Eğitim almadan da ressam olunur

Bir izleyicim, resim yapmayı çok sevdiğini belirtiyor fakat, eğitim olanağı bulamadığından yakınıyor.

Resim yapmayı eğitimle desteklemek en ideal yol olmasına rağmen bu olanağa ulaşamayanlar için bir umut vardır. Bunun tek şartı, doğuştan yetenekli olabilmektir. Bu özel yeteneği, en belirgin şekilde anlayabilecekler, ona sahip olanlardır. En belirgin duygu, şiddetli resim yapma arzusudur. Böyle insanlar resim yapmadan rahatlayamazlar, kendilerini suçlu hissederler. Bu olayın bilimsel yanıtı: Ressamın duygularını dışarıya vurabilmesi, eser üreterek boşalmasıdır.

Yukarıdaki özellikleri taşıyan insanlar eğitim almadan da ressam olabilirler. Çünkü ressam olabilmenin en önemli özelliği kendilerinde mevcuttur. Bu ressamlara "NAİF" denir. Naiflerin diğer ressamlardan geri kalan bir yanları olmadığı gibi, bana göre özgünlük üstünlükleri bile olabilir. Çünkü eğitim süresince öğrenci-hoca ilişkileri etkilenmelere neden olabilir. Naiflerin özgün kalabilme şansları daha fazladır.

Aslında, sanatın özü (yaratıcılık) öğretilecek bir şey değildir. O, kişiye özgü bir duygudur. Her ressam kendi yarattığı kompozisyonları ile farklı kişiliğini sürdürür. Güzel olan resim, elbette farklı bir anlatım, hayranlık uyandıran bir çalışma olmalıdır. Resim sanatında "güzel" kabul edilen şey, bir ünlüyü takip etmek de değildir. Çünkü, o ünlü var olmuştur, şimdi bir başka kişi tarafından yeniden yaratılması dahi bir anlam taşımaz.

Görülüyor ki; diğer sanatlarda olduğu gibi, resim sanatında da yetenek önde geliyor. Yeteneği olanın eğitim almadan ressam olabilmesine karşın, yeteneği olmayanların eğitimle ressam olabilmesi mümkün değildir.