Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mayıs '12

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Eğitim dili

Eğitim dili
 

KIYI, EYLÜL 1990, RASİM ŞİMŞEK, TÜRKAY KORKMAZ SÖYLEŞİSİ " UYGARLAŞMA SÜRECİNDE TÜRKÇE"


Türkçenin yetkinliği dilimizi kullandığımız oranda gelişecek, yaygınlaşacaktır. Ancak günümüzde toplumsal açıdan Türkçenin önemini kavrayamayan sözüm ona aydınlar, yazarlar görüyoruz. Orhun Yazıtları’nda yer alan,“Türk beyleri Türkçe adlarını bırakıp Çin beylerinin adlarını aldılar. Bu yüzden tutsak olup elli yıl işlerini güçlerini Çinlilere verdiler.” özdeyişi bizleri uyarıyor.

Okullarımızda eğitim dili Türkçe yerine “yabancı dille eğitim” adı altında İngilizce, Almanca,Fransızca vb. konarak eğitimde dil birliğimiz bozuldu.1953’lerden sonra yabancı dille eğitim yapan okullar türedi.Öğrenciler tüm dersleri yabancı dille okumaya başladı.Bugün aynı sorunu yaşıyoruz. Anaokulda bebelere İngilizce öğretmeye kalkanlar bununla övünüyorlar. Ne yazık ki bu uygulama toplumda da ilgi görüyor.

Eğitim çok yönlü, karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte dil, yalnızca “bilgi aktarma aracı” olarak kalmaz.Bunun ötesinde bilginin üretildiği ortam olarak iş görür. Bunun için eğitim kişinin tüm varlığını kuşatan anadili ile yerine getirilir.

Türkçe halk dili olarak doğal gelişimini sürdürmüştür. Atasözü, deyim söze güç katan pek çok anlatım halk dilinde yaşamaktadır. Bunun dışında Türkçenin yeni söz değerleri türetme yolları “türetme, birleştirme, çok anlamlılık, işteşlik, ikileme” vardır.

Dilin işlevi toplumumuzun geleceği açısından önem taşımaktadır. Eğer, “ Türkçem benim ses bayrağım “ altında yürürsek toplumsal dirliğimiz pekişecek, birbirimizi anlamamız  kolaylaşacaktır. Ulus olmanın dilden geçtiğini daha önce belirtmiştik. Bunu bir kez daha yineleyelim,Türkçe ulusal dilimizdir. Ulusallık ise etnik kökenlerin üstünde bir kavramdır. İşte bu gerçeği unutmadan ulusal dilimizi geliştirmeliyiz.

Uluslararası yüz akımız Nazım Hikmet ,

“ Kardeşim

sana bu mektubu Ankara’da Kuyulu kahvede yazıyorum.

Hep aynı Anadolu havalarını çalıyor gramafon  

Kocaman  bir  boru  çiçeğine  benzeyen  ağzıyla.

Dışarda yağmur...

Mektepten istifa ettim.

Cepheye gidiyorum ihtiyat zabitiyle.

Çocuklarımıza Türkçe okutmak,                                           

öğretmek, sevdirmek onlara

dünyanın en diri, en taze dillerinden birini,                                                                

kendi dillerini,                                              

güzel şey,

büyük şey.

Ulkesini sevdiği kadar dilini de seven usta ozan, Kuvayi Milliye destanında böyle sesleniyor.

Türkçe ulusal benliği oluşturan kültürel değerleri içinde yoğurur.Ulusal duygular, toplumsal değerler varlık kazanır, kısaca ulusal bilinç gerçekleşir. Bu bilinç ulusal kişiliğin boy verdiği bireylerle somutluk kazanır. Yazarların,ozanların, bilim adamlarının elinde yoğrulmamış bir dil çağdaş kavramları yeterince karşılayıp yüksek bir uygarlık dili olamaz. Çünkü dile anlam inceliklerini, yeni anlatım olanaklarını, deyiş güzelliğini o dilin yazarları,ozanları kazandırıır. Bu yargıyı 19.yüzyılda yaşamış yapısalcı dilbilimci Ferdinand De Saussure doğrulayarak, “ Ulusu yaşatan büyük ölçüde dildir. Dil çok karışık bir yapıya ve sayısız belirtilere bağlıdır. Dili değiştirmeye ve uyarlamaya kalkışacaklar ancak bilginler olabilir.” diyor .

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..