Ege ve İzmir Kırmızı, ya diğer yerler ?

Bilmem farkında mısınız ama, bu yerel seçimlerin sonucunu kimse böyle tahmin etmiyordu. Belki dile getirenler vardı ama onlara da “yandaş” gözüyle bakılıyordu. Günlerce bazı televizyonlarda yapılan haberler, programlardan dolayı da sürekli “yandaş” denilerek protesto edilen bazı gazete ve televizyonlarda AKP’nin biraz oy kaybı yaşayacağını belirttiler ama bu pek de ciddiye alınmadı.

Bugün itibari ile seçim sonuçlarında % 39 küsür oyu AKP, %28 küsür CHP ve % 15’e yakın bir oyu da MHP’nin aldığı görülüyor. Bu kesin sonuçlar. Burada bir analiz yapılırsa eğer, AKP’nin bir önceki seçim sonucu olan %47’lerden %39’lar civarında oy alması ülke genelinde 8 puan civarında bir oy kaybı olduğunu, CHP’nin de %18’lerden %28’lere ulaşan, neredeyse 10 puanlık bir artış sağladığı, Mhp’nin de yine 2007 seçimlerine göre ciddi bir oy artışı sağladığı görülüyor. SP’nin de yine bir önceki seçimlere göre %2,5 oranında bir oy artışı sağladığı görülüyor.

Şimdi bu tabloyu nasıl okumak gerekir?

Bunu siyasetçiler, siyaset bilimciler kendilerince okuyorlar. Çözümlemeye çalışıyorlar. Bazı gazeteler bu sonuçları farklı yorumlasalar da, görünen ortadadır. Hükümet partisi AKP oy kaybetmiş, Muhalefet partileri yükselişe geçmiştir. Özellikle CHP ve MHP oy patlaması ile karşı karşıyadır. Özellikle CHP için bu bir başarıdır. Zira DSP ile girdiği seçimlerde, tek başına bu oyu almıştır. Bu başarıdır. Yine MHP’nin de oy oranını artırması başarıdır. Ayrıca muhalefet partilerince kazanılan belediyeler, hükümet partisince kaybedilen belediyeler de bu seçimlerin başarı ve başarısızlıklarını ortaya sermektedir. Ama CHP, MHP hatta DTP’nin kazandığı belediye başkanlık sayısını artırmaları tam bir başarıdır.

Seçim öncesi Başbakan’ın “istiyorum” dediği illeri alamaması ve bunun üstüne elindeki birkaç büyükşehir ve ilçe belediye’yi başta CHP, MHP ve DTP’ye kaptırmaları hükümet için tam bir fiyasko olmuştur. Bu durumun ne kadar da üzüntü verici ve acı olduğunu, seçim gecesi Başbakan’ın yüzünde okumak mümkündü. Ama bu seçimin bazı sonuçlarının da birçok insan gibi, benim için de sürpriz olduğunu belirtmem gerekiyor. Örneğin Ege’de bu kadar büyük bir başarı beklemiyordum ama bu CHP ve taraftarları için büyük bir mutluluktur.

Başbakan gerçekten zaman zaman çok iddialı çıkışlar yaptı. Çok kesin vurgular yaptı. İzmir için “istiyorum” ve “gâvur İzmir” söylemlerini İzmir’liler hiç unutmadılar. Bunun öncesinde de Cumhuriyet mitinglerinde söylediklerini de unutmadı İzmir. Meydanlarda toplananlar için “bindirme kıtalar” dedi. Daha sonra “ her taraftan insan taşıyorlar, biz bu kalabalığın 10 katını toplarız” dediler. Daha sonra da denediler ama bu kalabalığı toplayamadılar. İzmir’liler bu “bindirme kıtalar” söylemine çok kızmış olmalı ki, mitingler tarihinde görülmeyen bir kalabalık toplanarak mitinglerin sonuncusunu İzmir’de yaptılar. Öyle bir kalabalıktı ki, katılanlar milyonlarla ifade edildi. Öncekiler taşıma sistemle toplandılar ise, bu kalabalıık nasıl toplanmıştı? Mitingin bitmesine rağmen hala oluk oluk insan akıyordu İzmir caddelerinde. O gün İzmir’de hem trafik, hem hayat felçti. Ama kimse şikayetçi değildi. İzmir Cumhuriyeti ve laikliği elden bırakmamak için tek vücut olmuştu.

Seçimler öncesi AKP’nin İzmir mitingini izledim. Oldukça fazla ve ciddi bir kalabalık vardı. Hatta, çevre il ve ilçelerden otobüslerle insanlar taşınmıştı. İzmir Alsancak-Liman trafiği felçti. Gündoğdu meydanında toplanan binlerce insan, Başbakan’ı herhalde çok sevindirmiş, hatta umutlandırmıştı. Orada da, İzmir’i istediğine vurgular yaptı ve İzmir’in yanlış, hatalı ve projesiz, programsız yönetildiğini söyledi. Mevcut projelerin de bitirilmediğini söyledi. Daha çok şey söyledi de, şimdi bunların burası yeri değil.

Daha sonra İzmir’de CHP mitingini de yakından izledim. Çok ciddi bir kalabalık vardı. Hatta AKP’nin mitinginden daha kalabalıktı. İnsanlar meydana sığmamıştı. Üstelik hava yağışlıydı. Baykal bile bu kalabalığa şaşırmıştı. Hava yağışlı olmasaydı sanırım daha kalabalık olurdu. Ben miting bitmeden meydandan, oldukça zorlanarak ayrıldığımda yağmur hızlanmıştı. Kısım kısım ayrılmalar başlamıştı. Kentin Alsancak-Liman bölgesinden geçince, dikkatimi çeken bir şey oldu. Hiç de Akp mitingine gelenler kadar, vasıta yoktu. Demek ki, çevre ilçelerden insanlar taşınmamıştı çok fazla. Gelenler kendi rızasıyla ya da kendi imkanları ile gelmişti. Netice itibari ile oldukça başarılı ve iddialı bir mitingti.

Sonuç, 29 Mart’ta kendini gösterdi. CHP, başta İzmir Büyükşehir olmak üzere, 30 belediyeden 28’ini büyük bir üstünlükle aldı. Bu İstanbul’da da sürdü. Tebrik etmek lazım. Ama CHP’nin Türkiye’nin tamamında ve özellikle Doğu ve Güneydoğu’da da benzer başarıyı göstermesi beklenirdi. Bugün itibari ile CHP bu bölgelerde 1’in üzerine çıkamadı bile. Herhalde bunun muhasebesini yapacaklardır. Netice’de Türkiye yalnızca Ege, Yalnız İzmir, Ankara ve İstanbul’dan ibaret değil. Oralarda da keşfedilmesi gereken, kazanılması gereken yürekler, alınması gereken belediyeler var.

CHP’nin tüm üst kadroları !.. Kellelerini önlerine alıp düşünmelilerdir.