Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '18

 
Kategori
Güncel
 

Eğitim Kayığı; Sanal Gerçeklik

Eğitim Kayığı; Sanal Gerçeklik
 

Milyonlarca delikanlı eğitim sertifikası adı altında belgeler almak, zorunlu olarak icat edilmiş işleri yapmak üzere hemen her gün okula gidiyorlar ve ciddi bir sektör oluşturan eğitim dünyasında gerçek hayatla bağları, neden sonuç ilişkisi kurmaksızın devam ettiği sürece çağın tek tip insan yetiştirebilme adına en büyük buluşlarından biri olarak tarif edilebilir.

İnsanlar belli yaşlarda birçok şeyi sorgulamak istemezler, sorgulama gereği de duymazlar. Konu eğitim veya hayata dair şeyleri öğrendiklerini düşündükleri şeyleri öğrenmek üzere hemen her gün sabahtan hazırlanıp akşama kadar kapalı mekânlarda ders gördükleri çağlardaysalar. Onlara aldıkları sertifikalarla iş bulabilecekleri öğretilmiştir. Hukuk fakültesi mezunuysa avukatlık, hâkimlik, savcılık yapacağına inananlar da vardır, eğitim fakültesi mezuniyet belgesi alarak öğretmenlik yapacağını sananlar da, mühendislik diploması alarak mühendislik yapacağını sananlar da vardır. Gerçekte belgesinin gereği olarak işleri yapanların bu belge ile bu işi yapıyorum, ola ki ileride bu belgem olmasa veya bu tanımlanmış hakkım olmasa ne iş yapabilirim, gerçekte ne iş yapar da özgürlüğüme kavuşurum diye düşündükleri olmuş mudur bilemiyorum ancak birçok insanın son iki üç yıldır söz konusu belgelerin anlamsızlığı durumunu yaşadıkları ise aşikârdır. Hâlbuki hemen herkes için Suriye’de yaşananlar bir deneyim olması gerekirken bizler o insanları ya işimizi alacak olanlar, ya ortalıkta terör estirme ihtimali olan kimseler, ya da zenginlerin, sigortasız adam çalıştırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürecek ve haksız kazanç sağlayacakların, kazançlarını artırarak katlayacak kişiler olarak değil, de vatansızlığın acı tecrübelerini; hâkimlerin, savcıların doktorların ve neredeyse tüm sözde uzmanlıklar ve eğitim neticesinde kazanılan belgeli, lisanslı işlerin bir anda anlamsızlaşabileceğini görebilirdik.

Belge, lisans diploması iş bulmaya yaramıyorsa, zor şartlarda kilitleri açmayan bir anahtar rolündeyse o zaman o işe yaramaz bir anahtardır ve onu edinmek hayati değildir. Bugünün kazançlı meslekleri yarının düzeni değiştiğinde de anlamlı olmayacağından, olamayabileceğinden, hatta göz önünde örneklerle bu durum bizzat kanıtlandığından insanları sürekli eğitim almaya teşvik eden eğitim sistemlerinin kendisinde bizzat hata aramak gerekebilir. Makineleşme, gelişen bilim insana bu denli savaş açmışken ve birçok yerde insanı yere sermişken yakın gelecekte bilim birçok insan ve birçok mesleği de otomatikman ortadan kaldırabilir. Örneğin Türkiye’nin en iyi okullarından birini bitirmiş birini ele alalım. Bu kişi, araba kullanmayı, ekmek yapmayı, ayakkabı üretmeyi, hayata dair şeyleri yapamaz hale gelip, lisans veya diploma ile yapılan bir belge ile iş yapabilir durumda iken belgesi iptal edilir ve o belge ile kişi çalışmaz duruma getirilirse o kişi ne iş yapar? İlk, orta, lise, üniversite derken zamanının birçoğunu okul denilen yapıların içerisinde geçirmiş, velev ki, ezberleyerek öğrendiği şeylerin birçoğunun değiştiği ezberinin sabah akşam birlikte yemek yediği arkadaşını da unutturmuş olduğu kişi, eğer tekrar etmediyse muhtemelen gerçek hayatta işe yaramayan Atina veya Roma Hukuku kanun maddelerini de hatırlamayacaktır. Hatırlasa da bunun ekmek yapmakla doğrudan bir ilgisi de yoktur ki kişi bu kanunları ezberleri biliyor olmakla karnını doyurabilsin.

Birçok kişi çocuklukta öğrendiği şeyleri unutmaz, ilginç bir şekilde beden, ruh ve pratiği olan, beynin de onayladığı bir bütün halinde sunulan şeyler gerçek hayatta yerini ölene kadar korur. Kişiye gerçek rehber de belki de budur. Yapabiliyorsam, yapabiliyorumdur. Araba kullanabiliyorsam, kullanabiliyorumdur ancak bunun da sonu var; ta ki birilerinin insandan daha iyi, daha güvenli, daha hızlı, daha az masraflı bir şekilde kendi başına giden arabayı, benim ve benim gibi işleri yapabildiğim ana kadar meslek sayılan yeterlilikler bir anlam taşıyabilirler. Cerrahtan daha hassas robotların, cerrahların işini elinden alabileceği yapılan bir oto-robotla aynı anda bin hastanın hastalığının teşhis edildiği, ilaçlarının yazılıp önlerine konulduğu hatta ameliyatların robotların yaptığı zamanlar günümüz zamanıdır. Muhtemelen bir robot da hukuk fakültesi mezunu bir hâkimden daha objektif, daha hızlı, daha tarafsız kararlar verdiği zamanlar da gelecektir. Öyle ya yaş olmuş altmış beş; insancağız önündeki evrakı doğru dürüst okuyamazken hâkim robot aynı anda milyonlarca kanun maddesi, milyonlarca evrakı tarayacak ve çok daha hızlı karar verebilecek, mahkeme kararları da daireden, daireye farklı çıkmayacağı zaman ve bu durum genel halk talebi haline geldiği zaman ne olacak? İnsanların birbirlerini maddi güç üzerinden yönettiği dünya bu hızla insan varlığına tehdit dolu bir yaklaşım sergileyerek bir noktadan sonra geri mi dönecek yoksa bu hızla insanların şu anda mutlu mesut yapacaklarına inandıkları meslekler tamamen mi ortadan kalkacak bunu çağına uygun yaşayanlar görecekler. Matbaa keşfedildiğinde Osmanlı buna iki yüz yıl direnmekle kendi sonunu getirdi. Bilim İmparatorlukların yer değiştirmesine, haritadan silinmesini bir kasırga bir doğal afet gibi kolaylaştırırken, yeni imparatorlar tayin etti. Bugünün imparatorlarını da yok edecek yeni imparatorların ortaya çıkacağı zamanlar yakındır, uzaktır ama gelecektir. Öte yandan eğitim egemenlerin, egemenlik araçlarının aracı olmaya devam edecektir. Kar, zarar üzerinden hareket eden mevcut dünya düzeni zarar edenlerin üzülüp yok olmasına asla kederlenecek değildir. İnsanların sahte gözyaşlarına karşın makineler ağlamaz. 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..