terim'in Hagi'ye katlandığı gibi katlanıp ben de Alex ile yükseleyim" gerçeğiydi.
 
Alex de "bu Fenerbahçe bensiz ne top yapabiliyor ne de oyun kurabiliyor, bırakayım Aykut'la uğraşmayı da kendi işime bakayım" gerçeğiydi. Bu yüzden ufak hesaplar sonucu şampiyonlukları kaybettiren sadece Aykut Kocaman değildir, Alex de gayet başarılıydı bu konuda.
 
3- Olayın başkan tarafına gelmeden önce, son zamanlarda yaşanan şike operasyonlarının ve altında yatan önemli bazı nedenleri de açıklamak istiyorum.
 
 Şike operasyonları, 12 yıldır bütün futbol kulüplerinde yönetimi değiştirerek istediği gibi  kadrolaşan bir siyasi partinin, Fenerbahçe kulübünde bunu Aziz Yıldırım'dan dolayı başaramamasının eseridir.
 
Yani Aziz Yıldırım ortadan kalkmadan Fenerbahçe'yi ele geçirmek imkansızdı ve sanki bu ülkede ilk defa şike yapılıyormuş gibi hem medya hem de antifenerliler ayağı kaldırıldı. Ancak hesap edilemeyen olgu Aziz Yıldırım'ın hapisteyken bile sürekli kendi destek gruplarını yaratabileceği, ve bu kulübe başkan seçilebileceğiydi. Aslında es kaza Aziz Yıldırım başkan seçilmeseydi, yeni yönetime siyasi korkularından dolayı girmeyen Ali Koç'lar ve Nihat Özdemir'ler başkanlık için hazırdı. Ama Fenerbahçe Kulübünün Başkanı yine Aziz Yıldırım oldu ve seçimden sonra bir ay içinde aklandı.
 
Çok garip!
 
Asıl konumuza dönelim şimdi. Başkan içerden çıktı ve artık daha fazla risk alacaktı. Akut Kocaman'a geçen seneki zor durumda göstermiş olduğu başarılardan ve dik duruşundan dolayı daha fazla güç verildi. Artık Aykut başkanı sayesinde kafasındakileri yapmaya başlıyacaktı.
 
Alex'i kes yine.
 
Tamam.
 
Baroni'yi dene. Ligde dökül.
 
Olmadı.
 
Selçuk u dene. Şampiyonlar liginde dökül.
 
Yine olmadı. Ama taraftar bağırmaya başlar artık. Burası Fenerbahçe!
 
Alex nerede? Alex nerede?
 
Bu durumda bile başkan üşenmedi indi sahaya. Mikrofonu aldı eline.
Kulübeye, soyunma odasına falan derken en son görüşme odasına. Sonuç olarak gitmeyi kafasına koyduğu için Başkanı bile yakmayı göze almış Alex De Souza ya yol verilmeliydi artık. 
 
Yolun açık olsun Alex!
 
Sportif anlamdan çok kötü bir yönetim sergilese de şirket yönetmeyi çok iyi bilen Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'yi o kadar güçlü bir ekonomiye kavuşturdu ki, asla hakkını yiyemeyiz. Ayrıca Fenerbahçe için kendinden verdiklerinden sonra bu olayda en masum hatta en egosuz ve gayretli kişi başkan Aziz Yıldırım olmuştur. 
 
Tebrikler başkan!
 
Bu şekilde alt alta sıralanacak birçok Alex ve Aykut Kocaman yanlışlığı sayılabilir. Ancak heykeli dikilecek kadar sevilen bir futbolcunun (hadi diğer futbolcular yapsa umursamam) Fenerbahçe'ye bu kadar zarar verebilmesini asla sindiremem. Büyük bir mücadele sonucu ayakta durmaya çalışan bir kulüpte, başkan bile egosunu bir tarafa bırakabiliyorsa hiç bir futbolcu daha fazlasını beklememeli. 
 
Bu zor günlerde destek değil köstek olan Alex'e güle güle.
 
Şimdi sıra Aykut'ta. Artık Alex'siz 3-4 haftası var. Çünkü daha fazlasını Başkan bile taşıyamaz.
Bu 3-4 hafta içinde Aykut'un takımı top oynamaya başlarsa herkes rahatlar ki hiç sanmıyorum.
Yoksa bir ay içinde ikinci efsanenin bavulunu topladığını görmek beni hiç şaşırtmayacak.
 
Son Söz: Hiç kimse Fenerbahçe'den daha kutsal değil. Fenerbahçe taraftarı bir futbolcunun yaptıklarını gördüğü kadar yapmadıklarını da görmek zorunda. Fenerbahçe'yi yakmaya kalkışan her kim olursa olsun, bugün olduğu gibi kendini yakar ancak.
 
 Saygılar...
 
 
Toplam blog
: 37
: 427
Kayıt tarihi
: 03.04.11
 
 

Güncel konularda yazacağım blogları sizinle paylaşmak için burdayım. Severek yaptığım bir uğraştı..