Eğitim dünyamıza kötü haber...

Dünya Bankasının, Türkiye için hazırladığı ''Ayrıntılı Eğitim Raporu '', yurdum insanı için hiç de hoş olmayan tesbitler sunuyor.

Rapora göre, eğitime, OECD ülkelerinden iki kat daha fazla para harcıyoruz...

Macaristanla Türkiye, eğitim için aynı parayı harcıyor; fakat Macaristan eğitim kalitesi ve başarı açısından bizden en az iki yıl önde koşuyor...

Öğretmen kalitesi açısından OECD ülkelerinden bile çok gerideyiz...

Öğretmenlerimiz sosyo-kültürel ve deneyim açısından çok düşük seviyedeler.

Öğretmen, staj yapmadan dağ köyünde göreve başlıyor..

MEB:  ''Memur Atama Merkezi'' olmuş.

Mesleki formasyonun yükseltilmesi için samimi bir gayret yok !..

Çoğu üniversitelerimizin pedagojik formasyon çalışmaları, yetersiz, göstermelik ve tamamen para kazanmaya yönelik !..

Dersine geç gelen ya da görevine gelmeyen öğretmenlerin sayısı, bir hayli fazlaymış.
Yönetici atamalarında, siyasi çevrelerin egemenliği hâlen sürüyor...

Böyle olunca, bazı  liyâkatsiz yöneticilerin vicdanına terkedilen okullarımızda, başarı durumu Dünya geneline bakıldığında yüz kızartıcı durumda...

15 yaşındaki çocuklarımızın, Matematik başarısı, Macaristandaki yaşıtlarından en az 2 yıl geride !..

Yüzden fazla üniversitesi (?) olan ülkemizde kanserleşen eğitim sorununa çare bulmak için üniversite senatolarının ve bilim adamlarının (?) etkin bir çabası da yok !..

Herkes, eğitim ve öğretime: 'fransız...'

Uzağa gitmeye gerek yok!.. Eğitim tarihini inceleyip köy enstitülerimizin  başarısı örnek alınmalıydı.

MEB, eğtimde yolsuzluklar ve öğretmen -idareci-veli soruşturmaları nedeniyle açılan soruşturmalardan başını kaldıramıyor.

Eğitim seviyesi düşük olan halkın, can simiti gibi yapıştığı bazı Halk Eğitim Merkezlerinden, basına yansıyan sertifika yolsuzluklarıyla ilgili haberler, eğitimin ne hale geldiği konusunda çok düşündürücü...

Batan geminin mallarını mı paylaşıyorlar?.. Bu denetimsizlik ve başıbozukluğa yetkililer: ''dur!..'' demeli !..

Bazı, HEM'lerde, kursa gelmeden, yasa dışı yollardan sınava girenler...

HEM kurumu dışında hukuka aykırı olarak  hazırlanan ve üst yönetimlerce onaylanan belgeler...

Naylon sertifikalar gırla gidiyor...

Zenginlerimiz, çocuklarının eğitimi için  fakirlerimizden 14 kat daha fazla para harcıyorlar...

Zengin çocukları kaliteli okullara girebiliyor...Tanınmış bir özel ders öğretmeni ,yılda 70 bin tl.açıktan para kazanabiliyor.

Bu ülkede, eğitim, sadece siyasetçilerin vicdanına terkedilmemeli. STK'lar da bu gidişâta ''dur !..'' diyebilmelidir.

Hasan Ali Yüceller, Avni Akyol'lar, Tonguç'lar, Üstündağ'lar,  bir daha  yetişemedi...
Danışmanları, müsteşarları eğitimci olmayan milli eğitim bakanları başarılı olamadılar.
.. . . . .

Milli Eğitim Bakanlığı, siyaset üstü, BAĞIMSIZ, seçkin eğitimcilerin buluştuğu bir  akademi olmalıdır...

Sorumluların ve halkın başını kumdan çıkarması gerekiyor !..'' Üç maymunu oynayanların ''  halkımıza çok zararı dokundu.

Olan biteni görmezden gelen, tepki göstermeyen, hakkını, hukukunu aramayan kalabalıklar, kötü yönetilmeye mahkumdur.

Dileğimiz odur ki sorumlular, eğitimle ilgili acil önlem planları hazırlarlar...

Dünya Bankası  da gelecek yıllarda, 'yüzümüzü kızartacak ' değil; ağartacak  raporlar  sunar ve bizler de seviniriz.