Eğer

Kopya, alıntı(kes yapıştır) tarzı yazılar kimsenin hoşuna gitmiyor. Elbette özgün olabilmek çok çok önemli, Fakat eğer birileri kopyala yapıştır yapmamış olsaydı bugün bizler  yüzyıllar öncesinden gelen öğretileri, resim, yazı, şiir, destan, ağıt, masal, türkü  yani görsel ya da işitsel sanat eserlerini ve yaratıcılarını nasıl tanıyabilirdik diye düşünmek bile istemiyorum kendi adıma çok eksik kalacağımı bildiğimden!..

Yani ben bu durumdan rahatsız değilim hatta her zaman söylüyorum bireysel ya da toplumsal yarar sağlayabilecek, kültürel, sanatsal, aydınlanma adına kişilerin ufkunu açabilecek  bilgi, görgü, iyilik, güzellik kaynağı ürünlerin mümkün olduğunca   yayılmasından yanayım,  emeğe saygılı olması koşuluyla  hiç bir şeyin üretimi kolay değil, eser sahibini mutlaka bildirmeli, onurlandırmalıyız. Mesela görsel alanımı süsleyen resim  blog yazarımız sevgili arkadaşım Şennur Köseli sayfasından kendisinin izniyle kullandım  teşekkür ediyorum. Kaynağı belli olmayanları da yayınlamakta bir sakınca görmüyorum. Bu sefer de sayfama yolunu düşürüp, zahmet edip okuyan dostlar arasında bilgi sahibi olanların yardımını beklerim kendi adıma!

Ülke gündemi, yaşam koşullarının ağırlığı, her gün ekranlardan evimizi dolduran acılar  dayanılmaz oldu. Ancak her şeye rağmen hayat devam ediyor ve acıları hafifletebilmenin  yollarını bulabilmek  zorundayız, böyle durumlarda mizah ilk tutunacağımız dal diye düşünerek devam ediyorum kopyala yapıştır eylemine,

İŞKENCE

Genç kadın  kocasının manevi işkence yaptığını ileri sürerek boşanma davası açmıştı.

-Yargıç sordu:

-Kocanız size nasıl bir manevi işkence uyguluyor?

-Çok açık hakim bey, kocam sağırdır ve işitme cihazı kullanır. Ne zaman kendisine bir şey söylemeye kalksam cihazı çıkarıp cebine koyar.

 İN AŞAĞI YÜRÜ

Sakallı, şalvarlı mollanın biri bir taksiye biner. Yerine yerleşince sürücüye, "radyoyu kapat. Dinimizde müzik yasaktır. Peygamber döneminde Batı Müziği yoktu; tabiî radyo da yoktu..." Sürücü kibarca radyoyu kapatır; arabadan iner; adamın kapısını açar. "inin" der. Sakallı sürücüye sorar: "Neden?" Sürücü yanıtlar: "Peygamberin döneminde taksi de yoktu; in aşağı ve bir deve bekle!"