Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '17

 
Kategori
Deneme
 

Eğitim, Kölelik ve Savaş Üzerine

Eğitim, Kölelik ve Savaş Üzerine
 

Eğitim gibi güzel olduğu düşünülen bir eylemin neden başında zorunlu ibaresinin bulunduğunu anlamak zordur.

Zorlanan birisi otomatikman zorlamaya karşı direnç gösterir. Hangi fiilin başına zorunlu ibaresi konulursa konulsun, o eylem dünyanın en mükemmel eylemi olsa misal; “tatlı yemek” eyleminin başına dahi zorunlu tatlı yenecek dense muhtemelen insanların büyük bir kısmı normal şartlarda o eylemi yapmaya direnç gösterir.

Dünyada insanların zorunlu olarak eğitilmelerine eğitildikleri zaman eğitimden beklentilerle, gerçekleşenler arasında ciddi farklar olmasına rağmen eğitimle ilgili binlerce yazı, makale kitap vs üretiliyor, milyonlarca kitap, milyarlarca dolar bu uğurda harcanarak her ülke yarışta bir adım daha öne geçmek istiyor ancak dünyada birçok ülkede okuma yazma hızı, okuryazar sayısı artacağına daha da azalıyor. Bu bir çelişkidir.

Öğrenmek ve eğitim gerçekten farklı şeyler. Bunun ülkenin ihtiyaçlarına göre belirlenmesi amacıyla insanlarını niteliklerine ve ülkenin ihtiyaçlarına göre yetiştirmek istemesi akla yakın görünüyor.

İnsanların aldıkları eğitim dolayısıyla diğerlerinden sınıfsal anlamda üstün, farklı, haklı, daha iyi olduklarını düşünmelerine yol açan sistemler halkta birlik beraberliği yok etmekle kalmıyor düşmanlığı ve birbirlerinin sorunlarına duyarsız kalmayı daha da artırıyor. Bunun yerine günümüze uygun ve akılcı sistemlerin yerli yerine oturtulması toplumsal anlaşmalarla desteklenen,  sistemlere olan ihtiyaç giderilmediği takdirde eğitim sistemleri birleştirici olmaktan ziyade ayrıştırıcı bir etkiye sahip olabiliyor.

Eğitim; tüm dünyada bir muamma ve sonuçları itibariyle de dünyada barışı artırmaktan çok azaltıyor, hapishane sayıları okullarla tüm dünyada yarışır hale geliyor. Suç oranları, tüm eğitim sistemleri, pedagog ve psikologların eğitimcilerin çabalarına rağmen azalmıyor süratle artıyor.

Dünyada yönetim kademelerini demokratik bir şekilde halkların seçtiğine dair inanç da sürekli yok oluyor. Her iktidar zamanında tekrarlayan birinin diğerini arattığı  süreçler yaşanıyor. Bu durum çeşitli kılıklara ustaca giren bir yönetim aktörü biliminin var olup olmadığını insanlara sorgulatıyor. Fakirlerin fakirlikleri azalmak yerine artıyorken, zenginlerin zenginlikleri artıyor. Sistemler adları ne olursa olsun orta ve aşağı gelir düzeyinin umutları olmasına rağmen; yönetim şekli ne olursa olsun, her dönemde, kaybeden ve kazananlar değişmiyor.

Savaşların dahi kazananları ve kaybedenleri üç aşağı beş yukarı aynı gruba mensup insanlar olmasına rağmen dünya döndükçe dönüyor. Kimse; köleliğin  emperyalist ülkelerce neden tamamen kaldırıldığına kafa yormuyor!

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..