Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '12

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim bir işe yarar mı? Yaramaz!

Eğitim bir işe yarar mı? Yaramaz!
 

Yazının başlığındaki soru cevap ikilisi sizi şaşırtmış olabilir. Nasıl şaşırtmasın ki, sürekli “eğitim şart” sözü ile karşılaşıyor, gördüğümüz her işimize gelmeyen, bizi rahatsız eden hareketleri yapanların bu hareketlerinin sebebini eğitimsizliklerine verip hemen “eğitim şart “diyoruz.

Eğitimden beklentimiz toplum içinde yaşayan bireylerin davranışlarının uygun olmasıdır. Bu uygun sözcüğü üzerinde bir mutabakat olmasa bile beklentimiz budur.

Bu beklenti klasik eğitim tanımından kaynaklanan beklentidir, totaliter anlayışın beklentisidir, nedir klasik tanım “ eğitim, istendik davranış kazandırma sürecidir”. Yıllardır duyduğumuz, şu günlerde farklı şeklini gördüğümüz bir anlayıştır bu eğitim anlayışı.

Atatürkçü nesiller yetiştireceğiz.

Dindar bir gençlik yetiştireceğiz.

Bu iki anlayışın “istendik davranış kazandırma süreci” içerisinde hiçbir farkı yoktur. Birilerinin istediği gibi insanlara davranış kazandırma anlayışının hiçbir faydası yoktur. Öyle olsaydı Türkiye’nin bugün tamamının Atatürkçü olması lazımdı, yarın Türkiye’nin tümü dindar olmayacaktır. Bu anlayış başarılı olsaydı, Rusya’nın Komünizmden vazgeçmemesi, İspanya’nın Franko rejimini sürdürmesi gerekirdi. Son günlerde bana nakledilen bir araştırmaya göre de ailenin çocuk eğitimi üzerindeki etkinliği yüzde yedilere kadar gerilemiş.

Zaten klasik eğitim anlayışı bir hayvan eğitiminden farklı değildir, dans eden ayı, sahibine top getiren köpek, şarkı söyletilen kuş “istendik davranış kazandırma sürecinden” geçmiştir. Çünkü sahipleri öyle istemiştir.

İnsana uygun eğitim anlayışı şöyle ifade edilmektedir “ her bir bireyin potansiyel yetenekleri doğrultusunda beceri kazanmasına yardımcı olmak”.

İki anlayış arasındaki temel fark birinde “kazandırma”, diğerinde “yardımcı olma” anlayışının olmasıdır, ikincisinde eğitmekten çok keşfetmek ve geliştirmekten söz ediyoruz.

Örgün eğitim denilen devletin erkinin örgütlediği eğitim şeklinin Avrupa’da başlangıç tarihinin 1900lerin başları olması da devletin davranış oluşturmada gereksizliği de ortaya çıkmaktadır, o halde her bir bireyin istendik davranışlara yönelmesini beklemek yerine, onların becerilerini keşfedip geliştirmek amacımız olmalıdır. 

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..