Ege'de Yine Aynı Oyun

Ege'nin iki yakasının insanları gerçekte her zaman birbirlerine yakın olmuşlardır. Aynı kültürleri paylaşmışlar, ayni şarkılarla oynamışlar ve ağlamışlardır. Din ve dilleri farklı görülse de ayni toprakların çocuklarıdır onlar. Uzak coğrafyalarda bile birbirine en yakın dostlar olmuşlardır. Ayni sofralarda ayni yemeklerden yemişler, zor günlerde biribirlerine sığınmışlar ve bir anda geçmişi unutarak geleceğin hesabını yapmaya başlamışlardır.

Tarihin karanlık dönemlerinde emperyalizmin büyük oyunları ile ayrı düşmüşler ve düşman olmuşlardır. Geçmişlerini ve geleceklerini bırakarak siyasi oyunların kurbanları olarak topraklarından sökülerek uzaklara gitmek zorunda kalmışlardır. Neden diye yükselen çığlıkları menfaat savaşlarını körükleyen çevrelerin savaş naraları arasında kaybolmuştur. 

Bazı çevreler bu toprakların çocukları üzerine kendi saltanatlarını ve sömürülerini kurmak için hiçbir zaman boş durmamışlardır. En küçük boşlukta bunu fırsat bilmişler bahanelerin ardına sığınarak çatışma çıkarmanın yolunu aramışlardır. Ege Denizi' nin dostluk denizine döndüğü ve vizelerin bile hiçe sayılarak her iki ülke insanlarının kucaklaştığı bölge yine karıştırılmak üzere. Bu defa hiçbir ekonomik özellik göstermeyen Türkiye'ye ait adalar garip şekilde Yunan Askerleri işgal edilmeye başladı.  Ne oldu da bunca yıl anlaşmalardan doğan haklar ile elimizde olan adalar bugün işgal edildi. Yunanistsan bu gücü kimden aldı. Neden uzun dönemden beri devam eden bu işgallere kayıtsız kaldık.

En üzücü ve tepkileri çeken Yunan Savunma Bakanı kışkırtıcı şekilde beyanlar vermeye ve iki ülke arasında gerilimlerini artırmaya koyuldu. Yunanistan'ın düşmanca tavrının da hiç kabul edilmesi mümkün değildir. Yanlış politikalar sonucu içine girdiğimiz zor dönemde Yunanistan'daki bazı çevrelerin etkisi ile tarihte olduğu gibi fırsatçı politikası her iki ülke arasında dostlukları korumak isteyen insanları üzmektedir. 

Ülkemizde en ufak tarihi kalıntıyı ve kiliseyi restore etmek, bu toprakların çocuklarının kucaklaşmasını isteyen, sorunları kendi içinde çözmek isteyen her iki ülke insanlarının çabaları boşa çıkarılmak istenmektedir. Halkımız ve siyasilerimiz dostça yaklaşımlar içinde iken Yunan savunma bakanı gösterilerine devam etmektedir. Adeta iki ülke insanını yakacak yangına körükle gitmektedir.

Yunanistan'da bazı siyasi, çevreler parçalanan Osmanlı topraklarında yunan işgali döneminde yakılan yıkılan şehirleri ve öldürülen mahsum insanları unutmuştur. Yunanistan küllerinden yeniden doğan bu ülkenin insanlarının tepkisini hesaba katmamaktadır. Anadolu topraklarını bölmek ve parçalamak isteyen işgal ordularının yenilgisini ve yanlışların bedelini binlerce mahsum insanın ödediğini unutmamalıdır.  

Yunanistan'da barış ve demokrasinin savunucusu olarak yönetime gelen Başbakan Alexis Psipras Türk halkının tepkisini dikkate almalıdır. Ege'de yeniden sahneye konmak istenen bu oyunu geçmişteki hataları dikkate alarak görmelidir. Tarihdeki oyunlara benzer başlatılan düşmanlık sürecinin bu toprakların çocuklarına yine kan ve gözyaşı getireceğini bilmelidir.

Ülkemizin içinde bulunduğu zor sürecin fırsat olarak görülmesi yerine dostluğu ve sorunların dostça çözümünü öngören politkalar hakim kılınmalıdır. Ege denizi barış denizi olmalıdır. Adaların işgaline son verilmelidir. Türkiye'yi Ege'ye hapsetmeyi hesaplayan bu oyunun sadece siyasiler değil halk tarafından görüldüğünü anlamalıdır.