Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '12

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim - Disiplin

Eğitim - Disiplin
 

Çocukken ve gençlik yıllarında yaşadığınız deneyimler sizi daha çok etkiler.
Neden etkiler? Olaylar ve durumlarla baş etmeyi, kendinizi ve çevreyi tanımayı dahası deneyimler yaşamayı yeni yeni öğreniyorsunuzdur.

Dedelerimin, çok varlıklı olduğu malı-mülkü bir şekilde ya yedirerek ya kaptırarak elden çıkardığı bir ailenin kendi halinde ‘evladı’ olarak çoğu çok varlıklı ailelere göre iyi durumdaydık.

Giymeden, yemeden, gezmeden yana hep şanslı olmuşumdur.

Herkesin hayatında dönemleri vardır.

Aldığımız evin borçlarını öderken demek ki, kötü bir dönem yaşıyorduk.

Ucuz ve modeli geçmiş mantar topuklu bir ayakkabım vardı.

Herkesinkinden farklıydı. Kimsenin kıyafetine, bakmayan ben, herkesin ayakkabısına bakar olmuştum o sıralarda.

Benim ki farklıydı. Modası geçmişti ve ben bu ayakkabıdan utanıyordum.

Şimdi gelelim, Milli Eğitim Bakanlığının yeni kılık kıyafet yönetmeliğine; hangi uçtan tutuyorsam elimde kalıyor.

Doğrusu birçok kişi bu konuda yazdı, çizdi. Birçok kere TV’lere konu oldu. Ben de bu yazıyı yazacağım ne olacak doğrusu bilemiyorum.

Her zevke, her modele, markaya göre giyinmek öğrenciler arasında aile yapısıyla ilgili ciddi bilgiler verecektir.

Biri ötekine köylü, diğeri öbürüne rüküş, bir başkası havalı, daha siz bulun ne kadar etiket yiyecek bu öğrencilerimiz…

Deniyor ki, zengin mahallelerdeki çocuklar için kıyafet sorunu olmaz.

En lüks semtlerde gecekondusundan tutun da, apartman görevlilerinin çocukları ‘lüks semtlerde’ acaba adamdan sayılmıyorlar mı?

Bir de işin güvenlik boyutu var.

Okulu temsil eden öğrencileri en kolay giydiği formadan ayırt ederiz.

Okuldaki güvenlik görevlileri bunun ayrımını nasıl yapacak.

Diyelim ki, bir kavga oldu.

Hangisinin öğrenci olduğunu öğrenmek için bir grup öğrencinin tek tek kimliğine mi bakacak?

Diğer bir konu aileler şimdiden tutuşmuşlar. Çocuklar her gün ne giyecek diye düşüneceğiz ve bu çocuklar birbiriyle eğitimde yarışacaklarına kıyafet seçiminde mi yarışacaklar?

Öğrencilere bu konudaki düşüncelerini soruyorum. Çoğunluğu formayı tercih ediyor.

Daha rahat diyorlar.

Bu arada tüketime yöneltmiş olmayacak mıyız aileleri?

Gereksiz bir tüketim herkesin bütçesini ayrı ayrı etkileyecek.

Okuldaki forma bir yere ait olmanın disiplinin önemli temsilcilerindendir.

Bir öğrenci dışarıda bir taşkınlık yapsa onun hangi okula gittiğini biliriz. Çoğu kere duymuşumdur. Öğrenci kendine yakışmayan bir davranışta bulunsa denir ki “giydiğin formanın hakkını ver.”

Hepimiz gittiğimiz okula ait formaları giydik. Ne oldu bireyselliklerimizi etkiledi mi?

Okul formaları ‘zulüm’ değil “uyumluluk ve ait olma” duygusudur.

Kıyafetle uğraşacağımıza, uğraşacağımız o kadar çok konu var ki…

Mesela; mahalle aralarında sigara içen çocuklarımızın okullarda daha doğru dürüst spor yapacakları kompleks salonları, hobi odaları yok.

Öğrencilerimizin yaratıcılıkları ne kadar ön plana çıkarılıyor. Ayakkabısı yırtık çocuk, okula içinde ıslak çorap bulunan ayakla akşama kadar kıvranıyor.

Okula aç giden, bir simit alamayan çocuklarımıza karnın aç mı diyor muyuz? Okulun istediği basit ihtiyaçları bile alamayan velilerimiz var halen…

Bunları düşünen var mı?

 e-mail:belginturan@gmail.com                                                                                                              

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..