Efsane Hanımlar, Sema Moritz ve Mon Bey

"Bir genç kızı sevdim inci dişli
Gözleri lacivert menevişli
Sarı ipek saçlarıyla, ona vuruldum hey

Sordum ismi sarı yapıncakmış
Belli kaç gencin kalbini yakmış
Beyaz göğsü, ince beli beni etti deli

Mini mini bir kuştu, pencereme konmuştu
Ona busemle koştum
Ah o gece ne hoştu.."

Sema'nın Efsane Hanımlar / Ekho serisinin ilkinde yer alan çalışmalardan birisi olan Sarı Yapıncak, Necip Celal Andel'in besteleyip Fikriye Hanımın seslendirdiği ilk tango örneği olma niteliğini taşıyor. Ve Sema Moritz'in o iç gıdıklayıcı, muhteşem sesiyle hayat buluyor. Bu albümde, yok yok. "Fikrimin İnce Gülü", "Karşıyakalı", "Kadıköylü", "Suna", "Hasret" gibi şarkıları sizden sizi alıyor. Hele o Mon Bey yok mu?

"Taze sıcak simit, taze sıcak simit, beş parayaaa
Benim ana sarhoş, benim baba sarhoş, benim kardeş sarhoş, ben zamparaa"

Konsept şu... Osmanlı'nın son döneminde levanten ve gayrimüslim azınlıkların da müziğe dahil olmasıyla başlayan ve Cumhuriyetin kuruluşunu takiben 40'lı yıllara kadar devam eden bir modanın günümüz müzikseverlerince yeniden keşfedilmesi... Sema (Yörükoğlu) Moritz, ismi piyasada çok duyulmayan ama çok farklı sayıda projede imzası olan ve müzikle yakından ilgilenenlerin çok yakından tanıdığı, sevdiği bir isim. İmza attığı çalışmaları internetten öğrendim ve tabir yerindeyse çok mutlu oldum. Sema'yı benim gibi keşfedenlerin sayısı hiç de az değilmiş, ben de "bu albüm nasıl olur da ses getirmez?" diye hayıflanır dururdum. Meğer sevenleri, hakkını teslim edenleri çokmuş. Kendine ait bir bloğu da var.

Efsane Hanımlar'ın ikinci albümü, Ekho II de geçtiğimiz yıl piyasaya çıktı. Çalıkuşu ve Ah Berelim haricindeki şarkıları hemen hemen hiç duymamıştım. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki 1930'lu yılların hanımlarının sesinin Sema ile hayat bulmasından çok memnunum ve yeni çalışmaları da iple çekiyorum.

Üzerime düşeni yapıyorum ve bilmeyenleriniz vardır diyerek sizleri kendisiyle tanıştırıyorum.

İşte Taş Plak sesli kadın: Sema :=) İzmir'e de bekliyoruz...