Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '17

 
Kategori
Kitap
 

Efsane Öğretmen

Efsane Öğretmen
 

Öğretmenlikte 50 Yıl (1965-2015)

(Prof. Dr. Cahit Kavcar’ a Armağan)

Prof. Dr. Cahit Kavcar’ a Armağan” adlı çalışma kitaplaştırılmış; dış yüzünde ve birinci sayfasında Kavcar’ in çalışma masasında çekilmiş fotoğrafıyla karşılaşıyorsunuz. Birinci sayfadaki resminin altında yayına hazırlayanlar: Münevver Oğan, Dr. Saliha Karagöz Güzel, Arş. Gör. Sedat Karagül yer alıyor.

Sunuşta,13-15 Mayıs 2010’da Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimin Kültür Temelleri Bölümü tarafından Prof. Dr. Sedat Sever ’in başkanlığında “Prof. Dr. Cahit Kavcar Türkçe Öğretimi  Çalıştayı” düzenlenir.

Cahit Kavcar’a armağan edilen bu çalışma,103 kişinin Cahit Kavcar’la ilgili görüş,düşünce, izlenimlerini,anılarını içeriyor;ama aynı zamanda bu kişilerin eğitim anlayışlarını yansıtan altı bölümden oluşan 505 sayfalık akademik bir çalışma özelliğinde.Sonunda,Kavcar’ın özgeçmişi,bu özgeçmişi belgeleyen 83 resim,sayfalara özenle yerleştirilmiş.

Cahit Kavcar; öğretmen, akademisyen, eğitimci, dilci, yönetici. Bu unvanlara, çalışma ve çabalarıyla ulaşmış bir insan. Öğrencileri, tüm bu görevlerinde, başarılı olduğunu; kendilerini içtenlikle, sevgiyle karşıladığını belirtiyorlar.

 

Kişiliği

Odasına giren herkesi, gülümseyerek karşılar; hoş geldin, der; elini hoşgörüyle sıkar. Candandır, güven verir. İkramı, hiç eksik olmaz. ÖğrencilerindenYrd. Doç Dr. Hülya Yazıcı Okuyan, bu konudaki duygu ve düşüncelerini ”Öğretmenime Mektubumdur” başlıklı yazısında şöyle vurguluyor:

Çekmecenizde hiç eksik olmayan çikolatanızdan ikram etmiştiniz; yanında da mis kokulu sabah kahvesi…

Her öğrencisi, ondan övgüyle söz eder.Cahit Hoca’m çok iyi bir eğitimcidir ve çok başarılı bir bilim insanıdır. Tanıyan herkeste saygı ve hayranlık uyandırmasıysa onun gerçek bir beyefendi olmasındandır. Dostlarının ve öğrencilerinin vurguladığı gibi yardımsever, titiz, çalışkan, ölçülü, dengeli, özenli, insan onuruna saygılı, sırdaş, güvenilir ve içten bir insandır.(Zeynep Ünver, s.313)

 

Türkçe ve edebiyat mimarı

Öz Türkçeyi ustalıkla,özenle kullanır.Türkçeyi düzgün ve düzeyli konuşan, dilin düzgün yapısını dilinde taşıyan, söylemleriyle ilgi çeken, dil kirliliğinden uzak ve bunun savaşımını veren, akıl yürüten, bilgi üreten, doğayı ve yaşamı seven yapısıyla hepimizin örnek aldığı bir insan olmuştur. Kısaca söylemek gerekirse o, öğrencilerinin ve biz meslektaşlarının gözünde, Atatürk’ün, Hasan Âli Yücel’in, Tonguç’un tanımladığı ve hayal ettikleri Cumhuriyet ’in aydın,Atatürkçü öğretmenlerinden birisi olmayı başarmıştır.(Prof.Dr. Süleyman Bozdemir, s.93)

Kendisinin Türkçeyi güzel kullanımı, öğrencilerine nazik ve anlayışlı yaklaşımı, sorunlara kısa sürede çözüm bulma becerisi, onu tüm öğrencilerin gözdesi yapıverdi.(Dr. Sebahat Alan, s.57)

Öğrencilerini de Türkçeyi doğru, etkili kullanmaları için eğitir...Türkçesi işler bir şekilde kullanımda olan bir sözcük olursa hemen derdi ki Türkçesi varken niçin Türkçesini kullanmayalım? İlk kez onun derslerinde öğrendim “Türkçesi varken” demeyi. Hâlbuki yüksek lisans yapmaya başladığımda Türk dili ve edebiyatı öğretmeniydim.(Doç.Dr. Behiye Köksel, s.228)

 

Bir bilim insanı, öğretmen, eğitimci

Kavcar ’ın,eğitime, Türk diline ilişkin 20 kitabı,çeşitli dergilerde yayımlanmış 120 bilimsel makalesi bulunmaktadır.

Nazım Hikmet, Cahit Sıtkı, Rüştü Onur, Cemal Süreya, Edip Cansever’den şiirler okuyarak derse duygusal sıcak bir havada başlama bilgi ve becerisi olan bir öğretmen

Öğrencilerine, bilimsel çalışma ve araştırmalarında; destekleyici, cesaretlendirici davranışlarıyla örnek olur. Emekli olduktan sonra da Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde lisansüstü izlencelerini yürütür; bu çalışmalarında, bilgi aktarmaktan çok, bilimsel bir tutum kazandırmaya çalışır.

Cahit Kavcar, örnek alınacak bir öğretmen, eğitimci simgesi. O’nun eğitiminden geçenler, tüm yurt düzeyine dağılarak çevrelerini aydınlatan öğretmen, eğitimci, bilim adamlarıdır. Bu eğitimcilerden, bilim adamlarından, öğrencilerinden, tez danışmalarından, çalışma arkadaşlarından biri olan Prof. Dr. Sedat Sever’de söz:

Aydın sorumluluğuyla çalışmak, onun kişilik çizgisinin önemli bir özelliğidir. Bütün özelliklerini besleyen temel kaynaksa sevgidir. Evet, yüreği, belleği sevgiyle yıkanmış, yoğrulmuş; insana, yurduna hizmet etmeyi temel ödev sayan bir eğitimbilimcidir. Günlük,sıradan,maskeli-beklentili ilişkilerin sözde insanı değil;emek isteyen,kalıcı dostlukların yapıcısı,yaratıcısı ve yürütücüsüdür o.Her şeyden önce de özde insandır o.

Cahit Kavcar, çok sayıda öğretmen, eğitimci, bilim insanı yetiştirmiş. Öğrencileri arasında profesör, doçent, doktora ve yüksek lisans düzeyindeki öğrencilerinin çoğu, yurt düzeyindeki üniversitelerde öğretim elamanı olarak çalışmış ya da çalışmaktadır.

Öğretmenlik, bir sanattır; insanı eğitimin amaçları doğrultusunda yetiştirir, geleceğe hazırlar. İyi öğretmen, öğrenciyi de iyi yetiştirir.Kavcar,103 fidan dikmiş; bu fidanları, eğitimin temiz öz suyuyla arındırmış; bilgi birikimiyle besleyerek ülkenin eğitim alanında kalkınması için gerekli olan nitelikli insan gücünün yetişmesinin mimarı olmuştur.

Bu özelliği, kitabın arka kapağında şöyle dile getirilmiş:

Gerçek anlamda öğretmenlik hem bir sanat hem de bir meslektir. Bu saygın mesleği 50 yıl yaşamış ve yaşatmış olmak, binlerce on binlerce öğrenci yetiştirmek bir kişi için büyük bir onurdur. İşte bu onuru yaşayan ve bugün de eğitimciliğini sürdüren Cahit Kavcar, Türk bilim ve eğitim yaşamına 50 yıl hizmet veren bir Cumhuriyet öğretmenidir.

Türkiye’nin sık sık değişen eğitim politikasında, daha doğrusu politikasızlığında 50 yılı doldurmak kolay mı? Bu dalgalı eğitim yapısında, ayakta kalanlar bile parmakla gösteriliyor.

Eğitimin temeli, öğretmendir. En iyi, donanımlı okullar yapın, en iyi eğitim izlenceleri, en iyi ders kitapları hazırlayın eğer nitelikli öğretmen yetiştiremiyorsanız, eğitimde, başarıdan söz edilemez. Eğitim dizgemizde, değişik dönemlerde, alan ve öğretmenlik bilgisi olmayan üniversite ya da yüksek okul mezunlarından öğretmen alınmıştır.1960’lı yıllardaysa,5 yıllık ilkokullara, çeşitli lise mezunlarına öğretmenlik görevi verilmiştir

“İyi bir öğretmen olmak istiyorsanız eğer sorma, sorgulama bilincine ve eleştirel düşünme yeteneğine sahip, sorunlar karşısında çözüm yolları arayışında olan aklını ve bilimi kullanan çağdaş insanlar olmamızı, öğrencilerimizi de bu düşünceler ışığında yetiştirmemizi önermişti.(Dr.Gülser Akdoğan, s.56)

Prof. Dr. Süleyman Bozdemir, Nurettin Öztürk’ün”Bir Hümanist Bilim Adamı Olarak Portresi” adlı makalesinde Cahit Kavcar’ı şu sözleriyle dile getirdiğini, belirtir: Öğrencilerine sergilediği hümanist tutum, kötümserliği dışlamayı, her zaman, her yerde, her durumda iyimser, kararlı, sessiz-direngen, sakin, ağırbaşlı, olgun ve bilgiseven olmayı içerir.(s.92)

Divan edebiyatının soyut, halktan kopuk şiirlerini değil,Birinci Yeni’nin halk diliyle yazılmış; İkinci Yeni’nin ve çağdaş şairlerin yepyeni çağrışımlar ve imgelerle dolu şiirlerinin şiirlerini okur; inceler. Cemal Süreya’dan,Edip Cansever’ den, Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan; Âşık Veysel, Erzurumlu Emrah’tan da şiirler okur; öğrencileriyle yorumlar. Doktora derslerinde,Orhan Kemal’in, Sabahattin Ali’nin, Füruzan’ın, Yaşar Kemal’in kitaplarından söz eder; Cahit Kavcar’ın İkinci Yeni şairlerinden de Cumhuriyet’ten sonra Türkçeye ve Türkiye’ye ölçüsüz katkılar sunan roman, öykü, tiyatro yazarlarından övgüyle söz ettiği derslerden geçtim. Bugün Ferit Edgü, Oğuz Atay ya da Aziz Nesin metinlerini derslerimde ve yazılarımda kullanırken kendimi gönenmiş ve doğru bir iş yapamış olarak duyumsuyorum, bunda Cahit Kavcar’ ın payı büyüktür.(Yrd. Doç.Dr. Tuğba Çelik)

 

Dekanlık ve Cahit Kavcar

Öğretmen, eğitimci, akademisyen, dilci Cahit Kavcar; dekanlık da yapmıştır.Yönetici olarak Hoca’dan öğrendiğim ve hep uyguladığım tutumsa Dekanlıktan ayrılırken söyledikleridir. Hoca Dekanlıktan ayrılmadan önce yanına gittim ve bir dönem daha yapmak isteyip istemediğini sordum. O da “Hayır Ayşeciğim, Dekanlık bir ödülse bunu başkaları da tatmalı, özveriyse, sorumluluksa başkaları da elini taşın altına koymalı” dedi. Anladım ki yönetsel görevler de bir dönem yapmalı.

Değerli Hocama bizlere öğrettikleri için, alçakgönüllü, özverili. Bilimsel, aydın kimliği için teşekkür ediyorum.(Prof.Dr. Ayşe Çakır İlhan, s.104)Yönetim, bilimsel çalışmaları yavaşlatır. Öyle anlaşılıyor ki öğretmenliği, eğitimciliği dert edinen Cahit Kavcar, yönetim görevinden memnun kalmamış.

 

Tez danışmanı,eğitim araştırmacısı Cahit Kavcar

Türkiye’nin ve dünyanın aydınlık yazarları, Tevfik Fikret, Suut Kemal Yetkin, Behice Boran, Nazım Hikmet, Haldun Taner; Platon, Aristo, Tolstoy, Freud’u inceler; yüksek lisans ve doktora öğrencilerine, bu yazarları tez olarak verir.

Cahit Kavcar,”Yüksek Öğretmen Okulu 1959 Modeli ve Günümüzde Öğretmen Sorunları” adlı araştırmasında şöyle diyor:

1959 modelinin özü, en iyi öğretmen, adaylarını seçmek, nitelikli öğretmenleri yetiştirmekti. Bu model,5500 kadar mezun verdi… Büyük çoğunluk lise ve dengi okullarda, eğitim enstitülerinde, çeşitli yüksek okullarda öğretmenlik yaptı…(s.418)

Özellikle nitelik bakımından yüksek öğretmen okulunun ve 1970’ten önceki eğitim enstitülerinin yetiştirdiği dal öğretmenleri bugün yetişmiyor. Hatta bugün üniversitelerde, ilkokuldan sonra altı yıllık ve ortaokuldan sonra üç yıllık eski ilköğretmen okullarının, yani lise düzeyindeki okulların yetiştirdiği sınıf öğretmenleri de yetişmiyor. Bunun nedenleri, Bakanlık ve YÖK tarafından çok iyi araştırılmalı, buna göre kalıcı çözümler aranmalıdır.(s.352)

Güzel sanatlar eğitiminin disiplinlerarası ya yapısını Suut Kemal Yetkin’in ,”Sanat yalnız hayatta olmayan şeyi hayata katmakla kalmaz, hayatta olan şeyi de güzelleştirir” sözünü içtenlikle sahiplenerek yinelenir.(Dr. Aydın Afacan, s.49)

Akademisyen dostu Prof. Dr. Nizamettin Koç’un gözüyle Cahit Kavcar:

Öğrencileri ve meslektaşlarıyla ilişkilerinde duyarlı,

İnsanlarla ilişkilerinde rahat ve samimi,

Güler yüzlü, sevecen, saygılı,

“Kurumsallaşma” ve kurum saygınlığına çok önem verendir.

Öğrencileri, Cahit Kavcarı’ ın tüm özelliklerini görüp birlikte yaşadıkları zamanları bilinçli, bilimsel bir yaklaşımla dile getirmişler. Onların gözünde Prof.Dr. Cahit Kavcar, hoşgörülü, candan, sevecen bir insan. Donanımlı, usta, çalışkan, çağdaş bir öğretmen. Bilimle yoğrulmuş bir akademisyen, aynı zamanda bir dost.

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..