Küresel (egemen) güçlerin istekleri ve beklentileri

Dünyanın oluşumundan 21 inci yüzyıla kadar insanlığın değişimiyle oluşan genetik ayrışma, teknikler, yöntemler, sosyal etkileşimler ve ilahi kitaplarla; insanlık ayrı kavimlere kültürlere, dinlere, milletlere, devletlere, bloklara ayrışmış ve süreç tüm dünyaya hükmeden veya yönlendiren güçlerin üremesine oluşmuna imkan vermiştir. Dünya düzeni bundan sonrasında da bu egemen güçlerin etkisinden kurtulmasının mümkün olmadığı görünüyor. 

İnsanlığın ilk güç değişimi bilek gücünden silah gücüne geçişle olmuş gibi, bilek güçü olan değil silahı gücü olanın hakim olması sonucunu doğururken bir de halk deyişi türemiştir "delikli demir çıktı, mertlik bozuldu" 

Sonrasında tarımdan ticarete geçerken oluşan değişim ihtiyacı parayı doğurmuştur, paranın doğuşu insanlığın değişiminin ve ayrışmasının temel faktörü olmuş gibi, parası olanlar ile olmayanlar ki; silahta parayla alınan bir eşya veya silahlı eleman istihdamı da para gücüne dayanmaktadır. Tabii bazen de silahlı güçlerin paralı güçleri soymak gibi tersine durumlarda oluşmuştur. 

Sonrasında dokuma aletleri, tarım aletleri, taşıma araçları, gemi gibi hayatı kolaylaştıran enerjisiz mekanik aletler ve araçlarla insanlık yaşamı giderek dinamikleşmeye hızlanmaya devam etmiştir ve bu durum mekaniğin enerjiyle çalışmasını araştırmaya, sanayi ile enerjiyi buluşturmaya yönelimini başlatmıştır. 

Para, mekanik sanayi ve ardından enerji üçüncü bir faktör olmaya başlamış ve paranın silahtan, mekanik aletlerden sonra edinmek istediği üçüncü faktör olmuştur, enerji yaşamın akışını dinamikleştirmekten öteye dinamitlemiş gibi. 

Giderek çoğalan dünya ve büyüyen sosyal yaşamla birlikte (şimdiki deyimle medya) basın önemini hissetirmeye başalayarak insanlık yaşamının etkin bir parçası olmaya başlamıştır. 

Para, silah, sanayi, enerji ve medyanın şekillendirdiği insanlık yaşamı 20 inci yüzyılla birlikte teknoloji, elektronik ve yazılımla tanışmakla bu yüzyıl (kendi ifademle) bütün dünya tarihinin tamamının karesi kadar değişime uğramıştır. 20 yüzyılın başlarında yaşama başlayan dede ve ninelerimizle 21 inci yüz başlarında yaşama katılan gençlerin görgüleri, yaşam tarzları ve düzeyleri arasında hiçbir benzerlik kalmamıştır. 

Yeryüzüzünde insanlık adım adım değişirken devletler üstü egemen (gizli) güçlerde uyumla veya çatışmayla farklı yapılara ulaşarak, bence yazının akışını oluşturan faktörler farklı boyutlarla ve tekniklerle; FİNANS, SİLAH, ENERJİ, TEKNOLOJİ ve MEDYA egemen güçlerinin hakimiyetlerini pekiştirmiştir. 

Şimdi herbir devleti yönetenler, iş dünyası, günlük yaşamda insanlar dünyada egemenliği pekişen bu beş ana gücün (buna benim saymadığım ilaveler olabilir) ne yapmak istediğini bilmedikten sonra geleceklerini ne kadar doğru programyabilirler veya sağlıklı yol alabilirler? veya FUTURİSTLER geleceği ne kadar doğru öngörebilirler ki? 

Sadece ve sadece bilim beklenmedik süper ürünler türetebilir...