- Kategori
- Anılar
Efsane Eğitimci Hüseyin Hüsnü Tekışık... (1928 - 08 Eylül 2014)
“Bitmişse
Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz sefalar
Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse
Bir akşamüstü garipliği
Sarmışsa her yeri
Güneş devrilmiş
Renkler solmuş
Sesler kesilmişse
Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan
Ve çiçekler
Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın
Bil ki ölum saati gelmiştir.” Ümit Yaşar
Meslektaşım, uğraştaşım, ağabeyim; ülkemize okullar ve eğitim kurumları yaptıran; değerli eğitimci Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK'ın ölüm haberini üzüntüyle öğrendim! Onunla uzun süreli geçmişe dayanan yakınlığımız bir film şeridi örneği aktı gözümden ve beynimden!. O Tekişık ki; is yayan gaz lambasının ışığında planlarını yapmıştır. Portakal kasasından müdür masası hazırlayarak kullanmıştır.
Düzenli yayımlayıp okullara ve eğitim kurumlarına bedelsiz gönderdiği “Çadaş Eğitim” adlı aylık dergisinde onlarca yazılarım yer aldı.
Kimdir Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK ?
İlkokulu ve ortaokulu Şebinkarahisar’da bitirdi. 1948’de Sivas İlköğretmen Okulundan mezun oldu. Bingöl Karlıova ilçesinde altı yıl öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Bu görevde Millî Eğitim Bakanlığınca üstün başarılı sayıldı. 1959 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümünü bitirdi.
Millî Eğitim Bakanlığında çalıştı. Sivas ve Ankara’da ilköğretim müfettişliği yaptı. 1975 yılında emekli oldu. Emekli olduktan sonra Çağdaş Eğitim dergisini yayımlamaya başladı. Tekışık, Çağdaş Eğitim dergisinde eğitim, öğretmenlik mesleği, millî eğitimin sorunları ve çözüm önerileri konusunda 350'den çok makale yazdı. Meslek ve emeklilik hayatında 86 öğretmen meslek kitabı ve okul kitabı yazdı, yayımladı. Kitaplardan elde ettiği maddî imkânlarla: Hakkâri ve Edirne’ye kadar 13 ilde 17 okul, 1 kültür merkezi, 1 halk eğitim merkezi, 1 rehberlik araştırma merkezi ve 1 öğretmen evi yaptırıp Millî Eğitim Bakanlığına bağışladı.
Kendi özel koleksiyonunda bulunan 191 cildi yazma, 384 cildi Osmanlıca ve Arapça, toplam 575 cilt kıymete değer eseri de Ankara’da Milli Kütüphane’ye bağışladı. Yine Ankara’da Tekışık Eğitim Araştırma Geliştirme Vakfı’nı kurdu. Vakfın 50 eğitimci profesör ve emekli bürokrattan oluşan Bilim Kurulu, ulusal eğitim sempozyumları (bilgi şölenleri) düzenlemiştir. Tekışık, 08 Eylül 2014 tarihinde Ankara’da yaşamını yitirmiştir.
Birkaç hafta önce açtığım telefona kızı Işık çıktı. Babasının yoğun bakımda olduğunu, söyledi! İçim adı! Sonuç buymuş. Yeri aydınlık olsun! İşte acı için anlamlı dizeler:
“Karadayı izledi
yüreğim sordu;
''acının rengi var mıdır?
varsa ne renktir?''
dilim cevap verdi;
''acının rengi ne siyahtır nede zifiri..
acının rengi kıpkırmızıdır..''
ya tadı var mıdır?
tadı ''kan''dır dedi dilim..
peki acının başka bir adı var mıdır?
vardır dedi dilim
vardır ..
adı ÖLÜM'dür ...”
Gülseven AKSOY